AİHM'den zor soru: Vurmadan olmaz mıydı?

AİHM'den zor soru: Vurmadan olmaz mıydı?

T24- Babasıyla birlikte Kızıltepe’deki evinin önünde, polis tarafından 12 kurşunla öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz dosyasına bakan AİHM hükümete sordu: “Vurulmadan etkisiz hale getirilemez miydi?”

 

Vatan gazetesinden Kemal Göktaş'ın haberine göre, AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi), Mardin’in Kızıltepe ilçesinde polisin yaptığı operasyonda babası ile birlikte öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın ailesinin açtığı davada hükümete kritik sorular yöneltti. AİHM, “polisin öldürücü güce son çare olarak mı başvurduğu” ve “daha az radikal bir yönteme başvurma olanağı olup olmadığını” sordu.

Bir PKK’lıyı evinde sakladığı iddia edilen Ahmet Kaymaz ve oğlu Uğur Kaymaz, polisin yaptığı operasyonda 21 Kasım 2004’de öldürülmüşlerdi. Babadan 8, 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın vücudundan ise 9’u sırtından olmak üzere toplam 12 mermi çıkmıştı.

Bütün belgeleri gönderin

Olayla ilgili yargılanan 4 polis ise yargılandıkları Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde “meşru müdafaa” gerekçesiyle beraat etmiş ve bu karar Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nce onanmıştı. Polislere idari soruşturma sonunda sadece aylıktan kesme cezası verilmişti.

Türkiye’de başvuracakları hukuki yol kalmayan Uğur Kaymaz’ın annesi ve Ahmet Kaymaz’ın eşi Makbule Kaymaz ise çareyi AİHM’e başvurmakta bulmuştu. Davayı işleme koyan AİHM, “soruşturmayla ilgili bütün belgelerin ve bu olaya karışan kolluk kuvvetleri hakkında yürütülen işlemlerin bir örneğinin AİHM’e gönderilmesini” istedi. AİHM Türkiye’ye gönderdiği yazıda, hükümetten şu soruları yanıtlamasını istedi:

AİHM'den zor sorular

- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2. maddesiyle garanti edilen, yaşam hakkına tecavüz edilmiş midir?

- Orantılı güce başvurulmuş mudur?

- Ateşli silahlara başvurmayı düzenleyen, olay tarihinde yürürlükte olan mevzuat, AİHS’teki zorunlulukları ve devletin yaşam hakkını koruma taahhüdünü karşılamakta mıdır?

- Operasyonlarda ölümlere engel olacak bütün tedbirler alınmış mıdır?

- Bu olayın bütün gelişmeleri dikkate alındığında polis öldürücü güce son çare olarak mı başvurmuştur?

- Şüphelileri durdurmak amacıyla daha az radikal metodlara başvurulabilir miydi?

- Yaşam hakkını korumayla ilgili olarak, yurt içinde yürütülen tahkikat AİHS gereklerini karşılıyor mu?