Akademisyen Neşe Özgen, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisini imzalayan akademisyen ve araştırmacılara ve destekleyenlerin tümüne yönelik olan ve tekrarından hicap duyduğum hakaretleri nedeniyle tazminat davası açtı.
Bianet’ten Çiçek Tahaoğlu’nun haberine göre, Prof. Dr. Özgen, dava gerekçesinde gazetelerde Cumhurbaşkanı’nın ifadelerinin tekrarı olan sözlerle akademisyenler hakkında birçok hakaret yayınlandığını, akademisyenlerin haklarının açıkça zedelendiğini, düşünce, ifade ve yaşama haklarının tehdit altına girdiğini ifade etti.
Söz konusu akademisyenler ile onları destekleyen kişi, kurum, kuruluş ve platformların da hakaretlerle karşı karşıya kaldığını ifade eden Özgen, “Dahası bazı suç odakları ve çıkar çevrelerinde de akademisyenlerin akademik ve insan onuruna, niteliklerine ve mesleklerine hakaret etmede serbest oldukları, hatta Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından korundukları izlenimi uyanmıştır” dedi.
Özgen, dava gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Alçak’, ‘zalim’, ‘kapkaranlık’, ‘cahil’, ‘tiksinti verici’, ‘vatan haini’, ‘lümpen’, ‘terör örgütünün maşası’, ‘ahlaksız’, ‘mandacı artığı’, ‘ruhu kirlenmiş’ gibi kişilik haklarımı ihlal eden, akademik kimliğimi aşağılayan bu ibareleri, ifadeleri; Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı görevini benim adıma yürütmekte olan bir Cumhurbaşkanı’nın ağzından duymayı da kabullenmeyeceğim.”
Dört akademisyenin “Neden ve nasıl suçlandıkları henüz savcılık tarafından izah edilemeyen bir şekilde” tutuklandığını belirten Özgen, bu hakaretlerden cesaret alan kimi gizli/açık sosyal hesaplar tarafından hedef gösterildiğini ve can güvenliğinin tehdit edildiğini söyledi.
Özgen T.C. yasalarının herkes için olduğu kadar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için de geçerli olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: “TC vatandaşlarının hiçbirisine, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak bu sözleri söylemeye ve insan aşağılaması görevleri arasında değildir. Cumhurbaşkanının görevleri arasında vatandaşlarının ifade özgürlüğüne yönelik suçlamalar yöneltmek ve mahkemelere sözlü emirler vermek de bulunmaz."