Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, güvenli bölgeye ilişkin ''Müşterek kara devriyesinin 8 Eylül’de başlamasını planladık. Helikopter uçuşlarını tahkimatın tahribi dahil arazide yapılan, yapıldığı iddia edilen her şeyi bizzat görme fırsatı olarak değerlendiriyoruz'' dedi.
Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile geldiği 2. Ordu Komutanlığı'nda onur kıtasını selamladı, görev teslimi gerçekleştirdi, inceleme ve denetlemelerde bulundu.
Suriye sınırı güvenliğinden sorumlu birlik komutanları ile karargahta yapılan iki saati aşkın toplantıda bir araya gelen Akar, faaliyetlere ilişkin detaylı brifing aldı, talimatlar verdi.
Personele hitabında ise terörle mücadele ve diğer güvenlik konularının yanı sıra Güvenli Bölge çalışmalarına da değinen Akar, 2. Ordu Komutanlığı'nın üstlendiği önemli görevlere dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları kapsamında Türkiye'nin güneyinde bir terör koridorunun oluşturulmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Akar, "Bunun için ne yapılması gerekiyorsa 'Ölürsem şehit, kalırsam gazi' anlayışı içinde yerine getireceğiz." diye konuştu. Güvenli Bölge çalışmalarına da değinen Akar, şunları söyledi:
"Başlangıçtaki görüşmelere 'Oraya hiçbir şekilde Türk askeri giremez' diye başladılar. Temaslar bir ay, iki ay devam etti. En son ağustostaki görüşmelerde belli bir program dahilinde, belli bir takvim üzerinde genel bir mutabakat oluştu. Biz Münbiç'i de Rakka'yı da unutmadık, verilen sözlerin tutulmadığını da unutmadık. Bunlar olmadığı için biz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatlarını tek başımıza yaptık. Bu konudaki kararlılığımız gayet açık."
Yapılan takvim kapsamında Birleşik Müşterek Harekat Merkezi'nin Akçakale'de faaliyete geçtiğini hatırlatan Akar, şöyle konuştu:
"Orada bir Türk general ve bir ABD'li general ile onlara bağlı subaylar çalışmalara başladı. Önce İHA sonra helikopter uçtu. Üçüncü müşterek helikopter uçuşunu gerçekleştirdik. Helikopter uçuşlarını tahkimatın tahribi dahil arazide yapılan, yapıldığı iddia edilen her şeyi bizzat görmek için bir imkan ve fırsat olarak değerlendiriyoruz. Müşterek kara devriyesinin de 8 Eylül'de başlamasını planladık. Buraya ilişkin bir genel mutabakat var. Bu çerçevede belirlenmiş faaliyetlerin belli bir sıra ve tempoda yapılmasını bekliyoruz, bu konuda ilerlemeyi arzu ediyoruz."
YPG'nin PKK'dan farkı olmadığını ifade eden Akar, "YPG'nin PKK'dan farklı olduğunu söylemek en azından bizim aklımıza hakarettir. İstihbarat raporları ve açık bilgiler bunu net olarak gösteriyor. Oradaki teröristlerin YPG'nin, tamamen PKK'nın aynısı olduğunu kanıtlıyor" dedi.
Türkiye'nin verdiği tüm sözleri yerine getirdiğini, çalışmaları da bu şekilde sürdürdüğünü dile getiren Akar, şunları kaydetti:
"Aynı şekilde karşı tarafın da verdikleri sözleri yerine getirmesini bekliyoruz. Bizler bakanlar olarak, Genelkurmay Başkanımız, kuvvetlerimiz, heyetlerimizdeki general, amiral, subay, astsubaylarımız muhataplarına tekrar tekrar şunu söylüyor, 'Gecikmeye, oyalanmaya tahammülümüz yok'. Niye? Çünkü geçmişteki olayları unutmadık. Dolayısıyla biz bir an önce üzerinde mutabık kaldığımız, teröristlerin geri çekilmesi, ağır silahların toplanması, tahkimatın tahrip edilmesi, orada müşterek devriyelerin başlaması, devriye üslerinin kurulması, uçak faaliyetlerinin bir an önce başlaması, helikopter ve İHA faaliyetlerinin sürdürülmesi... Bu konuda ısrarlıyız, kararlıyız. Biz bu şekilde bu olayın gitmesi ve ülkemizin güneyindeki bu terör koridorunun tahribinden yanayız. Sınırlarımızın güvenliği, 82 milyonun emniyeti için çalışıyoruz. Beraber çalışalım. Olmadı mı, olmuyor mu? O zaman da B planımız da C planımız da hazır. Sayın Cumhurbaşkanımızın da tekrar tekrar söylediği gibi biz stratejik ortaklık, müttefiklik ruhuna uygun, birlikte terörle mücadeleyi yapmak istiyoruz. Biz sonuna kadar görüşmeler yoluyla, mutabakatla bu işi götürmeye çalışıyoruz ama bu hep böyle olacak, hep bekleyeceğiz değiliz. Böyle bir şey yok."