T24 - 8. Cumhurbaşkanı Özal'ın oğlu Ahmet Özal, "Babam suikasti çözmüştü ancak bilerek açıklamadı, açıklansaydı belki darbe olacaktı 1988'de. Kartal Demirağ cezaevinde kitap yazıyor, muhakkak bir şeyler açıklayacak" dedi.Ankara Cumhuriyet Savcılığı üç doktor ve gazeteci Emin Çölaşan'ın ifadelerini aldı, Ülkücü Veli Can Oduncu’nun ağabeyi Tahir Oduncu Özal suikastının Kartal Demirağ’dan önce kardeşine teklif edildiğini söyledi. İşlediği 7 cinayet yüzünden cezaevinde yatan Veli Can Oduncu, 'Özal dindar bir insan olduğu için vurmadım' demişti. Özal'ın ölümü ve 1988'deki suikast girişimiyle ilgili tartışmalar yeniden alevlendi.8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, NTV'de iddiaları ve son gelişmeleri değerlendirdi.Ahmet Özal'ın söyledikleri şöyle:"Suikast teklifi doğrulandı, esasen benim yaptığım araştırmalar, aldığım bilgiler ve istihbaratlar bunu gösteriyordu. Veli Can Oduncu'ya Özal'ı öldürmesi teklif ediliyor, o zaman Gaziantep'te hapiste yatıyor ve 16 yıl ceza yemiş. Oduncu suikast teklifini kabul etmiyor ve diyor ki, 'Alnı secdeye değen bir insana ateş etmeyi kabul etmem.' Kısa bir süre sonra Kartal Demirağ tetiği çekiyor, Veli Can Oduncu da suikastten bir süre önce cezaevinde şişlenerek öldürülüyor.Sonuçta, Tahir Oduncu gibi şahitler hem Özal'ın ölümü hem de suikastle ilgili çeşitli iddialarla ortaya çıkmaya başladılar. Yeni bilgiler geliyor. Zaman içerisinde göreceksiniz, iddia ediyorum, Uğur Mumcu, Eşref Bitlis, Cem Ersever, Ahmet Taner Kışlalı gibi suikastlerde de gelişmeler olacak.Peki neden Ülkücüler? Özal'ın o kesimle hiçbir sorunu yoktu. Bu yanlış yönlendirme yaratmak için yapılmıştı. Özal'ın Alparslan Türkeş'le çok doğru ilişkileri vardı. Özal'ı 91 Körfez krizinde destekleyen tek isim Türkeş'ti. Çarpıklığı bu şekilde yaratırsınız, mümkün değil bir MHP'linin yapması, gerçek bir MHP'linin. Ki zaten yapmamıştır. Tetiği çeken Kartal Demirağ şu an hapiste bildiğim kadarıyla, içeride de bir kitap yazıyor ve piyasaya çıkınca okuyacağız. Kartal Demirağ kitabında muhakkak bir şeyler açıklayacaktır, buna eminim.Veli Can Oduncu'ya teklif götürdüklerinde suikast için kesinlikle karar alınmış zaten. Nerede görüşmüşler, ya hapishane müdürünün odasında ya da savcının odasında. Görüşmeye kimler geldi? Bu savcılığın işidir ve muhakkak bir şeyler çıkacaktır.Ben bundan sonra olumlu gelişmelerin olacağını düşünüyorum, yeni araştırılıyor çünkü. İnsanlar zannediyorlar ki biz bunu hep gündemde tutuyoruz, araştırlmadı ki hiç. Rahmetlinin ölümünden beş yıl sonra ihbarlar gelmeye başladı ve ilk kez o zaman şüphelendik.Ne zaman ki Ergenekon meselesi şeyler ortaya saçıldı, o zaman insanlar Özal'la ilgili iddiaları dikkate almaya başladı, acaba bir derin devlet bağlantısı var mıdır diye?Doktorların ifadede söyledikleri, o zaman ki rapor zaten. Ancak kalp krizi değil, bu raporda da yazmıyor. Kalp durması... Sen eğer otopsisini yapmazsan bunu ancak tahminle söyleyebilirsin. Dünyanın her yerinde bir cumhurbaşkanı veya başbakan ölürse ailesine bile sormadan otopsisi yapılır. Bu Türkiye'ye ders olsun, bundan sonra tüm başbakanlarımız ve cumhurbaşkanlarımıza otopsi yapılsın.Sayın Çölaşanı dinledim, prostat dedi. Rahmetlinin prostatı alındıktan sonra bir kanser de görülmedi, bir tedavi de görmedi. Saç örneklerinden araştırmalar eminim yapılacaktır, mezarın açılıp açılmayacağına savcılık karar verecektir. Kennedy 1960'ların başlarında öldürüldü, 35 sene sonra gerçek failler ortaya çıktı. Sadece babamın değil Uğur Mumcu cinayetinin de çözülmesini istiyorum. Uğur Mumcu, Cem Ersever'le birlikte çalışıyordu ve derin devlet-terör ilişkisini açıklamak üzerelerdi.Özal 1988'deki suikastin arkasında kimlerin olduğunu çözmüştü, İsviçre'ye adamlar gönderildi, para trafiği çözüldü, her şey ortaya çıktı. Ben sordum, bunları açıklamayacak mısınız diye? O da dedi ki, 'Ahmet Türkiye'nin karışmasını istemiyorum.' Benbabamı haklı buluyorum, çünkü 2010'da konuştuğumuz şu mevzuları 1988 yılında konuşamazdık. Belki o zaman açıklansaydı ülkede darbe olacaktı?"