8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu, ekonomist Ahmet Özal, 2018 ve 2019 yıllarının ekonomik açısından sıkıntılı geçeceğini söyledi. Cari işlemler açığının yüksek olması, doların hızlı yükselmeye başlamasının kolay çözülebilecek şeyler olmadığını ve köklü tedbirler alınması gerektiğini ifade eden Özal, “Çok köklü tedbirler lazım. Bunun da alındığını görmüyorum. 2018 ve 2019 sıkıntılı bir yıldır. Doğru kararlar alırlar diye umut ediyoruz” dedi. 2019 ‘da yapılacak üç seçimin o iki yılın kaybolması anlamına geldiğini belirten Özal, “Türkiye’nin menfaati açısından belki bir günde bitirmek lazım” diye konuştu.
TBMM’de Turgut Özal yönetimindeki ANAP döneminde bakanlık ve müsteşarlık görevinde bulunan Hasan Celal Güzel’in cenaze törenine katılan Ahmet Özal, T24’e piyasadaki dalgalanmaları değerlendirdi. Ekonomi konusunda uyarılarda bulunan Özal, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Siyasetle pek uğraşmıyorum. Hiçbir partide değilim. İstanbul’dayım kendi işlerimle uğraşmaya çalışıyorum yurt dışı bağlantılı daha çok. Siyaseti ve ekonomiye takip ediyorum. Önümüzdeki günler sıkıntılı olacak. Bu cari işlemler açığının bu kadar yüksek olması doların hızlı yükselmeye başlaması pek kolay kolay çözülebilecek şeyler değil. Çok köklü tedbirler lazım. Bunun da alındığını görmüyorum. 2018 ve 2019 sıkıntılı bir yıldır. İnşallah doğru kararlar alırlar diye umut ediyoruz.
Türkiye’de en büyük problem tasarruf açığı çok yüksek. Tasarruflar yüzde 10’lara, 11’lere düştü. Bu rahmetli döneminde (Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde) yüzde 28 30’lara çıkmıştı. Tasarrufu yüksek olmayan ülkede borçlanma artar, ekonomik büyüme dışa bağımlı hale gelir, faizler yükselir. Hem devletin hem de halkın tasarrufundan da söz ediyoruz.
Şu anda bireysel emeklilik sistemi çökmüş bir sistemdir, yanlış bir sistemdir. İnsanlardan zorla prim keserek, sen bireysel emekliliğe giriyorsun, sonunda bakıyorsun adam dolar bazında yılda yüzde bir kazanmış. Kimse buraya para yatırmaz. Türkiye’nin büyük projeleri, köprü projeleri bir müteahhitlerle yapılıp da onlara 20 yıl boyunca garanti verileceğine, halkın tasarrufu ile yapılabilirdi, halk da buradan yüzde 8 yüzde 10 bazında para kazanabilirdi. Bunları yapmadılar, yanlış yaptılar. Halkın tasarrufunu artırmanın tek yolu enflasyon üstünde bir gelir sağlamaktır. Bunu sağlayamazsan halk tasarruf yapmaz ne yapar ya altına gider, dövize ya da gayrimenkule gider ama ekonomide para dönmez. Çok yanlışlar yaptılar.
Üç seçim demek önümüzdeki 2 sene içerisinde o iki yılın kaybolması demektir. Üç seçimi Türkiye’nin menfaati açısından belki bir günde bitirmek lazım. Her 6 ayda, 8 ayda bir seçim yaparsan insanlar seçime konsantre olur, beklentiler çoğalır. Mesela bir çok yatırımcı, yurtdışı yatırımcısı seçimlerden dolayı beklemede. Bu beklemeyi bitirmek lazım. Üç seçimi 2 yıla yaymak doğru değil bence birleştirip bir anda bitirip önüne bakmak lazım."