Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Robert Spano, yargı bağımsızlığını önemli olduğunu belirtirken, "İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez. Kanunlar sadece halka değil, aynı zamanda gücü elinde bulunduranlara da her an uygulanabilmelidir" dedi.
AİHM Başkanı Spano, Adalet Bakanı Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'le görüştü ve Hakim ve Savcı Adayları Eğitim Açılış Töreni'ne katıldı. Törende konuşma yapan ve törene katılan hakim ve savcı adaylarına ders veren Spano, hukukun üstünlüğü ilkesi ve yargı bağımsızlığına vurgu yaptı.
AİHM Başkanı Robert Spano da, törene katılan hakim ve savcı adaylarına verdiği insan hakları dersi verdi. Dersin başında kendisini davet eden Adalet Bakanı Gül'e teşekkür eden Spano, AİHM Başkanı olarak ilk kez Türkiye'yi ziyaret ettiğini söyledi.
TIKLAYIN - Cumhurbaşkanı Erdoğan, AİHM Başkanı Spano ile görüştü
Hukukun üstünlüğü ilkesinin altını çizen Spano, "Bu ilke, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) sisteminin kutup yıldızı. Bize yol gösteren, ileriye gitmemizi sağlayan parlak yıldız. Hukukun üstünlüğü ilkesi, demokrasi ve insan onuru temel ilkeleriyle birlikte bugünkü hukuki ve ahlaki temeli ortaya koyuyor" dedi.
İç hukuk sisteminde görev yapan hakimlerin, hukukun üstünlüğüyle yönetilen demokratik toplumların inşasında ve korunmasında oynadığı role dikkat çeken Spano, "Türkiye'nin AİHS ile ilişkisi uzun ve zengin bir ilişkidir. Avrupa Konseyi'nin kurucu üyelerinden olan Türkiye, 18 Mayıs 1954'te sözleşmeyi onaylayarak, ilk imza koyan ülkelerden biridir" diye konuştu.
Geçen 70 yıl içinde çok önemli başarılara imza atıldığını belirten Spano, "Ancak, tabii ki çok net bir husus daha var ki o da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde öngörüldüğü şekliyle Avrupa Konseyi'nin değerleri, bugün aslında geçmişte olduğundan çok çok daha önemli" ifadelerini kullandı.
Bağımsız yargı ve hukukun üstünlüğü arasındaki ilişkinin temel alındığı ders anlatımında Spano, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne bakıldığında, hukukun üstünlüğünün, siyasi ve idari geleneklerle birlikte Avrupa ülkelerinin ortak mirasının bir parçası olarak görüldüğünü vurguladı.
AİHM Başkanı Spano, hukukun üstünlüğü bağlamındaki değerlerin, özellikle birey ile devlet arasındaki ilişkilerde, bireyleri keyfilikten korumaya odaklandığına dikkati çekti. Spano, hukukun üstünlüğüyle yönetilme ve bunun insan hakları açısından önemine ilişkin, demokratik toplumda, hukukun üstünlüğünün temelinde yatan ahlaki ideanın, insanın bireysel özelliklerine ve otonomisine duyulan saygı olduğunu dile getirdi.
Bu hususun sözleşmede de vurgu yapılan konulardan biri olduğuna söyleyen Spano, "Kişinin düşünce bağımsızlığını koruması ve beslemesi, yaşamını dilediği gibi yönetmesi, toplumsal sorumluluklarını anlaması, mutluluk, başarı ve iç huzuruna kavuşması için ve kişinin yaşadığı toplumun şeffaf, istikrarlı ve öngörülebilir olması, uyuşmazlık çözümünde bağımsız ve tarafsız mekanizmalardan istifade edilebilmesi hukukun üstünlüğü çerçevesinde kavramsal açıdan çok önemlidir" dedi.
Ekonomik kalkınma ve refahın devamı için devletlerin hukukun üstünlüğüyle yönetilmesi gerektiğine vurgu yapan Spano, "Toplumda yargının fonksiyonsuz olması, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının esas alınmaması sonucu, topluma yabancı yatırım çekilmesi mümkün olmaz" ifadesini kullandı.
Spano, hükümetin yetkisinin, kişilerin istek ve yetkileriyle değil, hukukla düzenlenmesi ve sınırlandırılması sonucunda, kanunların muğlak ve suistimale açık değil, açık ve anlaşılır olmasını gerektirdiğine işaret etti.
Spano, "İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez. Kanunlar sadece halka değil, aynı zamanda gücü elinde bulunduranlara da her an uygulanabilmelidir. Kanunun üzerinde hiç kimse yoktur" dedi.
Yargı bağımsızlığına da değinen Spano, hukukun üstünlüğüyle yönetilen devletlerde, mahkemelerin kesin ve bağlayıcı kararlarının istisnasız infaz edilmesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu. Spano, "Devletlerin, mahkemenin otoritesine saygı göstermesi, yargıya duyulan güven ve daha geniş yorumuyla hukukun üstünlüğü için kaçınılmaz ön koşuldur" şeklinde konuştu.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki tutuklamalarla ilgili AİHM'e Türkiye'den şikayet ve başvuruların olduğunu hatırlatan Spano, şöyle devam etti:
"Mahkemenin içtihadı çok net şekilde ortaya koymaktadır ki hakimlerin tutukluluğu çok ciddi bir gözetim altındadır. (FETÖ sanığı eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili) Alparslan Altan kararında söylenmiş olduğu gibi 5. madde çerçevesinde tutukluluğun hukuka uygunluğunda üç unsur gözetim altında olacaktır. Birincisi, yargının toplumda önemli bir rolü vardır çünkü adaletin garantörüdür. İkincisi, yargı mensuplarına koruma sağlanması gerekir çünkü ancak böylelikle bağımsız bir şekilde faaliyetlerini yerine getirebilirler. Üçüncü olarak da yargının, demokratik toplumda diğer erkler arasında önemli bir rolü vardır. Bu noktada erkler ayrılığı ve yargı bağımsızlığını sağlayabilmek için mahkemenin yargı mensuplarını korunmasına özellikle dikkat etmesi gerekir."
Bu konuda herhangi bir taraf tutmadığını söyleyen Spano, "Bu noktada, son kararlarda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi'nde (AYM) kullanılan ifadeler, yüksek mahkemelerimiz arasındaki bu diyaloğa çok fazla uymuyor. Bu tartışılması gereken bir konu ve adli diyalog çerçevesinde bunu tartışacağımızı ifade etmek istiyorum" dedi.