T24 - HSYK’nın, 2003’te ' meslekten ihraç ettiği Hâkim Arzu Özpınar, dosyanın içeriğinin ‘dedikodudan ibaret olduğunu’ gösteren delilleri AİHM’ye sununca Türkiye bir utanç mahkûmiyeti daha aldı. HSYK'ya sunulan ihbar mektuplarında Özpınar'ın ‘mini etek giyen, aşırı ruj süren' biri olduğu yazıldı. HSYK 'Vicdan azabı duyuyorum, hâkime hanıma iftira attılar” imzalı adliye çalışanlarına ait mektupları dikkate bil almadı. Milliyet gazetesinde yayımlanan haber şöyle:Hâkim Arzu Özpınar’ın, 2003 yılında, ‘meslek onur ve haysiyetine aykırı hareket ettiği’ gerekçesiyle HSYK tarafından meslekten ihraç edilmesi nedeniyle Türkiye’yi mahkûm eden AİHM kararının altından, adalet sisteminin çarpıklığını ve cinsiyetçiliğini gösteren çarpıcı bir insan hikâyesi çıktı. HSYK’nın, dedikodulara, “milliyetçi polislere”, bilgi fişlerine dayanarak verdiği kararla meslekten ihraç ettiği Özpınar’ın, okulundan ikincilikle mezun olduğu, ailesine bakıp kardeşini okuttuğu, ihraç kararından sonra avukat olarak bile çalışamadığı ortaya çıktı. 6 yıl boyunca hakkındaki dosyaya ulaşmaya çalışan Özpınar, dosyanın içeriğinin dedikodudan ibaret olduğunu gösteren delilleri AİHM’ye sununca, Türkiye bir utanç mahkumiyeti daha aldı. İLGİNÇ İHBARLAR 2003’te, Adalet Bakanlığı’na, Mersin Gülnar Hâkimi Özpınar’la ilgili ilginç ihbarlar gelmeye başladı. “Milliyetçi polisler”, “adliye çalışanları”, “bir vatandaş” ve benzeri ifadeler içeren ihbar mektuplarında, ‘mini etek giyen, aşırı ruj süren Özpınar’ın, odasına bir avukatı alıp kapısını kapattığı, dışarıya farklı insanlarla yemeğe çıktığı, harcamalarının geliriyle bağdaşmadığı, evinde farklı erkeklerle birlikte olduğu’ gibi iddialar yer aldı. Adalet Bakanlığı, iddiaları ciddi bularak, müfettiş görevlendirdi. Gülnar’daki görev süresinin bitmesine 2 ay kalan Özpınar’ın bütün yaşamı müfettiş tarafından araştırıldı. Adliye çalışanlarının ifadesini alan müfettiş, Özpınar’ın ev sahibine bile, eve gidip gelen olup olmadığını sordu. ‘İFTİRA ATIYORLAR’ Hakkındaki suçlamaların ne olduğunu bile net olarak bilmeyen Özpınar’ın dosyası, meslekten ihraç talebiyle HSYK’ya sevk edildi. HSYK, “Vicdan azabı duyuyorum, hâkime hanıma iftira attılar” imzalı adliye çalışanlarına ait mektupları dikkate bile almadan Özpınar’ı, meslek onur ve haysiyetine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle meslekten ihraç etti. Ankara Hukuk Fakültesi’ni ikincilikle bitiren, çok sevdiği mesleğini yaparak, ailesini geçindiren ve kardeşini okutan Özpınar, bir anda işsiz kaldı. Avukat olmak için başvuru yapan Özpınar’a, “HSYK attıysa, biz de almayız” diyerek, barolar da olumsuz yanıt verdi. AİHM’ye başvuran Özpınar, ailesinden aldığı harçlıklarla yaşamaya başladı. 6 YIL SONRA ULAŞTI Avukatı Gülbin Çelik, Özpınar’a, gizli olduğu gerekçesiyle verilmeyen soruşturma dosyasına, 6 yıl sonra ulaşabildi. Çelik ve Özpınar, dosyadaki dedikodudan ibaret delilleri AİHM’ye sundu. AİHM, önceki gün, Özpınar’ın, haksız yere meslekten atıldığını karar altına aldı ve Türkiye’yi mahkûm etti. AİHM, talep başvurusu zamanında yapılmadığı gerekçesiyle maddi tazminata gerek görmedi... ‘Aksi yöndeki ifadeler dikkate bile alınmamış’Avukat Çelik, tanıştığı dönemdeki durumunu, “Çok büyük bir yıkım yaşıyordu, kendisinde değildi” diye tanımladığı Özpınar için şunları söyledi: “Adalet Bakanlığı ve HSYK, kesinlikle cinsiyetçilik yapmış. Ama bu bilgilere bile yıllar sonra ulaşabildik. Düşünün, bir davada polisleri mahkûm etmiş, HSYK’ya ‘milliyetçi polisler’ diye şikâyet başvurusu var özel hayatıyla ilgili. Mini etek giyiyormuş, çok kısaymış. Hangi hâkim adliyede böyle giyinir? Aksi yöndeki ifadeler hiç dikkate alınmamış. Avukatlık bile yaptırmadılar. Şimdi, mesleğe dönmek için başvuru yapacak. Bunun mücadelesini vereceğiz.”