AIDS hastalığını araştıranlar dün İstanbul'da bir araya geldi. Uzmanlar, son yıllarda dünyada gerilemesine karşın, Türkiye'de HIV virüsü taşıyanlardaki artışa dikkat çekti. HIV'ler birbirleriyle evlendiriliyor
Bağımlılarda AIDS oranı yüksekAIDS'le mücadelede önemli adım'2007'de iki milyon kişi AIDS yüzünden öldü'AIDS'in çaresi yine AIDS olabilirHIVTRI ve Pozitif Yaşam Derneği tarafından "çağın vebası"na karşı koymak amacıyla Türk doktorlar ve hasta destek grupları için The Marmara Oteli'nde gerçekleştirilen "Tıbbi HIV/AIDS Eğitimi"nin ardından basın toplantısı düzenlendi. Kendisi de bir HIV pozitif olan Collins, toplantıda yaptığı konuşmada, 1980'li yıllarda HIV pozitif teşhisi konulduğu zaman çok daha farklı bir durumda olduğunu belirterek, o zaman ilaç ve test yöntemlerinin bulunmadığını, ancak bugün aktivistler, araştırmacılar ve hükümetler sayesinde insanların normal bir hayat sürebilmesi için ilaçların bulunabildiğini söyledi. Collins, "1980'li yıllarda HIV idam cezası gibi görülüyordu, öleceğinize kesin gözüyle bakılıyordu. Gerçekten de HIV tanısı konmuş birçok kişi hayatını kaybetti, ancak şu anda durum çok farklı" diye konuştu. HIV ilaçlarının bulunabilir ancak tedavide kullanımlarının oldukça karmaşık olduğunu dile getiren Collins, her doktor ve her hasta için yeterli bilgi ve eğitimin sağlanamadığını ifade etti. HIV hastalığı konusunda çalışmalar yapmak amacıyla Royal Free Hospital HIV Klinik Araştırma Direktörü Dr. Mike Youla ile birlikte 2006 yılında HIVTRI'yi kurduklarını anlatan Collins, "Bizim işimiz, genel olarak Türkiye gibi ülkelerde insanlarla çalışmak. Onların ihtiyaçlarının ne olduğunu anlamak. Hükümetlerle beraber çalışarak HIV alanında birtakım iyileştirmeler yapabilmek" dedi. 2007 yılında de eski Yugoslavya devletleri, Yunanistan, Türkiye, Bulgaristan, Arnavutluk ve Romanya ile birlikte bir etkinlik gerçekleştirdiklerini, HIV ile ilgili eğitim ve bilgilendirme toplantısı yaptıklarını anlatan Collins, "O toplantıya 100'den fazla doktor katıldı. Ancak Türk doktorlar, diğer doktorlardan daha fazla hastalarını insan olarak görme anlamında farklıydılar. Orada bize hastalarından bahsettiler. Bu yüzden Türk doktorlarla çalışma kararı aldık" diye konuştu. Bundan sonrası için ilkbaharda bir toplantı düzenlemek ve bu toplantıda HIV alanında doğru yanıtın engellenmesine neden olan 5 ana konuya odaklanmak istediklerini ifade eden Collins, şöyle devam etti: "Bu 5 ana engel bizim için çok önemli. Bunlar bu bölgede HIV'in sürekli olarak ilerlemesine sebep olan engeller. Bunlardan birincisi insanların damgalanması. İnsanlar sadece Türkiye'de değil, bütün bu bölgede yaşıyor bu sorunu. İnsanlar test yaptırmak konusunda çekimser davranıyorlar. Hastalıkları ilerleyene kadar bunu yaptırmak istemiyorlar ve bu süreçte virüsü başkalarına da bulaştırma riskleri sürekli oluyor. İkinci konu ise, ilaç ve tanı yöntemleriyle ilgili. Dünyanın birçok yerinde çok iyi tanı yöntemleri ve ilaçlar var, ama Güneydoğu Avrupa'da bunların çoğuna ulaşamıyorsunuz. Amacımız bu toplantıda bu konuya da el atmak. Üçüncü konu, katılımcıları tedavinin bütün unsurlarıyla ilgili detaylı olarak bilgilendirmek. Dördüncü konu, bu bölgede araştırmaların teşvik edilmesi ve arttırılması. Sadece bilimsel değil, toplumsal ve sosyal araştırmalar yapılmasının sağlanması. Beşinci konu da, insanlara belirli bir yetkinin, gücün verilmesi."
Gençlere eğitim şart Toplantıda, Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerindeki gibi Türkiye'de de HIV virüsünün hızla yayıldığına dikkat çekildi. Toplantıya katılan uzmanlar, dünyada yapılan önleme çalışmaları ile yeni vaka sayısının sabit bir grafik gösterdiğini belirtirken, Türkiye'de yeni vaka sayısında artışın kaygı verici boyutlara ulaştığına işaret etti. Uzmanlar, gerçek rakamın ise kayıtlı vakaların 10 katı kadar olduğunu anlattı. Uzmanlar ayrıca, Türkiye nüfusunun yarısını gençlerin oluşturduğunu ve önleme çalışmaları ile bilinçlendirmenin yetersiz olduğunu söyledi.
“Geçmişte ilaç sıkıntısı yaşanıyordu” Royal Free Hospital HIV Klinik Araştırma Direktörü Dr. Mike Youla da, 22 yıldır Londra'da HIV hastalarına baktığını, geçmişte tedaviyle ilgili başta ilaç olmak üzere birçok sıkıntı yaşandığını söyledi. Geriye dönüp baktığında insanların hastalandığını ve öldüğünü gördüğünü ifade eden Youla, "Şu anda önemli olan bu ilaçlara, tanı yöntemlerine ve tedavi seçeneklerine ulaşabildiğimiz ülkelerde artık HIV'ın normal seyrine girmiş olması. Bütün hastalarım iyi durumda. Bizce önemli olan ilaçların bulunabilir olması, hastaların bilgilendiriliyor olması. HIV hastalığı artık çok normalleşti. HIV hastaları, diyabet ve kalp hastalarıyla aynı grup altında görülüyorlar" diye konuştu. HIV tedavisiyle ilgili bir kılavuz hazırladıklarını, bu kılavuzun HIV ile ilgili bilgileri içerdiğini, ayrıca 12 dile çevrildiğini anlatan Youla, şunları söyledi: "Burada amaç, Avrupa çapında evrensel bir tedavi yöntemine ulaşabilmek. Bu kılavuzun uygulanması Türkiye için önemli. Çünkü tedaviye başlamadan önce bu kişinin direnç geliştirip geliştirmediğini bilmeniz gerekiyor. HIV bulaştığı zaman dirençle birlikte mi bulaştı bunu bilmeniz lazım. Aksi takdirde hangi ilaçları kullanacağınızı bilemezsiniz." Türkiye'de, HIV testinin sonucunun alınmasında gecikme yaşandığını ileri süren Youla, bu gecikmenin yeni bir hasta için çok önemli sonuçlar doğurabildiğini, yanlış ilaçlar verilmesine sebep olabildiğini kaydetti. Youla, buna parasızlık değil, hükümetin öncelikleri ve organizasyon eksikliğinin neden olduğunu savundu.
(AA)