Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda basın açıklaması düzenledi.
İlk kez düzenlenen toplantıda Kalın şunları söyledi:
Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi yakında külliye olarak ifade edilecek olan bir Cumhurbaşkanlığı Sarayı inşa edildi. Bu cumhurbaşkanlığı sarayının ne kadar isabetli bir karar olduğu ortaya çıkmaktadır. Burası milletin sarayıdır. Devletin temsil edildiği yerdir. Gelen yerli yabancı konuklar geniş yelpazede misafirleri ağırladığımız yerdir.Burada makam katı ve yanlarda iki tane hizmet binası olmak üzere açılmış bulunmaktadır. Bütün projeler tamamlandığında burası cumhur ile reisinin buluştuğu tam külliye haline gelecek ve halkımızın da hizmetine açılacaktır.
Somali’de Türkiye’nin yardımlarıyla açılan hastanede Cumhurbaşkanımız hastaları da ziyaret etmiştir. Oradaki hasta çocuklara boyama kitabı hediye edildi. Bu kitap üzerinden dün yapılan spekülasyonun nasıl bir hezimetle sonuçlandığı hepinizin malumu.
Ana muhalefet liderinin böyle bir duruma düşmesi üzüntü verici. Ana muhalefet lideri buyursun Somali’ye gitsin. Türkiye’nin yaptığı yardımların ne anlam taşıdığını kendileri sorsunlar. Bu kitabı da zannediyorum arkadaşlarımız basın mensubu arkadaşlarımıza paylaşacaklar.
Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırının ardından dünyada bir infial oldu ve teröre karşı bir duruş sergilendi. Sayın Cumhurbaşkanımız 9 Ocak’ta Sayın Hollande ile telefon görüşmesi yaptı. Bu saldırıyı kınamakla birlikte İslamafobia ile ilgili hararetli bir tartışma başladı. Sayın Hollande’ın tavrı takdire şayandır. İslamaofobik ve İslam karşıtı söylemlerin hukuki müeyyide ile cezalandırılması gerektiği şeklindeki sözlerini özellikle takdir ettiğimizi söylemek isterim.
Yunanistan’daki seçimleri yakından takip ettik. Her düzeyde iyi ilişkilerin geliştirilmesi öncelikli hedefimizdir. En son olarak sayın başbakanımız kalabalık bir bakanlar heyetiyle Yunanistan’a gitmişti. Sayın Çipras’ın başbakan seçilmesini tebrik ediyoruz.
Cumhurbaşkanımızın himayelerinde çalışmalar devam etmektedir. Ülkemizde pek çok ülkeden misafirle kutlanacaktır. Milletimizin büyük fedakarlıklarla tarih yazdığı anlardan biridir Çanakkale Savaşları. Bu törenler 24 Nisan’da başlar ve 25 Nisan’da da devam eder. Bu sene de öyle olacak. Bu yıl bu kutlamalara 100’e yakın devlet ve hükümet başkanı davet edildi. Şu ana kadar da pek çok teyit geldi. 2015 yılında sayın cumhurbaşkanımız 5 aylı sürede gösterdiği performansı devam ettirecektir. Aynı yoğunlukta çalışmalarını devam ettirecektir. 2023 vizyonuna ulaşılmasında sayın cumhurbaşkanımızın koyduğu hedefler hepimizin y7olunu aydınlatmaya devam edecektir.
Saray'daki yargı mensuplarıyla buluşmada neler konuşuldu?
Cumhurbaşkanımızın yaptığı bu yemek son yıllarda adeta bir gelenek haline gelmiş bir buluşmadır. Kurumlar arasındaki uyumun sağlanması cumhurbaşkanımızın görevlerinden biridir. Son derece sıcak bir ortamda buluşma gerçekleşti.
Teşkilat yapısıyla ilgili gölge kabine benzetmesi yapılıyor. Bu uyum nasıl sağlanacak? Hükümetle Beştepe nasıl çalışacak? Çözüm süreci koordinasyonu Cumhurbaşkanlığı tarafından mı yapılacak?
Yeni cumhurbaşkanlığı şeması tamamen cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda işleyen bir mekanizmadır. Bunu başka bir yapı gibi görmek çok yanlış olur. Cumhurbaşkanımız ve başbakanımız arasında tam bir uyum vardır. Mükemmel bir koordinasyon söz konusudur. Bundan sonra da aynı uyum ve koordinasyon devam edecektir. Bu teşkilatların sayısı artırılabilir azaltılabilir. bunlar tamamen doğrudan cumhurbaşkanımıza hizmet etmek üzere kurulmuş başkanlıklardır. Atamalarla ilgili peyderpey başkanlıklara atamalar yapılıyor. Buralara liyakati olan arkadaşların atanmasına devam ettireceğiz. Çözüm süreci ve paralel yapıyla mücadele üzerinde ısrarla durulan konulardır.
Esad'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki sözleri...
Mülakatı okudum. Kendisinin nasıl gerçeklerden uzak hezeyan dünyasında yaşadığını bir kez daha gördük. Esad rejiminin meşruiyetini kaybettiği bütün dünyanın kabul ettiği bir gerçektir. Beşar Esad’ın bu mülakatta kullandığı ifadeler kendi meşruiyetini kabul etmesinden başka bir şey değildir. Kendi vatandaşlarını varil bombalarıyla öldüren birinin 2 milyon Suriyeliye kucak açmış Türkiye’yi suçlaması asla mümkün değildir. Beşar Esad rejiminin yerinde kaldığı bir düzende Suriye’ye barışın gelmesi mümkün olmayacaktır. Türkiye Suriyeli mültecilere gerektiği sürece yarımcı olacaktır.