Ahmet Türk: DTP, PKK'nın siyasi kanadı değil

Ahmet Türk: DTP, PKK'nın siyasi kanadı değil

'PKK, Kürt sorununun çözüm sürecine dahil edilmeli' ısrarını yineleyen Ahmet Türk, 'Bu bir pazarlık, devlete bir mesaj değil. Biz bu işin realitesini bildiğimiz için devlete uyarı yapıyoruz. Geniş olun, akıllı olun, müzakereci olun' dedi

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Kürt açılımında gelinen noktada yavaş yavaş kısa vadede gerçekleştirilmesi düşünülen projelerin ipuçlarını ortaya koyulması gerektiğini söyledi. PKK’nın sürece dahil edilmesi konusundaki ısrarını yineleyen Türk, “DTP illa ki muhataptır ama bu işin içindeki aktörleri görmeden DTP ne yapabilir. Biz, PKK’nın siyasi kanadı değil, Kürt sorununu çözümünü isteyen ve Türkiye’nin bütünlüğü içinde bu sorununu çözümünü esas alan bir mantığa sahibiz. ‘DTP ile görüşmek, PKK’nın silahlarını bırakmasını sağlar’ gibi bir mantığın yanlış olduğunu söylüyoruz” dedi.

Türk, Radikal’e şu açıklamaları yaptı:

İpuçlarını ortaya koymak gerek: Sürecin henüz proje aşamasında olmadığını görüyoruz. Toplumda; DTP muhatap olmalı diye bir söylenti var. Ama DTP de, bu süreçte nasıl bir yol haritasının olacağı konusunda bir bilgiye sahip değil. Bugüne kadar olması gerekenleri yüzlerce kez sıraladık. Üç temel nokta var; yeni bir Anayasa, farklılıkları bu ülkenin zenginliği gören bir mantık, yerellerin güçlendirilmesi, halkın yerelde yönetime katılması. İlk günden bir proje ile ortaya çıkamamalı, doğru, biz buna da destek verdik ama bugün gelinen noktada da yavaş yavaş kısa vadede gerçekleşmesini düşündüğünüz şeylerin ipuçlarını ortaya koymak gerekir.

'DTP elinde silah olanların ikna edilmesini söylüyor, bu yanlış değil'

PKK yokmuş gibi görülemez: Bu bütünlüklü projenin, silahların gündemden çıkartılacağı bir projeye dönüşmesini istiyorsak, bizim dışımızda, bu işin aktörlerinin olduğunun görünmesi gerek. Bu sürecin kalıcı barışa evrilmesi, silahların tamamen gündemden çıktığı bir sürece evrilmesi gerekiyorsa; o kesimlerle de müzakereler içinde olunması veya ikna edici bir formülü ortaya koymaları gerekiyor. DTP illa ki muhataptır ama bu işin içindeki aktörleri görmeden DTP ne yapabilir. DTP silahların susmasını istiyor ama bu silahların susturulması için elinde silahı olanların ikna edilmesini söylüyorsa, bu yanlış değildir. Hükümet gitsin PKK ile aynı masada otursun diye bir söylemimiz olmadı. Biz bu tıkanıklıkların açılması için akil adamları önerdik.

'PKK ikna edilmeden olmaz'

PKK ikna edilmeden olmaz: PKK ikna edilmeden olmaz diyoruz. Bu da bir pazarlık, devlete bir mesaj değil. Biz bu işin realitesini bildiğimiz için devlete uyarı yapıyoruz. Geniş olun, akıllı olun, müzakereci olun, geniş bakın. Şiddetin tasfiyesi bu ülkenin gündemindeyse biz buna destek veririz. Her türlü şiddetin karşısında yer alırız. Ama tasfiyeyi tek taraflı aldığımız zaman bu farklı bir anlama geliyor ve bu da Kürtleri rahatsız ediyor.

Siyasi kanat değiliz: Muhatabız, sorunun içindeyiz ama bu sürecin doğru yürümesi için çok geniş bakmamız lazım. DTP, PKK’nın siyasi kanadı değildir. Kürt sorunun çözümünü isteyen bir taraftır. ‘DTP ile görüşmek, PKK’nın silahlarını bırakmasını sağlar’ gibi bir mantığın yanlış olduğunu söylüyoruz. Belki siyasi kanat olsak, o konuda bir misyonumuz, rolümüz olabilir. Sonuç olarak biz, PKK’nın siyasi kanadı değil, Kürt sorununu çözümünü isteyen ve Türkiye’nin bütünlüğü içinde bu sorununu çözümünü esas alan bir mantığa sahibiz.

Üniter devlet ırk devleti değil: Biz projeleri gündeme getirirken hemen bir yerden karşı duruş ortaya çıkıyor. Devletin bayrağı, bütünlüğü, istiklal marşı.. Bunlar Kürtlerin gündeminde yok. Bu bilinçli olarak halkı kışkırtmaya yönelik olarak kullanılıyor. Üniter devlet üzerinden kurnazlıklar yapılıyor. Üniter devlet ırk devleti demek değildir. Sorunu erteleyebilirsiniz. Ama ertelemenin faturası çok ağır olabilir. Çözümsüzlük sonuçta çatışmaların başlamasına neden olur. Böyle bir şeyin yaşanmasını istemiyoruz. Bunu söylediği zaman birileri tehdit olarak algılıyor. Kürtler böyle bir durumda daha çok fazla acı çekecektir. Bunu biz görüyoruz.

Cumhurbaşkanı gördü: Cumhurbaşkanı tartışmaların seviyesiz bir noktaya gittiğini görüyor. Böyle bir tartışmanın tarafı olmayı istemez. Ben de olsam hiç bir altyapısı olmayan, bir projesi olmayan, niçin karşı çıktığını ortaya koymayan karşı çıkan bir tartışmanın içine girmem.

Baykal halkı kışkırtıyor: Sorunu bir tarafı bir parçası olmamıza rağmen çok fazla da konuşmak istemiyorum. Konuştukça birileri bunun üzerinden halkı kışkırtmaya çalışıyor. Sayın Baykal’ın son dönemlerde, ‘Siz bu noktaya getirdiniz, halkı kışkırttınız, halk nerdeyse karşı karşıya gelecek bir noktaya geldi’ sözleri var. Aslında Baykal, ‘halkı kışkırtmak için sokağa çıkın’ demek için bunları söylüyor. Bu sürece daha sabırla, daha büyük bir ciddiyetle yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum.