T24 Ankara
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önünde Türkiye aleyhine yapılan yüzlerce başvuruya rağmen, hükümetin davetlisi olarak yarın Türkiye’ye gelecek olan AİHM Başkanı Robert Spano’ya yönelik tepkiler sürüyor.
Spano’ya ilk açık tepki, yargılandığı ve AİHM, Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hukuksuz biçimde uzun süre tutuklu kalan yazar, akademisyen Prof. Dr. Mehmet Altan’dan geldi. Altan, Spano’ya gönderdiği mektupta, AİHM Başkanı’nın, Türkiye ziyaretinde İstanbul Üniversitesi'den fahri doktora ünvanı alacak olmasını eleştirdi. Mektubunda, darbe girişimi davasında beraat ettiğine işaret eden Altan, "Kesinleşmiş beraat, Anayasa Mahkemesi'nin ve AİHM'nin hak ihlalleri kararlarına karşın, ben sizin fahri doktora alacağınız üniversiteme dönebilmiş değilim" ifadesini kullandı. Altan, “Beni ve pek çok akademisyeni ihraç edenler ile size fahrî doktora verecek olanlar aynı kişiler. Doktora alacağınız üniversite, benim gibi KHK ile atılan akademisyenlerin davalarında davalı kurum olarak yer almaktadır. Bu davalar hâlen devam ediyor ve pek muhtemeldir ki sizin başkanı olduğunuz AİHM önüne de gelecektir. Ancak siz o süreçte İstanbul Üniversitesi’nden fahrî doktora diploması almış bir yargıç olacaksınız" dedi.
Mehmet Altan ile kardeşi yazar Ahmet Altan’ın avukatı Figen Çalıkuşu da sosyal medyadan yayımladığı mesajında, şunları kaydetti:
“Hiçbir AİHM Başkanı, Türkiye’ye Adalet Bakanlığı davetlisi olarak resmî ziyarette bulunmadı. Robert Spano’nun AİHM Başkanı sıfatıyla, Adalet Bakanlığı davetlisi olarak Türkiye’ye ziyareti bir ilk. Bu ziyaret, rutin bir protokol ziyareti olarak sıradanlaştırılamaz. Çünkü Türkiye bireysel başvurular ile AİHM önünde en çok dosyası olan 2.ülke. Bu ne demek; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesin’de teminat altına alınan hak ihlallerinde başı çeken ülke demek . Robert Spano’nun, hukuk ve adalet talebinin koyulaşarak arttığı bu dönemde yaptığı ziyarette, savunma dahi almadan yüzlerce akademisyeni ihraç eden İstanbul Üniversitesi’nden fahri doktora da alacak olması, AİHM’de hak arayan binlerce başvurucu için endişe kaynağı olacaktır. AİHM’e Başvuru sahiplerinden birisi de Ahmet Altan’ın avukatı sıfatıyla benim. Robert Spano’nun daha önce başkanlığını yaptığı daire tarafından verilen öncelik kararına rağmen 4 yıldır başvurunun görüşülmesini bekliyoruz. Hazır olduğu halde AİHM’de aşırı bir zorlama ile Ahmet Altan başvurusunun görüşülmesinin engellendiği ve mümkünse alternatifli bir karar alınması yolunda ısrar olduğu bilinmektedir. AİHM Bşk. Robert Spano,’ya, yazdığı yazılar sebebiyle, cezaevinde tutulan, eserleri 23 ülkede yayınlanan, dünyanın tek tutuklu romancısı 70 yaşında Ahmet Altan’ın, hak aramasının, başkanı olduğu AİHM’de engellendiği bir ülkeyi ziyaret ettiğini hatırlatmak isterim. Bu koşullarda binlerce bireysel başvuruda davaların tarafı Adalet Bakanlığı davetini kabul ederek, Türkiye’ye gelecek olan AİHM Başkanı Robert Spano’yu davanın diğer tarafı olarak ben de müvekkilim Ahmet Altan’ı ziyaret etmek üzere Silivri Cezaevi'ne davet ediyorum.”
Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen de T24’te yayımlanan yazısında, şu ifadeleri kullandı:
“Spano, bir avukatın, Ebru Timtik’in, adil yargılanmak için açlık grevine girerek yaşamına son vermesinin hemen ertesinde Türkiye’ye geliyor. Başka bir avukatın, Aytaç Ünsal’ın açlık grevi ise sürmekte. Spano, görüşeceği yetkililere bu konuyu açıp, “Ülkenizde hukukçular adil yargılanma hakkına sahip olmak için yaşamlarına son veriyorlar. Adil yargılanma konusunda böylesine ağır bir sorun var demek ki. Sorun yargının bağımsız olmamasından mı kaynaklanıyor acaba” diye sorabilecek mi? Yoksa, “Bunlar netameli konular, ziyaretin havasını bozar. Hiç girmeyeyim daha iyi” diye mi düşünecek? Sn. Spano “Osman Kavala, yaklaşık üç yıldır tutuklu. Kendisini susturmak için keyfi ve siyasal nedenlerle tutuklandığını ve derhal serbest bırakılmasını öngören AİHM’in kesinleşmiş kararı var. Ama uygulamıyorsunuz. Uygulamamak için yeni suçlar icat edip tutuklamayı sürdürüyorsunuz. Bu ne biçim hukuk devleti? Aynı şekilde Selahattin Demirtaş kararı. Daire kararı Demirtaş’ın siyasal nedenlerle tutuklandığını ve derhal serbest bırakılması gerektiği yönünde. Bu karar da uygulanmadı. Şimdi Büyük Daire kararını bekliyoruz. Büyük Daire’den de aynı yönde karar çıkarsa uygulayacak mısınız? Yoksa, ‘Demirtaş başka bir suçtan mahkûm oldu, artık tutuklu değil, hükümlü’ mü diyeceksiniz? AİHM’in kişi özgürlüğüne ilişkin kararlarını uygulamamak için yeni bir yöntem bulmuşa benziyorsunuz. Hemen başka bir suçtan tutukluyor ya da mahkûm ediyorsunuz. Böylece, AİHM’in verdiği kararların arkasından dolanıyorsunuz. Bu kabul edilemez” diyecek mi? Sn. Spano yetkililerle yaptığı görüşmelerde ifade özgürlüğüne değinecek mi?”
İnsan Hakları Derneği de Spano’ya yönelik kaleme aldığı mektupta, Venedik Komisyonu tarafından Türkiye’deki hak ihlallerine dair hazırlanan rapora vurgu yaptı. Mektupta, AİHM’in Osman Kavala ve HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a ilişkin verdiği karara işaret edilerek, “Türkiye’de yargının siyasi vesayet altına alınmasının açık örneklerini teşkil etmektedir” denildi. Mektupta şöyle denildi:
“Bu koşullar altında Türkiye’ye yapacağınız ve sadece devlet kurumlarını muhatap alacağınız bir ziyaret, tüm bu olanlara göz yumduğunuz, onay verdiğiniz anlamına gelebilecektir. Bu durum, ziyaretiniz kapsamında konuşma yapacağınız kurumlar düşünüldüğünde daha da vahim bir hal almaktadır. Türkiye’deki üniversitelerin bilimsel ve idari özerkliği bulunmamaktadır. Kaldı ki fahri doktora alacağınızı öğrendiğimiz İstanbul Üniversitesi OHAL KHK’larıyla yüzlerce öğretim elemanını ihraç etmiş adeta OHAL’in sembolü haline gelmiş kurumlardan biridir.”
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da “Spano'nun İstanbul Üniversitesi'nden fahri doktora unvanı alacak olması AİHM Başkanlığı'yla bağdaşmaz. Bunu reddedin. Bu sizin tarafsızlığınızı tartışmaya açar" dedi.