Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararı, Akif Zihni adlı eski bir öğretmen tarafından yapılan başvuruyla ilgili inceleme sonrası verildi. Darbe girişimi sonrası görevi askıya alınan Zihni, 15 Temmuz öncesi Trabzon Ortahisar Gazi Anadolu Lisesi’nde müdür yardımcılığı yapmaktaydı. Adı 1 Eylül 2016 tarihinde “OHAL kapsamında kamu personeline ilişkin alınan tedbirlere dair” 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) temelinde görevine son verilen 50 bin 875 kamu çalışanı listesine eklendi. Görevden alınanlar için “terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı veya bunlarla irtibatı olanlar” tanımlaması yapılmıştı.
Zihni, hakkındaki görevden alma kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma, kanunsuz ceza, özel hayata saygı, mahkemeler önünde etkili başvuru hakkı, ayrımcılılığın yasaklanması ve olağanüstü hallerde yükümlülüklerin askıya alınmasıyla ilgili maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle 26 Eylül 2016 tarihinde Strasbourg Mahkemesi’ne başvurdu. Başvurusunda Anayasa Mahkemesi üyelerinin KHK’lar hakkında “tarafsız karar veremeyecekleri” görüşünü savundu. İç hukuk yollarının tüketilmesi yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmasını, "OHAL çerçevesinde KHK ile uygulamaya konulan tedbirlere karşı iç hukukta gidebileceği bir itiraz veya iptal yolu bulunmadığı” şeklinde gerekçelendirdi.
"İç hukuk yolları tüketilmedi"
Ancak AİHM başvuruyu esasa girmeden, "iç hukuk yolları tüketilmedi” diyerek reddetti. Mahkemenin gerekçeli kararında, Türkiye’de 12 Eylül 2012’de yapılan değişiklikle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının doğduğu ve AİHM’nin 2013 yılında incelediği bir davada Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını ilke olarak etkin iç hukuk yolu olarak gördüğü hatırlatıldı.
AİHM, Anayasa Mahkemesi'nin bu yıl içtihat değişikliğine giderek, son dört prensip kararında, 15 Temmuz sonrası çıkarılan bazı KHK’ların anayasaya uygunluğunu denetleme yetkisine sahip olmadığına hükmetmiş olsa da, bu prensip kararlarının “anayasaya aykırılığın soyut norm denetimi kapsamında öne sürüldüğü iptal davalarını kapsadığını” belirtti. Anayasa Mahkemesi’nin KHK ile alınan önlemler temelinde kendisine sunulan binlerce bireysel başvuruyu incelemeye yetkili olup olmadığı konusunda henüz karar vermediğine işaret etti.
Bu tespitten yola çıkan Strasbourg Mahkemesi, Akif Zihni’nin ileri sürdüğü iddiaların, “iç hukuk yollarının etkinliğinden şüphe duymak” ve “Anayasa Mahkemesi üyelerinin tarafsızlığı hususundaki kaygıların bu yargı organına başvuru yapma yükümlülüğünden muaf tutulmak” için yeterli olmadığını belirtti.
AİHM bu kararıyla, 15 Temmuz sonrası KHK ile görevinden alınanların bireysel hak ihlalleriyle ilgili şikayetlerin iç hukukta çözümlenmesini istediği mesajı da vermiş oldu.
AİHM önünde 4 bin başvuru
Karar 15 Temmuz sonrası benzer gerekçe ve koşullarda AİHM önünde Ankara’ya karşı dava açmak isteyen tüm eski kamu personeli için emsal oluşturması bakımından önem taşıyor. 15 Temmuz darbe girişimine bağlı olarak Strasbourg Mahkemesi’ne bugüne kadar ulaşan 4 binden fazla dava başvurusunun yaklaşık yüzde 90’ını KHK ile görevlerine son verilen kamu personelinin şikayetleri oluşturuyor.
Anayasa Mahkemesi’ne ise 15 Temmuz bağlantılı olarak bugüne kadar 45 binden fazla bireysel başvuruda bulunuldu. Bu başvuruların reddedilmesi halinde Türkiye’den AİHM’ye gelebilecek potansiyel başvuru sayısının 100 bini bulabileceği söyleniyor. Avrupa Konseyi kaynakları, “felaket senaryosu” olarak tanımladıkları böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde tüm AİHM sisteminin sorgulanmaya başlanacağını belirtiyorlar.
Avrupa Konseyi, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruları reddetmesi olasılığına karşı, bu başvuruları inceleyecek geçici (ad hoc) bir komite kurulması önerisinde bulundu. Ankara bu öneriye henüz yanıt vermiş değil.
AİHM gibi Avrupa Konseyi’ne bağlı çalışan Venedik Komisyonu da 15 Temmuz sonrası çıkarılan KHK’ların “Avrupa hukuk normlarıyla uyumu” konusunda gelecek hafta bir görüş raporu yayımlayacak.
© Deutsche Welle Türkçe
Kayhan Karaca / Strasbourg