Barış için Akademisyenler’in Güneydoğu’da devam eden çatışmalar ve sivil ölümleri nedeniyle 10 Ocak’ta 1128 imzayla ‘’Bu suça ortak olmuyoruz’’ başlıklı bildiri yayınlamalarının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve iktidar yanlısı basın tarafından ‘hain’ ilan edilmelerinin ardından akademisyenlere soruşturma yağmuru başladı. Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Yaman Akdeniz ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nden Yar. Doç. Kerem Altıparmak, 2547 veya 657 sayılı Kanunların disiplin ile ilgili hükümlerinin uygulanamayacağına dikkat çekmişti. Akdeniz ve Altıparmak, hakkında soruşturma açılan ve uzaklaştırma cezası alan akademisyen sayısının 600’ü geçmesinin ardından ikinci bir savunma rehberi hazırladı.
12 sayfalık savunma rehberinin ilk maddesi akademisyenler hakkında açılan soruşturmaların tek ortak yönünün ‘ortak bir yönü’ bulunmaması oldu.
Rehberin 33. maddesinde incelenen soruşturma yazılarında savunmanın hangi fiilin yol açtığı hangi disiplin suçuna ilişkin olarak talep edildiği belirtilmediğine dikkat çekildi. Bu durumda akademisyenlerin suçlar arasından 'seçmece' yapması ve savunmalarını kendilerine uygun buldukları suç veya suçlara göre yapması gerektiği ifade edildi.
Akdeniz ve Altıparmak, 'seçmece suç' uygulamasını ''En temel hukuk ilkelerini ayaklar altına alan bu yaklaşımın ağır bir hizmet kusuru olduğuna şüphe bulunmamaktadır'' sözleriyle eleştirdi.
50 maddelik rehberin sonuç bölümünde açılan hiçbir soruşturmada Barış için Akademisyenler’in bildirisiyle bilimsel hizmetlerin yürütülmesi arasında bir illiyet bağı kurulamadığı belirtildi. Soruşturma başlatılan ve uzaklaştırma cezası alan akademisyenlerin hiçbirinin öğrencilerine siyasi görüşlerini dayattığı, ayrımcılık yaptığı, bilimsel araştırmalarda siyasi görüşleri nedeniyle etik davranmadığı suçlamasının getirilemediğinin ve suçlamaların hiç bir akademik faaliyetle ilişkisinin kurulmadığının vurgulandığı rehberde, imzacı akademisyenlerin hukuka aykırı bir biçimde soruşturmaya muhattap oldukları ve bilim, siyasetin yanı sıra özel hayat hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğine dikkat çekildi.