Kayhan Karaca/Strasbourg
AİHM, Vikipedi'ye Türkiye’de getirilen erişim yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile uyumlu olduğunu kanıtlaması için Türk hükümetine Ekim ayı sonuna kadar süre verdi.
AİHM, Wikimedia Vakfı’nın Ankara’ya karşı dava başvurusu dosyasını hızlandırılmış prosedürle işleme koydu. Strasbourg'daki Mahkeme, Wikipedia’ya (Vikipedi) Türkiye’de getirilen erişim yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile uyumlu olduğunu kanıtlaması için Türk hükümetine 31 Ekim 2019’a kadar süre verdi.
Son zamanlarda ifade ve medya özgürlüklerine ilişkin Türkiye’den gelen dava başvurularına “öncelik” verip hızlandırılmış prosedürle işleme koyan AİHM, Wikipedia dosyası için de bu geleneğini sürdürme kararı aldı. Mahkeme Temmuz başında aldığı ve bu hafta kamuoyuyla paylaşılan bir kararla, Wikipedia adına ABD merkezli Wikimedia Vakfı (Wikimedia Foundation, INC.) tarafından Ankara’ya karşı dava açmak için 29 Nisan 2019 tarihinde yapılan başvuruyla ilgili olarak Türk hükümeti ve davacı tarafa sorular yöneltti.
AİHM, bu sorularda öncelikli olarak, erişim yasağı konusunda Wikipedia tarafından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) 2017 yılında yapılan bireysel başvuruyu gündeme taşıdı. İki yıldır başvuruyu sonuçlandırmayan AYM’nin bireysel haklar alanında “etkin iç hukuk yolu” olup olmadığı konusunda taraflardan görüş istedi. AYM’nin, internet sitelerinin yasaklanmasıyla ilgili tutumu hakkında bilgi talebinde bulundu. Dava başvurusunun bu boyutu AİHM’nin AYM’ye bakışı açısından kritik öneme sahip.
Wikipedia’nın tamamına getirilen erişim yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ifade özgürlüğüyle ilgili maddesine uyumlu olup olmadığını sorgulayan AİHM, ihtilaf konusu yasak tedbirinin “meşruluğu”, “zorunlu bir sosyal ihtiyaca karşılık gelip gelmediği” ve “hedeflenen meşru amaçlarla orantılılığı” hakkında da taraflardan görüş talep etti.
Taraflara yönelttiği sorularda “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi” hakkındaki 5651 sayılı kanunun, “erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi”yle ilgili 8/A maddesini de gündeme taşıyan AİHM, 2015’te revize edilen bu maddenin AİHS ile uyumlu olup olmadığını sordu. Kanunun uygulanışını gözden geçirmek amacıyla halihazırda erişimi yasaklanmış URL ve internet sitelerinin sayısı hakkında Türk hükümetinden bilgi istedi.
AİHM, Temmuz başında dava başvurusunu Türk hükümetine tebliğ ederek, savunma için taraflara 31 Ekim'e kadar süre verdi. Taraflardan gelecek yanıtlara göre davayı esastan görecek olan AİHM, gerekli görmesi halinde Strasbourg’da bir de duruşma düzenleyecek. Bu süreçte konuyu yakından takip eden çok sayıda uluslararası basın kuruluşunun davaya müdahil olabileceği konuşuluyor. Buna karşılık, iç hukukta AYM’nin vereceği bir karar veya Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) yasağı kaldırması ve Wikimedia Vakfı ile dostane bir çözümde uzlaşılmasıyla AİHM önündeki sürecin seyrinin değişebileceği de belirtilmekte.
Wikipedia’nın (Vikipedi) çevrimiçi tüm yayınlarına erişim, “Türkiye’yi çeşitli terör gruplarıyla aynı düzlemde ve iş birliği halinde göstermeye çalışan içerikler” nedeniyle BTK tarafından 29 Nisan 2017 tarihinde engellenmişti. Wikipedia’nın bağlı bulunduğu Wikimedia Vakfı, 5 Mayıs 2017 tarihinde Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak yasağa itiraz etmiş, ancak itiraz “iki ayrı URL adresinde bulunan içerikten dolayı” reddedilmişti.
