Şarkıcı Sıla’ya şiddet uygulayan oyuncu Ahmet Kural, “Her şey yolunda” dedi.
Sabah’tan Ömer Karahan’ın haberine göre, oyuncu, Murat Cemcir'in yeni ofisini ziyaret etti.
"İşler, güçler... Çalışmaya devam, her şey yolunda" diyen oyuncu, Cemcir'le birlikte ofisten ayrıldı.
Sanatçı Sıla geçen haftalarda avukatı Rezan Epözdemir ile adliyeye gelerek, beraberlik yaşadığı Ahmet Kural'dan darp, cebir ve psikolojik şiddet gördüğü gerekçesiyle şikayetçi olmuştu. Soruşturma kapsamında Ahmet Kural'ın da ifadesi alınmıştı.
Sıla’nın kendi ifadelerinde, "Yerlerde sürüklendim, kafam duvarlara vuruldu. Kaçmaya çalıştığım sırada, Ahmet Kural tekrar yakaladı ve kafama kül tablasıyla vurdu. Yoğun hakarete maruz kaldım. Yaklaşık 45 dakika sürüyor bu saldırı" demişti. Ahmet Kural ise ifadesinde şunları söylemişti: "Ayrıldıktan 4 ay sonra Sıla Hanım bana mesajlar atmaya başladı, aradı, yeniden barışmak ve görüşmek istediğini söyledi. Ben ilişkiye başlamak istemediğimden mesajlara ve aramalara dönüş yapmadım. Sıla Hanım mesajla bana 'sana şarkı yaptım' dedi. Telefonuma da yaptığı şarkıyı gönderdi. Ben bunun üzerine mutlu oldum. İkinci bir şans vermem gerektiğini düşündüm. Sıla Hanım, ablamla tanışmadığından yemeğe gelmek istedi, ben de mutlu oldum ve kabul ettim. O gün bir aile yemeği yedik ve birlikte alkol aldık. Benim ikametimde önce mutfakta oturup sohbet etmeye başladık. Sohbet esnasında konuyu ben bir önceki ayrılık durumuna getirdim. Çünkü her seferinde farklı cevaplar verdiği için inanmakta güçlük çekiyordum. Bana daha önce eski arkadaşı olduğunu söylemişti, yine başka seferinde albüm kapağı için görüştüğünü söyledi, yine bir keresinde o bana asılıyor şeklinde cevap vermişti. Bu nedenlerden dolayı ayrılık konusunu açtım. Sıla Hanım'a, 'Anne ve babamın yanından geliyoruz, ilişkimiz güzel gidiyor, aile kurmayı planlıyoruz, benden çocuk sahibi olmak istediğini söylüyorsun, eğer böyle bir konu varsa, lütfen kırma beni söyle' dedim. Ben böyle söyleyince 'evet ben senin canın yansın istedim, birlikteydik' dedi. Tartışma da bunun üzerine başladı. Ben çok kötü oldum. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Sıla Hanım'dan evi hemen terk etmesini istedim. Şoförünü aramasını istedim. Sıla Hanım'a en azından bir merhabamız kalsın dedim. Fakat o evden gitmek istemedi, ben de kendisine neden bu kadar yalan söylediğini, artık birlikte olamayacağımızı söyledim, ısrarla evden gitmesini istedim. Fakat evden gitmedi. Biz bu sırada halen mutfaktaydık. Ben kendi telefonumdan Sıla Hanım'ın şoförünü arayacakken Sıla Hanım, benim bileklerimden tuttu, yaklaşık '10-15 kere yalvarırım git' dedim. Bana şoförü arattırmadı, kendisi de aramadı. Bu sırada halen bileklerimden tutuğu için ben önce ellerimi çektim, bu sırada Sıla Hanım yere düştü. Masadan kalktım ve mutfak kapısına doğru yöneldim. Sıla Hanım, benim tişörtümün arkasından tutup mutfaktan çıkmamam için beni durdurmaya çalıştı. Kendimi kurtarmak için yine tişörtümü çektim, yine düştü, ben salona gittim. Sıla Hanım da arkamdan geldi. Orada karşılıklı bağrışma oldu ve seslerimizi yükselttiğimizi kabul ediyorum, fakat incitici bir söz söylemedim. Sinkaflı bir söz söylemedim. Tehditte bulunmadım. O sırada ikimiz de alkollüydük. İkimiz de birbirimiz kollarından tutup birbirimizi sarstığımız oldu. Bu şekilde bir kaç kere yere düştü. Bu tartışma hali yaklaşık on beş dakika sürdü. 45 dakika süren tartışma ve şiddet olmadı, bir süre sonra sakinleştik, o mutfağa geçti ben salonda kaldım."