AİHM, Bosna katliamını reddetti

AİHM, Bosna katliamını reddetti

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 1995 yılında Bosna'da Sırp güçleri tarafından katledilen Müslümanlar adına Hollanda'dan şikayetçi olan Srebrenitsa Anneleri'nin dava başvurusunu geri çevirdi.   Kayhan Karaca'nın ntvmsnbc'deki haberine göre, mahkeme, Srebrenitsa Anneleri Vakfı'nın "doğrudan katliam kurbanı olmadığı" gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi temelinde hak talep edemeyeceğine hükmetti.

AİHM, Birleşmiş Milletler'in (BM) dokunulmazlığının sorgulamayacağına da kanaat getirdi. Strasbourg yargıçları, bu kararını, "BM çerçevesinde gerçekleşen askeri operasyonların ulusal yargı denetimine alınması BM'nin barış ve uluslararası güvenliği koruma görevine devletleri karıştırmak anlamına gelir" ifadeleriyle gerekçelendirdi.

Srebrenitsa 11 Temmuz 1995 tarihinde general Ratko Mladiç komutasındaki Sırp güçlerinin eline geçerken bölgede BM şapkası altında Hollanda ordusuna bağlı askerler görev yapmaktaydı. Hollandalı askerler Srebrenitsa'yı kuşatan Sırp güçlerine karşı direniş göstermemiş ve 8 bin Müslüman erkek çocuk ve yetişkin erkek Sırp milisler tarafından infaz edilmişti.

Katliam sonrası çocuk ve eşleri adına hak aramaya başlayan Srebrenitsa Anneleri "BM tarafından verilen koruma görevini yerine getirmeyerek 8 bin Müslümanın ölümünden sorumlu olduğu" gerekçesiyle 2007 yılında Hollanda mahkemleri önünde bu ülkeye karşı dava açmış ancak Hollanda mahkemeleri "BM'nin herhangi bir mahkemede yargılanamayacağı ve bu uluslararası kurumun yargılanmaktan muaf olduğuna" hükmetmişti.

Karara AİHM önünde itiraz eden Srebrenitsa Anneleri Hollanda mahkemelerinin kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkıyla ilgili 6'ıncı ve mahkemeler önünde etkin başvuru hakkıyla ilgili 13'ü maddelerini ihlal ettiğini savunmuştu.

Srebrenitsa Anneleri'ni savunan avukatlar, başvuruyu yaptıkları gün, AİHM önündeki şikayetin Hollanda'ya karşı olduğunu belirtmekle birlikte, "Hollanda Yüksek Mahkemesi aldığı kararla BM'ye mutlak güç hakkı tanımış ve insan haklarını bu mutlak gücün emrine vermiştir. Bu da siyasi, hukuki ve ahlaki açıdan kabul edilemez bir durumdur. Srebrenitsa Anneleri, kendisini insan hakları şampiyonu ilan etmiş hukukun üstünde kalmasını değil 1995 soykırımındaki sorumluluğunu tanımasını istemektedir" şeklinde konuşmuştu.