Ahmet Türk: Kürtler için tüm dünyada yeni bir dönem başlıyor

Ahmet Türk: Kürtler için tüm dünyada yeni bir dönem başlıyor

T24 - "Kürt Ulusal Konferansı" çalışmaları için Kuzey Irak'ta bulunan DTK, BDP, HAKPAR ve KADEP'ten oluşan heyet çalışmalarını tamamladı. Temasları değerlendiren DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, "Bu, mücadelenin barışçıl bir sürece evrilmesi, Kürtlerin statü elde edebilmesi için netleştiğimiz bir dönemdir" dedi.

Özgür Gündem gazetesinin haberine göre; "4 parçaya ayrılmış Kürdistan'ın temel sorunları ulusal konferansı gerekli kılıyor" diyen Türk, şöyle konuştu: "Ekimde konferansın gerçekleşeceği konusunda kesin konuşabiliriz. Bu çok önemli bir başlangıçtır. Konferans Kürtler için tüm dünyada yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Yer olarak Irak Kürdistanı'nı düşünüyoruz."

Kürtler ortak taleplerini açıkladı

Ankara'da temaslarını sürdüren Kürt heyeti, çözüm için ortak taleplerini açıkladı. BDP Genel Merkezi'nde yapılan toplantıda konuşan BDP Eşbaşkanı Filiz Koçali, çözüm için "Kürt kimliğinin tanınması, anadilde eğitim ve Kürtlerin kendi kendini yönetmesi" gibi adımların yeterli olabileceğini belirtti.

'Yeni bir dönemin kapısı aralandı'

Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) “Kürt Ulusal Konferansı” çalışmaları kapsamında Kuzey Irak'a giden DTK, BDP, HAK-PAR ve KADEP temsilcileri temaslarını tamamladı. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Hükümet Başkanı Berham Salih, Parlamento Başkanı Kemal Kerkuki, KDP İran, Irak, Suriye ve Türkiye temsilcileri, PÇDK, PSK, YNK, Goran ve Kuzey Irak'ta bulunan birçok sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle “Ulusal Konferans” ve Kürtlerin Ortadoğu’daki gelişmeler karşısındaki tutumuna ilişkin görüşmeler gerçekleştirdi.

Heyette yer alan DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, BDP Eşbaşkanı Hamit Geylani, HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel, KADEP eski Genel Başkanı Şerafettin Elçi, Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel, TZP Kurdi Temsilcisi Karaca Mızraklı ve Barış Anneleri İnisiyatifi Üyesi Rabia Kıran, temaslarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ahmet Türk: “Bu sürecin barışçıl bir sürece evrilmesi, Kürtlerin statü elde edebilmesi için netleştiğimiz bir dönemdir. Bugün 4 parçaya ayrılmış Kürdistan’da hangi Kürdistanlının ne sorunu var? Bu sorunların çözümü için ne yapabiliriz? Temel sorunlar ulusal konferansı gerekli kılıyor. Yine önümüzde 12 Haziran seçimleri var ve yine Kürtler arasında bir diyaloğun gelişmesi için çabalarımız var. Sayın Barzani ile yaptığımız görüşmede de bu talepleri kapsayan konferans konusunda bir mutabakat sağlandı. Bu temelde komisyon belirlenmesi ve bu çalışmaları yürütmesi konusunda bir irade ortaya çıktı. Ekim ayında konferansın gerçekleşeceği konusunda kesin konuşabiliriz. Konferans Kürtler için çok önemli bir adım ve başlangıçtır. Konferans Kürtler için tüm dünyada yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Konferansın yeri olarak başından beri Irak Kürdistanı’nı düşünüyoruz.”

Hamit Geylani: “Barzani ile Kürtlerin genel durumu ve bu süreç karşısında Kürtlerin ortak bir tutum sahibi olması için gerçekleştirmeyi düşündüğümüz ‘Kürt Ulusal Konferansı’ kararlaşmasına ilişkin görüştük. Uzun süredir yaptığımız çalışmalar, bu görüşmeyle olumlu yönde sonuç verdi. Biz de bütün bu imha ve inkar yaklaşımlarına karşı Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri kazanıma çevirebilmek için ulusal birlik kararı aldık. Sayın Barzani de bu konuda hemfikir olarak bu konferansın Kürdistani bir konferans olması gerektiğini söyledi. Tüm parçaları ve kesimleri içine alan kapsayıcı bir konferansın olmasının Kürt halkı açısından hayırlı olacağının altını çizdi. Biz de aynı fikirdeyiz. Yalnız Kürtlerin birliği değil bu topraklarda yaşayan tüm halkların birliğidir asıl istediğimiz. Kuzey, Güney, Batı ve Doğu tamamıyla ulusal bir tutum belirlemelidir.”

