AK PARTİ'DEN "SAYIŞTAY" AÇIKLAMASI TBMM (A.A)

-AK PARTİ'DEN "SAYIŞTAY" AÇIKLAMASI TBMM (A.A) - 25.01.2011 - AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Sayıştayın, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) başta olmak üzere emniyet ve savunma hizmeti sunan kurumlar üzerinde yapacağı denetim sonucunda hazırlayacağı raporların kamuoyuna açıklanmayacağı hususunun, Sayıştay Kanununa son dakikada girmediğini belirterek, ''Bu düzenleme 2005'te TBMM'ye sunulan fakat kanunlaşmayan teklifte de yer almaktaydı'' dedi. Canikli, bazı AK Parti'li milletvekilleriyle, ''Sayıştayın, başta TSK olmak üzere, güvenlik hizmeti sunan kamu kurumlarında yapacağı denetim raporlarının kamuoyuna açıklanması konusunda, bazı basın yayın organlarında çıkan haberler'' ile ilgili olarak basın toplantısı düzenledi. Yeni Sayıştay Kanunuyla, ilk defa evrensel normlara uygun bir denetim mekanizmasının oluşturulduğunu belirten Canikli, kanunla bazı kurumların denetlenmesinde ayrıcalıklar içeren hükümlerin tamamen ortadan kaldırıldığını bildirdi. Canikli, hangi işi yaparsa yapsın, kamu kaynağı kullanan tüm kurumların aynı denetime tabi olacağını, TSK, Emniyet Genel Müdürlüğü, jandarma ve MİT'in de diğer kamu kurumları gibi Sayıştayın denetimine tabi tutulacağını kaydetti. Nurettin Canikli, yeni Sayıştay Kanunu yürürlüğe girinceye kadar, TSK gibi güvenlik hizmeti veren kurumların denetiminin nasıl yapılacağının yönetmelikle belirlendiğini ifade ederek, ''Sayıştayın bu kurumlar nezdinde yaptığı denetim sadece belge ile sınırlandırılmış, onun dışında fiziki ve fiili tespit imkanı sağlayan denetim hiç bir zaman gerçekleştirilememiştir. İlk kez Sayıştay Kanunu ile ayrıcalıklar kaldırılmış ve herkes aynı denetime sahip tutulmuştur'' dedi. Sayıştayın, TSK başta olmak üzere emniyet ve savunma hizmeti sunan kurumlar üzerinde yapacağı denetim sonucunda hazırlayacağı raporların hangi ölçüde kamuoyuna duyurulması konusunda son derece yanlış haberler yayımlandığını ifade eden Canikli, bu haberlerden bazılarını okudu. -ÖZÜR DİLENMESİNİ İSTEDİ- AK Parti Grup Başkanvekili Canikli, bu gibi kurumların denetlenmesi sonucunda ortaya çıkan bazı bilgilerin, hassasiyeti nedeniyle kamuoyuna duyurulmasının sakıncalı olabileceğini söyledi. Canikli, şöyle konuştu: ''Emniyetin, MİT'in, TSK'nın sahip olduğu silah envanterinin, savunma sistemlerinin yer alacağı denetim raporlarının kamuoyuna, bir süzgeçten geçirilmeden aktarılması çok ciddi güvenlik zafiyeti ortaya çıkarabilir. Bu bilgilerin yetkisiz kişiler tarafından kamuoyuna açıklanması, bazı ülkelerde çok ciddi ağır müeyyidelerle cezalandırılması sonucunu doğurmaktadır, bazı ülkelerde vatana ihanetle eş anlamlıdır. Ama bu özellik kesinlikle denetimi sekteye uğratmamaktadır. Ne kadar gizli olursa olsun, bütün bu alımlar, satımlar Sayıştayın denetçileri tarafından denetlenecek, TBMM'ye gönderilecek. Aradaki fark sadece şu; gizlilik gerektirmeyen kurumların raporları kamuoyuna açık olarak duyurulurken, TSK gibi kurumların raporları Meclis'te gizli oturumlarda görüşülecek. Milletvekilleri, ilgili komisyonlarda ve Genel Kurulda bu bilgilere sahip olacaklar. Herkesten gizlenecek şeklinde bir uygulama sözkonusu değil ama hayati önemi sahip, tüm dünyada gizli olarak korunan silah ve savunma sistemi ile ilgili bilgilerin bizde de ülke güvenliği açısından korunması kaçınılmazdır ve gereklidir.  Bu gerçekten yola çıkarak, hükümetimize ve partimize yönelik, 'ülkenin büyük kısmı, Sayıştay konusunda iktidarın ordu ile birlikte nasıl fırıldak çevirdiğini bilmiyor. Erdoğan, Sayıştay konusunda ordu ile anlaştı' şeklinde gerçekle alakası olmayan haberlerin, suçlamaların kabul edilmesi mümkün değildir. Bu bilgi, ilk kez bu kanuna girmemiştir. 