Ahmet Şık: Mehmet Dişli, "Faaliyet başlıyor" dedi, Akar'ın odasına gitti; 15 Temmuz günü neler yaşandı?

Ahmet Şık: Mehmet Dişli, "Faaliyet başlıyor" dedi, Akar'ın odasına gitti; 15 Temmuz günü neler yaşandı?

Ahmet Şık, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki (TSK) cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimine ilişkin yazı dizisinin üçüncü bölümünde 15 Temmuz günü yaşandığı öne sürülen olayları kaleme aldı. Şık,  "MİT Müsteşarı Fidan Genelkurmay’dan ayrıldıktan sonra Tümgeneral Mehmet Dişli, 'Faaliyet başlıyor, gece 03.00’ten şimdiye alındı' diyerek Akar’ın odasına yöneliyordu" iddiasını ileri sürdü.

Ahmet Şık'ın "‘Faaliyet başlıyor’ dedi Akar’ın odasına gitti" başlığıyla yayımlanan (11 Aralık 2016) yazısı şöyle:

15 Temmuz günü Genelkurmay Karargâhı’nda hummalı bir hazırlık vardı. Darbeciler son toplantılarını yapıyordu. Bu sırada MİT Müsteşarlığı’na giden bir binbaşı ihbarda bulunuyordu: MİT’e baskın yapalarak Hakan Fidan ya da üst düzey birilerine suikast yapılacak.

MİT bilgiyi Genelkurmay’a iletiyor, Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı, daha sonra MİT Müsteşarı’nın da katılacağı toplantıda bir dizi önlem alıyordu: Tüm askeri uçuşlar yasaklanacak. Zırhlı araçlar birliklerinden çıkmayacak.

İlginç biçimde bu emirden haberi olmayan bazı komutanlar iki ayrı düğüne ya da evlerine gidiyordu. MİT Müsteşarı Fidan Genelkurmay’dan ayrıldıktan sonra Tümgeneral Mehmet Dişli, “Faaliyet başlıyor, gece 03.00’ten şimdiye alındı” diyerek Akar’ın odasına yöneliyordu.

İhbarcı asker MİT’e gidiyor

-15 TEMMUZ ÖĞLEDEN SONRA / GENELKURMAY

Orgeneral Akar’ın yaveri Levent Türkkan, bir gün önce darbe yapılacağını kendisine söyleyen Albay Orhan Yıkılkan’la birlikte, kendisi gibi Cemaat mensubu olduğunu söylediği Tümgeneral Mehmet Dişli’nin odasında toplantıdaydılar. Türkan savcılık ifadelerinde şöyle anlatmıştı: “Odada sadece üçümüz vardık. Girer girmez darbeye ilişkin mevzuyu konuşmaya başladık. Tümgeneral Mehmet Dişli darbe teşebbüsü başladığında önce Hulusi Akar Paşa’nın odasına kendisinin tek başına gireceğini, ona darbeyi tebliğ edeceğini, onun kabul etmesi halinde darbe faaliyetinin başına geçirileceğini bize söyledi. Bunu söylerken bize ‘Genelkurmay Başkanı’na Kenan Evren olacak mısın, olmayacak mısın diye soracağım’ şeklinde beyanda bulundu. Ayrıca Genelkurmay Başkanı’na darbeyi tebliğ ederken kendisini sevdiğimizi, saydığımızı, kabul etmesi halinde darbenin başına geçireceklerini söyleyeceğini bize bildiridi. Elinde bir not kâğıdı vardı. Oraya Genelkurmay Başkanı’na söylediklerini tek tek yazmıştı. Söylediğine göre Hulusi Akar darbe faaliyetinin başına geçmeyi kabul ederse Genelkurmay 2’nci Başkanı Orgeneral Akın Öztürk olacaktı.

15 TEMMUZ SAAT 14.45 /ANKARA - YENİMAHALLE

Genelkurmay’da hazırlıkların sürdüğü saatlerde, Kara Havacılık Okulu’nda binbaşı rütbesiyle görev yapan H.A. isimli meçhul bir subay da Ankara Yenimahalle’deki MİT merkezine gelip kendini tanıttıktan sonra önemli bir konuda ihbarda bulunacağını söylüyordu. Kısa süreli bir bekleyişten sonra Binbaşı H.A. karşısına çıkarıldığı yetkililere bildiklerini anlattı. Ancak ihbar, bugüne dek bilinenlerin aksine darbe olacağına dair değildi. Binbaşı, MİT’e baskın yapılarak Hakan Fidan ya da üst düzey birilerine suikast yapılacağını söylemişti.

