İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Apikam Kitap Kafe açılışına katılan yazar Ahmet Ümit, “Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir" sözleriyle tepki çeken eski AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ı eleştirdi. Ümit, "Bir tanesi zırvaladı. 'Türkçe ile yazılmaz falan' diye. Mahir Ünal diye bir adam çıktı. 25 tane kitap yazdım. Bir şiir kitabı, bir destan, bir deneme, 14 roman, 5 hikaye, 3 masal yazdım, bu dille... Yunus Emre bu dille yazdı. Kafalarındaki yapı işte bu. Bunu kırmak lazım. Bunu kırmanın yolu, hem Türkçe'ye hem ülkemize sahip çıkacağız" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İzelman A.Ş.'nin hazırladığı Apikam Kitap Cafe'nin açılış töreni bugün Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'nde yapıldı. Törene, ünlü yazar Ahmet Ümit, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzelman Genel Müdürü Burak Alp Ersen, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, belediye bürokratları ile kitapseverler katıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sanat ve edebiyatın önemine işaret ederken, "Edebiyat, sanat, sadece zamanı, parası olanların, entelektüellerin kendini tatmin aracı, hevesi olamaz. Hele bu kadim coğrafyada... 8 bin 500 yıllık tarihi olan bir kent, dahası Homeros'a ev sahipliği yapmış bir kent... Edebiyatın doğduğu kent aslında. Kısacası bizim edebiyat, sanat konusunda daha yapacağımız çok şey var" dedi.
Uygarlık, erdem, namus, dürüstlük, adalet ve eşitlik gibi kavramların yolunun sanat ve edebiyattan geçtiğini vurgulayan Soyer, "Çünkü edebiyat, sanat bize nefes aldırır. Bize umut verir. Değişmek için yol gösterir. Geleceğimizi planlamak için rehberlik eder. Dayanma gücü verir sıkıntılara acılara. Kitap her şeydir. Eğer olmazsa hayatımızda çok yoksuluz, çok eksiğiz" diye konuştu.
Soyer, 'her mahalleye bir kütüphane' diye yola çıktıklarını ve her muhtarlık ofisinin içinde, yanına kitaplık yapmaya başladıklarını, şu ana kadar 26 mahallede bunu tamamladıklarını, yıl içinde sayıyı 50'ye ulaştıracaklarını belirtirken, şunları söyledi:
"Seneye daha fazla mahallemizi, muhtarımızı kitaplıklarla, kütüphanelerle buluşturacağız. Sadece edebiyatı, sanatı, kitabı tüketmek de değil, üreten bir kent olmak zorundayız. Sanatı, edebiyatı üretmek zorundayız. İzmir buna muktedir. İzmir'in insanları buna muktedir. Kitap kafeler biraz da o edebiyat, sanat, kitap üretmek isteyenler için ilham olsun istiyoruz. Burada otursunlar, üretmek için fırsat bulsunlar istiyoruz. O nedenle bu sadece bir başlangıç, daha devamı gelecek."
Yeni kitabı Aşk Masalı'nı okuyucuları için imzalayan Ahmet Ümit ise İzmir'in edebiyat tarihindeki önemine işaret etti. İzmir'e kitap fuarı için geldiğini ve büyük ilgi gördüğünü anlatan Ahmet Ümit şöyle konuştu:
"Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağız. Yeni bir Türkiye istiyorsak bu değişim evlerden başlayacak. Çocuklarımızın sadece bedensel beslenmesi yeterli değil. Çocukların ruhunun beslenmesi gerekiyor. Kitabın, masalın, hikayenin, romanın zorunlu tüketim maddesi olması gerekiyor. 'Evladım ıspanağını, etini ye' diyorsak aynı şekilde çocuklarımızın kitap okumasını sağlamamız gerekiyor. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bütün büyük işler küçük işlerle başlar. Kurumlarımızı sağlamlaştırmak lazım. İnsanlara buranın bir kurum ülkesi olduğunu kanıtlamak lazım. Maalesef 20 yıldır bayağılık ve gelişigüzellik dönemi yaşanıyor. Bunu ortadan kaldıracak, asalet, liyakat, doğruluk, dürüstlük, çalışkanlık dönemini başlatmamız gerekiyor. Kitap da bunun en iyi yollarından biridir."
AKP Grup Başkanvekilliğinden bu akşam ayrılan Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal'ın “Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir" sözlerini eleştiren Ahmet Ümit şunları söyledi:
"Tartışıyorlar. 'Arapça kelimesi olsun mu?' diye. Bir tanesi zırvaladı 'Türkçe ile yazılmaz' falan diye. Mahir Ünal diye bir adam çıktı. 25 tane kitap yazdım. Bir şiir kitabı, bir destan, bir deneme, 14 roman, 5 hikaye, 3 masal yazdım, bu dille... Yunus Emre bu dille yazdı. Kafalarındaki yapı işte bu. Bunu kırmak lazım. Bunu kırmanın yolu hem Türkçe'ye hem ülkemize sahip çıkacağız. Aynı zamanda evrensellik denen şey yerellerin birliğidir. Yerellerin birliğine de sahip çıkacağız. Bunun kökeni zaten burada var. Şurada hemen gidiyorsunuz Agora, gidiyorsunuz antik şehir. Burasını bile kazsak muhtemelen şehir çıkacak. Dünya yüzlerce yıl bu topraklardan yönetildi." (ANKA)