Bayram Bozyel: “Tüm Ortadoğu ve Kürdistan’da değişimler var ve bu konferans Kürtlerin gündeminde vardı. Çok büyük gelişmeler yaşandı ve Ortadoğu bu değişimlerle çalkalanıyor. Suriye, Irak ve benzeri alanlarda yaşanan gelişmeler, ortak birliği gerektiriyor. Bu değişimden doğru yararlanabilmesi için Kürtlerin birlik olması gerekiyor. Kürtlerin özgürleşmesi de bu birliğin kurulmasına bağlı. Önümüzde anayasal bir süreç var ve bu anayasa sürecinde Kürtlerin haklarının güvence altına alınması konusunda çalışmalar var. Ortak aklın çıkarılmasını amaçlıyoruz.”

Şerafettin Elçi: “Görüşmemiz çok dostane ve içten geçti. Konu hakkındaki düşüncelerimiz de birbirine yakındı. Ulusal konferans konusunda bir karar aldık. Konferansın adının ‘Konferans a Gihşti ya Netewa Kürdistan’ olması istendi. Komisyon kurulması kararlaştırıldı. 2011 yılı içinde bu konferansın gelişmesi kararlaşmasına varıldı. Tüm Kürt kesimlerinin bu konferansa kendi rengi ile katılması gerekiyor.”

Rabia Kıran: “Tek taraflı ateşkes olduğunda devlet imha amaçlı operasyonlarla çocuklarımızın üzerine gitti ve cenazelere akıl almaz işkenceler yaptı. Bir ay içinde 46 gerilla yaşamını yitirdi. Eğer Federe Kürdistan hükümeti izin vermezse uçaklar gelip, bizim çocuklarımızı öldüremez. Biz artık bunların engellenmesini istiyoruz.”

Çağlar Demirel: “2010’da kadınlar tüm parçalardan ve dünyanın her yerinden kadınların katılımı ile Kürt Ulusal Kadın Konferansı’nı gerçekleştirdi. Şu an kuzeyde seçim var ve seçimin ardından eylül ayında Hewler’de kadın konferansı yapılacak. Bu yüzden bu konferans bizim için çok önemli. Biz tüm parçalarda Kürt kadınlarının isteğini dile getireceğiz. Konferansa yüzde 40 oranında kadınların katılmasını bekliyoruz.”

Karaca Mızraklı: “Ulusal konferansın ana konularından biri Kürtlerin ortak bir eğitim dili oluşturması konusudur. Ulustan bahsedildiği zaman en önemli konu olarak dil akla geliyor. Ulusal birliğin güçlenmesi için ortak bir eğitim dilinin ve yazımının oluşması gerektiğini, ortak bir alfabenin kullanılması gerektiğini Sayın Barzani de dile getirdi. Çünkü Kürtler, dil konusunda parçalanmış durumda.” 

Zirve Ulusal Konferans’tır

"Kürt Ulusal Konferansı" çalışmaları kapsamında Kuzey Irak'ta bulunan DTK, BDP, HAK-PAR ve KADEP temsilcileri, Kürt yönetimi yetkilileriyle görüştü. Xerib, heyet üyelerine Kuzey Irak'ta yaşanan sorunları aktardı. Xerip, muhalefet ile iktidar güçleri arasındaki gerginliğin giderilmesi ve bölgedeki sorunun çözümü için çaba içinde olduklarını belirterek, “Sorunun kökten çözümü için 4 Haziran’da Barış ve Demokrasi Konferansı’nı düzenleyeceğiz” dedi.

Ahmet Türk ise, sorunun çözümü ve arabuluculuk için bir komisyonun kurulduğu, bu komisyonda yer alması için talep geldiğini, fakat seçim çalışmalarından dolayı bu teklifi kabul etmediğini kaydetti.

Heyet üyeleri daha sonra Kürt yönetimiyle görüştü. Görüşme esnasında Suriye heyeti adına konuşan Nuri Biro, Suriye’deki son gelişmeleri aktararak, “Suriye geri dönüşü olmayan bir yola girdi. Esad rejimi bugüne kadar bin 300 gösterici öldürdü, bir o kadarını da ordu ve asayiş güçleri arasında tasfiye etti. Suriye rejimi kolay kolay iktidardan çekilmez. Suriye’yi Libya’dan daha kanlı bir gelecek bekliyor” dedi.