15 TEMMUZ SAAT 15.30 / ANKARA - ÇANKAYA

Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’te hangi otelde kaldığı bilgisini darbeci Fırat Alakuş’a iletecek kişi Erdoğan’ın Başyaveri Ali Yazıcı’ydı. Kalkışmanın en önemli aşamasına dair son planlamayı yapmak için Fırat Alakuş ve Emir Güven, 15 Temmuz’da saat 15.30’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na giderek Ali Yazıcı ile buluştu. Yazıcı’nın masasında bazı turistik tesislerin işaretlendiği, üzerinde Marmaris yazan uydu görüntüleri ve planlar bulunuyordu. Güven’in ifadesine göre Yazıcı, “Cumhurbaşkanı’nın yanına gider, yerini öğrenirim. Benden şüphelenmezler” demişti. Bir sıkıntı olması durumunda ise Yazıcı elindeki boş zarfı göstererek, “Genelkurmay’dan gelen Paralel Yapı’ya ilişkin önemli bilgiler içeren bir zarfı getirdiğini” söyleyecekti.

15 TEMMUZ SAAT 16.03 / ANKARA - YENİMAHALLE

MİT’te Binbaşı H.A. ile mülakat sürerken, bu meçhul ihbarcının kim olduğu da araştırılmış, daha önceden devamlı bilgi alınan bir kaynak olmayan H.A’nın, evliliğinin Cemaat ilişkileriyle olduğu öğrenilmişti. İhbarcı H.A. kendisi dışında bu operasyonda görevlendirildiklerini bildiği iki subayın daha ismini bildirmişti. Sonunda, ihbarın içeriğinden emin olunduktan sonra edinilen bilgiler Müsteşar Hakan Fidan’a aktarıldı.

15 TEMMUZ SAAT 17.04 / İSTANBUL - BAĞCILAR

Meclis’in darbe girişimini araştırmak için kurduğu komisyona ifade verenlerden birisi kalkışma sırasında darbecilere direnirken vurulan Albay Davut Ala’ydı. Albay Ala, ifadesinde ilginç bir detayı anlattı. Albay Ala, darbe günü cep telefonuna “15-16-17 Temmuz günleri Ayasofya, Taksim, Sultanahmet, Marmaray, metro ve vapur seferleri. Sancaktepe, Fatih, Kartal eylem ikazı” içeren bir mesajın geldiğini söyledi. Bu mesajın kuşkulu olduğunu belirten Ala, “Neredeyse İstanbul’un her yeri eylem ikazı haline dönmüş. Normalde eylem ikazı gelir ama belirli bir bölge için olur. Üç gün boyunca İstanbul’un her yerinde eylem ikazı. Bir hazırlık süreci olduğu buradan belli” dedi.

15 TEMMUZ SAAT 17.00 / GENELKURMAY

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın ifadesine göre Genelkurmay 2’nci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler MİT’ten iletilen bilgiyi aktardı. Orgeneral Akar, MİT’ten iletilen bilgiye ciddiye alarak Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak ile alınacak tedbirlerle ilgili toplantı yapmaya başladı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan da Genelkurmay’a gelerek Orgeneral Akar’la toplantıya girdi.

