Ahmet Türk, Süleymaniye’de son yolculuğuna uğurlanan Celal Talabani'nin cenaze törenine Türkiye’nin devlet protokolünden kimsenin katılmamasının Kürtlerde büyük bir kırılma yarattığını vurguladı Türk, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Kürtlerle bir sorunumuz yok, Kürtler bizim kardeşimiz’ demesinin hiçbir anlamı kalmadı” dedi.
Türk, 3 Ekim’de Almanya’da hayatını kaybeden Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) genel sekreteri ve Irak’ın eski cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin yüzbinlerin katılımıyla Süleymaniye’de gerçekleştirilen cenaze törenine Türkiye devlet yetkililerinden kimsenin katılmamasına tepki gösterdi. Kürt halkının Mâm Celal’i olan Talabani’nin cenazesine yurt dışına çıkış yasağı bulunduğu için gidememenin üzüntüsünü yaşayan Türk, Türkiye’nin devlet protokolünden hiç kimsenin Talabani'nin cenazesine katılmamasının Kürtlerde büyük bir kırılma yarattığını belirtti. Cenazeye İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif’in de katıldığını hatırlatan Türk, “Cenaze törenine Şiilerden Sünnilere kadar herkes katılırken, Türkiye tek bir kişi göndermiyor; bu çok ayıp. Bu durumu sadece ben değil bütün Kürtler yadırgadı ve bu ciddi bir kırılmaya neden oldu. Kürtler bugün en çok bunu konuşuyor ve ciddi rahatsızlık duyuyorlar” ifadesini kullandı.
KRD'nin haberine göre; Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) bağımsızlık referanduma yönelik Türkiye’nin yaklaşımını da değerlendiren Türk, Kürtler hiçbir şeye sahip olmasın mantığını doğru bulmadığını vurguladı. Türk, “Ben ulusların kendi kaderini tayin etme hakkına inanan biriyim. Dışarıdan müdahaleyi, Kürtler hiçbir şeye sahip olmasın mantığını doğru bulmuyorum. Neden böyle bir tepki, böyle bir öfke duyuluyor? Bu soruyu hükümet yetkililerine sormak lazım” diye konuştu. Kürtlere yönelik bu genel yaklaşıma tepki gösteren Türk, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Kürtlerle bir sorunumuz yok, Kürtler bizim kardeşimiz’ demesinin hiçbir anlamı kalmadı” dedi.
Kürt ve Irak siyasetinin önde gelen aktörlerinden biri olan Celal Talabani’nin çok değeri bir insan ve siyasetçi olduğunu vurgulayan Türk, Talabani’nin yokluğunun Ortadoğu ve dünya için büyük kayıp olduğunu kaydetti. Türk, yıllardır tanıdığı, görüştüğü Talabani'yi şöyle anlattı: “Mâm Celal’in sadece Kürtlerin değil, Ortadoğu’daki tüm halkların özgür, demokratik bir ortama kavuşmasını istiyordu. Bu anlamda dünyaya geniş perspektiften bakan bir insandı ve ömrünü de bu mücadeleye adadı. Kürtlerin özgürleşmesi için kendi içlerinde birlik ve diğer halklarla da doğru bir dayanışma içerisinde olmaları gerektiğini hep söylüyordu. Mâm Celal Ortadoğu’daki tüm halkların demokrasi ve birlik içinde bir yaşam sürdürmesi için çaba gösterdi.”