Mahkemeye yapılan itiraz sürecinde, erişim yasağına neden olan içeriklerin İngilizce Wikipedia’da yayımlanan “Foreign Involvement in the Syrian Civil War” (Suriye İç Savaşına Yabancı Müdahalesi) ve “State-sponsored Terrorism” (Devlet Destekli Terörizm) başlıklı makalelerde Türkiye’ye ayrılan bölümler olduğu ortaya çıkmıştı. Mahkemenin gerekçeli kararında, “İki ayrı URL adresinde bulunan ve talebe konu edilen içeriklerde, ‘Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Suriye’de yaşanan iç savaşı başlatanlardan olduğu, terör örgütlerini desteklediği, silah yardımında bulunduğu’ gibi uluslararası platformda ve ülke içerisinde saygınlık ve itibarını zedeleyecek, terörü destekleyen bir devlet olduğu izlenimi verecek derecede haksız nitelikte saldırının bulunduğu anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.
Kararda, Wikipedia’ya neden topluca erişim yasağı getirildiği ise “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığınca BTK’ya başvurulmuş, ancak talebe konu URL adreslerinin şifreli olması nedeniyle teknik olarak erişimin engellenmesi mümkün bulunmadığından, internet sitesinin tamamına yönelik erişimin engellenmesi kararı verilmiş, hakimliğimizce de bu karar yerinde bulunduğundan onaylanmıştır” ifadeleriyle açıklandı.
Wikipedia bu kararın hemen sonrasında, “ifade özgürlüğü engellendiği” iddiasıyla AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Başvuruda erişim engelinin AYM ve AİHM kararlarına “açıkça aykırı olduğu” görüşü dile getirildi.
O tarihten bu yana AYM’den ve Türk hükümetiyle temaslardan sonuç alamayan Wikipedia, ana merkezi olan Wikimedia Vakfı aracılığıyla bu yıl 29 Nisan’da AİHM önünde Ankara’dan davacı oldu. Wikimedia Yönetim Kurulu Başkanı Katherine Maher, “Türkiye’deki yüksek mahkemelere yaptıkları başvurular sonuçsuz kaldığı için AİHM’ye başvurduklarını” söyledi. Şikayet dilekçesinde, “uzun süredir devam eden erişim yasağının kabul edilemez sansür boyutuna ulaştığı ve insanların ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim temel haklarının sınırlandığı” görüşüne yer verildi. Ankara ise 2017’den bu yana Wikipedia’nın “yasaya ve uluslararası uygulamalara uygun şekilde uyar-kaldır yöntemiyle resmi kanallar üzerinden uyarıldığı, ancak cevap alınamaması nedeniyle erişim engelleme tedbiri uygulanmak zorunda kalındığı” şeklindeki konumunu koruyor.
AİHM’nin başvuruyu hızlandırılmış prosedürle işleme koyma kararını memnuniyetle karşılayan Wikipedia kurucusu Jimmy Wales, konuya ilişkin açıklamasında, “Bu dava, güç suistimallerini sınırlama ve hükümetlerin vatandaşlarının bilgiye erişimini kısıtlama yeteneğini sınırlamak için bir emsal oluşturma potansiyeli taşıyor” dedi.
Wikimedia Vakfı verilerine göre, Wikipedia günümüzde “saniyede 6 bin kez okunuyor ve içeriği dünya genelinde 250 binden fazla gönüllüden oluşan bir topluluk tarafından günlük olarak düzenleniyor, geliştiriliyor ve münazara ediliyor”. Bu maddelerin “yüzde 85’inden fazlasının İngilizce dışındaki dillerde yazılı” olduğunu belirten Vakıf, Türkçe 300 binden fazla madde bulunduğunu söylüyor.
©Deutsche Welle Türkçe