15 TEMMUZ SAAT 18.30 / GENELKURMAY

Hakan Fidan’ın da katıldığı toplantıda alınacak önlemler belirlenmişti. Tüm Türkiye hava sahasında bulunan askeri helikopter ve uçaklara uçuş yasağı getirilirken, havada bulunanlara da üsse dönme emri verilmesi kararlaştırıldı. 2’nci Başkan Yaşar Güler’in söz konusu emri Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Merkezi’ne iletmesiyle tüm askeri hava araçlarının uçuşlarının durdurulması emri tüm üslere ulaştırıldı. Akar ifadesinde, olası hareketliliğe yönelik tedbirler kapsamında Kara Kuvvetleri Komutanı (KKK) Salih Zeki Çolak’a, Merkez Komutanlığı’ndan ve Adli Müşavirlik’ten personeller alıp Kara Havacılık Okulu’na gitmesini, olayı tereddüde yer bırakmayacak şekilde çözüp, idari ve adli tedbirleri ivedi bir şekilde alması talimatını verdiğini de söyledi. “Değerlendirmelerimizde ve gelen bilginin daha büyük bir planın parçası olabileceğini mütalaa ettik” diyen Akar, alınan tedbirlerle yetinmeyerek, Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Metin Gürak’ı da telefonla arayarak görevlendirdi. Buna göre Gürak, Etimesgut Zırhlı Birlikler Tümeni’ne gidecek, hiçbir tank ve zırhlı aracın hiçbir sebeple birlik dışına çıkmasına müsaade edilmemesi yönünde tedbirler alacaktı.

Darbecilerden karşı hamle

15 TEMMUZ SAAT 19.26 / GENELKURMAY

Genelkurmay’ın emirleri doğrultusunda uçuşların durdurulması işlemleri tamamlandı. Karargâhın uçuşların durdurulması ve havadaki görevli uçakların indirilmesine ilişkin talimatı Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’ne iletilip bu direktif, Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezi tarafından tüm birliklere tebliğ edildi. Saat 19.56’da, alınan kararların tüm birliklere ulaştığından emin olunmak için direktif ve emirler teyyiden bir kez daha gönderildi. Genelkurmay Karargâhı’nda komutanların MİT yöneticileriyle toplanmasının nedenini anlayan darbeciler de karşı hamleye girişmişlerdi. İlk önce kendilerine direneceğini düşündükleri askerleri Karargâh’tan uzaklaştırmak istediler. Bunlardan birisi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın koruma ekibinden Astsubay Mahir Eser’di. Polis ve savcılıkta verdiği ifadelerde neler yaşandığını Eser şöyle anlatıyordu: “Komutanının makam odasının önünde nöbet tutarken 20.00 sıralarında telsizden çıkış hazırlığı için anons yapıldı. Koruma araçları ve Akar’ın makam arabası geldi. Ama kısa süre sonra emir astsubaylığından bütün koruma araçlarının garaja çekilmesi talimatı geldi. Araçlar geri çekildi.

Yanıma gelen Keşif Unsur Tim Komutanı İsa Başçavuş, ‘Artık çıkış olmayacakmış’ diyerek nöbeti devraldı. Ben, koridorda yürürken Genelkurmay 2’nci Başkanı’nın bulunduğu karşı koridorda Özel Kuvvetler’de bilgisayar işlerine bakan Talha Astsubayın sivil olarak Akar’ın emir astsubaylığının makamına doğru geldiğini gördüm. Şaşırdım. Çünkü normalde bir astsubayın o koridorda bulunması imkânsızdır. Emir astsubayları, Talha Astsubayı samimi bir şekilde karşıladıktan sonra birlikte makamlarına geçti. Kuşkulandım ve biraz oyalandım. Sonra Koruma Müdürü izinli olduğu için onun yerine bakan Başçavuş Muharrem Uzun’un yanına gidip ona sordum. ‘Ben de bilmiyorum’ yanıtını verdi.

Emirlerden haberleri yok

15 TEMMUZ SAAT 20.31 / GENELKURMAY

MİT Müsteşarı Hakan Fidan Genelkurmay Karargâhı’ndan ayrıldı. Emir teyidi için üçüncü kez talimatlar tüm birliklere gönderildi. Ancak, her türlü hava ve kara hareketliliğinin yasaklandığına yönelik emirler birliklere duyurulmasına rağmen, ilginç biçimde bu talimatlardan haberdar olmayan bazı kuvvet ve ordu komutanları İstanbul ve Ankara’daki iki ayrı düğüne ya da evlerine gidiyorlardı. Yarbay Levent Türkkan’ın ifadesine göre Hakan Fidan çıktıktan sonra operasyon başlamış, ÖKK’den tam teçhizatlı 20 asker Karargâh’a girmişti. Bu sırada Tümgeneral Mehmet Dişli, “Faaliyet başlıyor, gece 03.00’ten şimdiye alındı” dedikten sonra Hulusi Akar’ın odasına yöneldi.