AHMET TÜRK: ''ÇATIŞMALI SÜRECE İTEN BİR KARAR'' DİYARBAKIR (A.A)

-AHMET TÜRK: ''ÇATIŞMALI SÜRECE İTEN BİR KARAR'' DİYARBAKIR (A.A) - 22.06.2011 - Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Ahmet Türk, YSK'nın Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin kararını, ''Türkiye'yi, halkımızı çatışmalı bir sürece itmek konusunda verilmiş bir karardır'' şeklinde değerlendirdi. Türk, Hatip Dicle'nin durumunu ele almak amacıyla düzenlenen toplantıda, olağan bir çalışma yapmak üzere toplanma kararı aldıklarını, ancak YSK'nın kararının bu toplantıyı olağanüstü hale getirdiğini söyledi. Hatip Dicle ile ilgili verilen kararın ne hukuki, ne insani, ne de vicdani olduğunu savunan Türk, şöyle konuştu: ''Tamamen Türkiye'yi kaosa sürüklemeye yönelik bir karardır. Hepiniz biliyorsunuz ki son dönemde demokratik siyasetin önünü açmak için yoğun çaba ve büyük fedakarlıklar gösterildi. Demokratik siyaset zeminini yaratmaya yönelik yapılan çalışmaların önü, maalesef bugün devlet, hükümet ve yargı tarafından bir bütün olarak kesilmeye çalışıldı. Ve adeta Türkiye'yi halkımızı çatışmalı bir sürece itmek konusunda verilmiş bir karardır. Bu kararı başka türlü yorumlamak mümkün değildir. Bu karar, gerçekten devletin Kürt sorununa yaklaşımını ve çözüm anlayışına yaklaşımının ne olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Tabii ki demokratik zeminin kaydırılması, kaybettirilmesi durumunda, birilerinin de şunu görmesi gerekiyor: Biz uzun süreden beri demokratik bir anayasa, ulus, cumhuriyet ve demokratik özerklik projelerinin yaşama geçirilmesi konusunda çok önemli çabalar gösterdik. Ancak bütün bu çabaları ortadan kaldıran bu anlayış, halka da halkın iradesi ile seçilmiş olanlara da ve halkın iradesine de hesap verecektir. Halkımız bu hukuksuz tavra, bu hukuksuz karara elbette demokratik tepkisini gösterecek ve böyle kararlar karşısında  eli kolu bağlı kalmayacaktır. Çünkü biz özgürlük ve demokrasi mücadelesini veriyoruz. Halkımızın demokrasi mücadelesini veriyoruz. Halkımızın özgürlük mücadelesini bu yöntemlerle kesmenin, bu yöntemlerle ortadan kaldırmanın imkanı yoktur. Halkımız artık örgütlüdür. Halkımız artık demokratik muhalefetini güçlü bir şekilde dile getirecektir.'' Demokrasi güçleri ve aydınların da bu karar karşısında suskun kalmayacağını ifade eden Türk, şöyle devam etti: ''Çünkü bu proje ve uygulamalar Türkiye'yi koasa sürükleyen bir uygulamadır. Hepimiz bu kaosta büyük acılar yaşayabiliriz. Bu nedenle basından, demokratik kamuoyundan, demokrasi güçlerinden bu karara karşı, demokrasi için, halkların kardeşliği için ortak bir tepki geliştirilmesini istiyor ve bekliyoruz. Bu halkların kardeşliği için önemli bir çalışma olacak. Grubumuzla, meclisimizle bunu tartışacağız, bütün bu olağanüstü gelişmeleri tartışacağız. Biz dün ne dediysek, söylediklerimizin arkasında olacağız. Biz parlamentoyu çözüm yeri olarak esas aldık. Sorunların çözümünü sağlamaya yönelik demokratik bir zeminin önünün açılmasına yönelik, bir çalışma alanı olarak gördük. Diyalog ve müzakerelerin başlatılması için bu konuda parlamentoda bulunmayı esas aldık. Eğer gerçekten diyalog ve müzakere zeminini ortadan kaldıran bir yaklaşım devam ettirilirse, biz bu konudaki kararımızı, geçmişte aldığımız kararımızı yürütme konusunda kararlılığımızı hep birlikte göstereceğiz. Bu konuda daha geniş bir açıklama yapacağız.'' Toplantıya BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekilleri Ayla Akat Ata, Aysel Tuğluk, Emine Ayna, Altan Tan, Nursel Aydoğan ile BDP Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali ve DTK meclis üyeleri katıldı.