Bir aydan fazladır Suriye muhalifleri ile Müslüman Kardeşler  yönetim kadrosunun Türkiye’de ağırlandığını dile getiren Biro, “Türkiye, Suriye muhaliflerini Antalya’da topluyor. Bu grup daha önce Mısır’da bir araya gelecekti, fakat ne olduysa Mısır buna hazır olmadığını bildirdi. Türkiye şu an seçimlerden dolayı sessizdir. Fakat seçimlerden sonra Suriye rejimine karşı tavrı daha da netleşecek” diye konuştu.

‘Elimizden geleni yapacağız’

12 Kürt örgütünün bir araya gelerek bir Kürt cephesi oluşturduklarını dile getiren Biro, “Kürdistan’ın her parçası kendi içinde bir birliğe doğru gidiyor. Türkiye’de Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu, Suriye’de 12 Kürt partisinin oluşturmuş olduğu Kürt cephesi olumlu bir gelişmedir. Kürt birliğinin zirvesi ise şu an çalışmalarını sürdürmüş olduğunuz parçalar arasındaki Kürt Ulusal Konferansı’dır. Suriye’de şayet biz zor durumda kalırsak Kürdistan’ın diğer parçaları bizim için umuttur” şeklinde konuştu.

Ares Abdulla ise “Seçim çalışmalarını yakından izliyorum, görünen o ki bu sefer Kürtler oylarını ikiye katlayacak ve seçimden zaferle çıkacaktır. Böylesi bir durum bizim için bir güçtür. Bunun bilinmesini istiyoruz. Ayrıca ulusal konferans için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız” dedi.

Görüşmenin ardından heyet üyeleri temasları çerçevesinde Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Parlamentosu’nu ziyaret etti. Parlamento Başkanı Kemal Kerkukî tarafından karşılanan heyet üyeleri, yarım saat süren bir görüşme gerçekleştirdi.

Temaslarını tamamlayan heyet, Habur Sınır Kapısı’ndaki coşkulu karşılamanın ardından Türkiye’ye döndü.

Kürtler kendilerini yönetmek istiyor

Kürt siyasi partileri ve Sivil Toplum Örgütü temsilcilerinden oluşan Kürt heyeti, bölgedeki gelişmelere ilişkin BDP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantının açılışında konuşan Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Kürtlerin farklılıklarına rağmen ortak talepler etrafında bir araya gelerek, çözüm istediklerini belirtti. Salonda bulunan farklı yapılardaki kişileri işaret ederek, “Bu tablo Kürtlerin ortak talepler konusunda birlikte tavır almasıdır” diyen Demirbaş, bu birlikteliğin önümüzdeki günlerde süreceğini dile getirdi.

‘Ortak taleplerde birleştiler’

Daha sonra konuşan BDP Eşbaşkanı Filiz Koçali, heyetin taleplerini Ankara ve İstanbul’a taşımak istediğini söyledi. Kürtlerin ekranlarda farklı yansıtıldığı için, “en iyisi biz gidip kendimizi anlatalım” diyerek, yola çıktıklarını ifade eden Koçali, bugün artık Kürtlerin statüsüz yaşamak istemediğini, din adamından laik STK’lere kadar herkesin ortak talepler etrafında birleştiğini dile getirdi. Kuzey Irak'a giden heyetin de "Kürt Ulusal Birliği" konusunda önemli mesafeler kat ettiğini hatırlatan Koçali, “Demokratik Çözüm Çadırları’ndan Sivil Cuma Namazları’na, Newroz gösterilerine, gerilla cenazelerinden kitlesel defin işlemine kadar Bölge ve Kürt halkı ayakta ve artık çözüm istiyor” dedi.

“Çözüme çok yakınız; ama bir o kadar da uzağız” diyerek kaygılarını dile getiren Koçali, “Son gelişmeler Bölge halkını endişelendiriyor. Siyasi askeri operasyonların tüm hızıyla sürüyor olması Bölge halkının en önemli endişelerinden. Başbakan’ın tutturduğu dil, söylediği sözler çok endişelendiriyor, çözümden uzaklaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Çözüm için “Kürt kimliğinin tanınması ve anayasal güvenceye alınması, anadilde eğitim ve Kürtlerin kendi kendini yönetmesi” gibi üç temel talebi dile getiren Koçali, “Artık Kürtler kendi kendilerini yönetmek istiyorlar. Bütün bu temel meseleler çözümlenmeden, biz Kürt sorununun çözümlendiği konusunda hemfikir olmayacağız. Bunlar asgari taleplerimizdir” dedi.