2004'te Anayasa'nın ilgili maddesinin değiştirilmesinden sonra 2005'te bir kanun Meclis'e sevk edilmişti. Kanunun 44. maddesinde, 'TSK'nın elinde bulunan (silah sistemleri gibi) taşınırların bu kanun uyarınca yapılacak denetim sonucunda hazırlanacak raporların TBMM'ye ve kamuoyuna sunulmasına ilişkin hususlar, Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının görüşleri alınarak Sayıştay tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir' deniliyor. Yani, bugün tartışılan bu hüküm 6085 sayılı Sayıştay Kanununa son dakikada girmemiştir. 2005'te TBMM'ye sunulan fakat kanunlaşmayan teklifte de yer almaktadır.  Gerçeği yansıtmayan birtakım iddialarla ortaya konulan bu söylemlerin içi boştur. O zaman kanunlaşmayan hüküm, yeni kanunda şöyle yer almıştır: (Savunma, güvenlik, istihbarat ile ilgili kamu idarelerinin ellerinde bulunan devlet mallarının, bu kanun uyarınca yapılacak denetimi sonucunda hazırlanacak raporların kamuoyuna duyurulmasına ilişkin hususlar ilgili kamu idarelerinin görüşleri alınarak, Sayıştay tarafından hazırlanıp Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikte düzenlenir.)''    Nurettin Canikli, soğuk savaş döneminde en çok mücadelenin, ülkelerin sahip olduğu silahların öğrenilmesi konusunda yaşandığını ifade ederek, ''Durum böyle iken, doğrudan milli güvenliği ilgilendiren bir konuda, eksik bilgi ile bilgisizlik ile bu tür ağır yorumlar yapmak yanlıştır, ahlaki değildir'' dedi. Canikli, bu haberleri yapan gazeteler ve yazarların milletten, AK Parti'den ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan özür dilemelerini istedi. -''VATANDAŞLARIN HAKLARI İHLAL EDİLMEYECEK''- Canikli, 2-B arazileriyle ilgili soru üzerine, ilçe ve köy sınırları içerisinde kalan ve üzerinde yapılaşma olan arazilerle ilgili dönüşüm kararı alınması durumunda, bu arazilerin tamamının TOKİ'ye ya da ilgili belediyeye devredileceğini söyledi. Canikli, bu yapılırken, o araziler üzerinde oturan vatandaşların haklarının ihlal edilmeyeceğini ve gayrimenkullerin bedellerinin kendilerine verileceğini kaydetti. Nurettin Canikli, dönüşüm kapsamında bulunmayan 2-B arazilerinin ise hak sahibi olduğunu iddia eden en son kullanıcılarına ücret karşılığında verileceğini ifade etti.  Büyük çoğunluğu tarım, kırsal ve zeytinlik gibi alanlar olmak üzere, yaklaşık 410 bin hektarlık 2-B arazisinin mevcut olduğunu belirten Canikli, 210 bin hektarın çalışmasının tamamlandığını, kalanın da şubat ayı sonu ya da mart ayı ortalarına kadar tamamlanmasını beklediklerini kaydetti.   -''(ÖCALAN'A EV HAPSİ) TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNE GELMEYECEKTİR''- AK Parti Grup Başkanvekili Canikli, bir gazetecinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, ''AK Parti'nin seçimlerden sonra Öcalan'a ev hapsi getireceği'' yönündeki sözlerini anımsatması üzerine, ''Bunların ciddiye alınması kesinlikle mümkün değildir. 8 yıldır iktidardayız ve buna benzer ithamlar hep yapılmıştır. 8 yılda ne böyle bir şey gündeme geldi ne de böyle bir tartışma yaşandı. Bu, tamamen seçim arefesinde bulunduğumuz bir dönemde MHP'nin, 'zor siyasi konumumu değiştirebilir miyim' düşüncesiyle ileri sürdüğü bir iftiradır. Böyle bir konu hiç bir zaman Türkiye'nin gündemine gelmeyecektir'' diye konuştu. Ergenekon sanığı Yalçın Küçük'ün, ''MHP ve CHP'den randevu isteyerek bazı Ergenekon sanıklarının milletvekili olması yönünde talepleri olacağı yönündeki iddiaların'' anımsatılması üzerine ise Canikli, ''Valla CHP'ye yakışır, sürpriz de olmaz açıkçası. Böyle bir durum ortaya çıkarsa şaşırmayız'' dedi.