Gazeteci Ahmet Şık'ın, Twitter paylaşımları ve Cumhuriyet gazetesinde yazdığı bazı haber ve yazılarda ''Türkiye Cumhuriyeti'ni, yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama'' ve ''terör örgütü propagandasını yapma suçlarını işlediği" iddiasıyla hakkında soruşturma başlatıldığı ve bu kapsamda gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltına alındığı sırada "Bir tweet yüzünden gözaltına alındım" mesajını paylaşan Şık'ın 2015 yılında Cumhuriyet gazetesinin internet sitesinde yayımlanan 4 haber ve yazısının ve 2014 yılının Eylül ayında Avrupa Parlamentosu (AP) ortaklığıyla düzenlenen basın özgürlüğü çalıştayında ''PKK için çalışanlar da gazetecidir'' açıklamasının da soruşturmaya dahil edildiği öğrenildi.
Şık, saat 07.50 sularında polis ekipleri tarafından attığı bir tweet nedeniyle sorgulanmak üzere savcılığa götürüleceğini yazdı.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş da Twitter hesabından Ahmet Şık'la konuştuğunu belirterek, "Savcılığın talimatı üzerine Güvenlik Şube'ye bağlı polislerce gözaltına alındığını söyledi. Hakkında gözaltı kararı verildiği için Haseki Hastanesi'ne götürülüyor. Suçlama örgüt propagandası yapmakmış" açıklamasını yaptı.
Soruşturmaya konu edilen Şık'ın attığı bazı tweetler şunlar:
"(Suikastçinin Nusra'cı değil FETÖ'cü olduğunu kanıtlama gayretindeki iktidar ve yancıları katilin polis olduğu gerçeğini ne yapacaksınız?), 'Katil devlettir deyince bozuluyorsunuz', 'İktidar nezdinde savaş gerektirecek durumun adı artık belli. O da rejim değişikliğine konulacak son noktadır', 'Savaş, PKK ile ülkenin belirli bir bölgesinde arada kesintiler olsa da 1984'ten bu yana var', 'Cizre'de evlerin bodrumlarında yakılanlarla İstanbul'da bombayla parçalananları kıyaslayacağına ikisine de itiraz et', 'Sırrı Süreyya Önder'e isnat edilen fiil suçsa, sarayda oturandan başlayarak daha bir dolu sanık olması gerekmez mi', 'Tahir Elçi'yi tutuklamak yerine katletmeyi tercih ettiler, katil sürüsü bir mafyasınız', 'ABD ve AB'nin cihatçı teröre karşı müttefikimiz dedikleri PYD'nin terör örgütü olduğunu kanıtlamaya çalışanlar olağan şüpheli olmaz mı?''
Gazeteci Şık'ın Cumhuriyet gazetesinin internet sayfasında yer alan 14 Mart 2015 tarihli ''Ya Apo Kandil'e ya biz İmralı'ya'' başlıklı PKK yöneticisi Cemil Bayık ile yaptığı röportaj, 8 Temmuz 2015 tarihli ''Bizimki gazetecilik sizinki ihanet'' başlıklı yazı, 9 Temmuz 2015 tarihli ''MİT tırları savcısı; MİT, Reyhanlı'ya göz yumdu onlara bilgi vermesek engellerdik'' başlıklı yazı ve 13 Şubat 2015 tarihli ''Tırdaki sır aydınlandı'' başlıklı yazıları ile 23-26 Eylül 2014 yılında Avrupa Parlamentosu ortaklığıyla Heybeliada'da düzenlenen basın özgürlüğü çalıştayında ''PKK için çalışanlar da gazetecidir'' açıklamalarıyla ''Terör örgütü propagandası yapma'' ve ''Türkiye Cumhuriyetini, yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama'' suçlarını işlediği iddia edildi.
Ahmet Şık, Mart 2011'de, 'FETÖ' soruşturmasında hakkında yakalama kararı bulunan ve yurt dışına kaçan eski savcı Zekeriya Öz'ün yürüttüğü Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanmış ve gazeteci Nedim Şener'le birlikte 375 gün cezaevinde kalmıştı.
Ahmet Şık, Fethullah Gülen cemaatinin devletteki yapılanmasına ilişkin olarak kaleme aldığı, ancak henüz yayımlanmamış olan "İmamın Ordusu" kitabı gerekçe gösterilerek tutuklandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da, başbakanlığı döneminde "Bombadan tesirli kitaplar olabilir" sözlerine konu olan kitap daha sonra "Dokunan Yanar" adıyla yayımlandı.
Şık'ın ayrıca Ertuğrul Mavioğlu'yla birlikte yazdığı "Ergenekon'da Kim Kimdir?" ve "Kontrgerilla ve Ergenekon'u Anlama Kılavuzu" ile, "Pusu: Devletin Yeni Sahipleri", "Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda" adlı kitapları bulunuyor.