Halk arasında akciğer sönmesi olarak bilinen “Pnömotoraks” ın birçok nedeni olabiliyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sina Ercan Milliyet gazetesine yaptığı açıklamada, halk arasında akciğer sönmesi olarak bilinen “Pnömotoraks” ın birçok nedene bağlı olabildiğini belirtiyor. Akciğerlerin hava kaçırması anlamına gelen akciğer sönmesi pek çok nedene bağlı olabiliyor. Bu nedenleri “Genç ve ince yapılı kişilerde çoğunlukla akciğerin tepe noktalarında ve zarın hemen altında doğuştan olan küçük hava keseciklerinin açılması, akciğerin harabiyetine ve yırtılmasına yol açan travma, enfeksiyon, iyi ve kötü huylu tümörlerle akciğerin diğer birçok hastalığı akciğer sönmesine neden olabilir” diyerek açıklayan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sina Ercan akciğer sönmesi hakkında merak edilen soruları cevapladı… Akciğer sönmesi ne demektir, nasıl bir hastalıktır? Akciğer sönmesi tek başına bir hastalık değil, birçok nedene bağlı gelişebilen bir sonuçtur. Akciğerler normalde göğüs kafesinin içerisinde üzeri hava geçirmeyen ince bir zarla kaplı ve içi hava dolu solunum organlarımızdır. Normalde göğüs kafesinde hava akciğerlerin içinde hapsolmuş şekildedir ve dışına sızmaz. Diğer taraftan balona iğne batırıldığında olduğu gibi eğer akciğerin üzerindeki zarda bir delik açılırsa akciğerin dışına hava kaçar ve bu serbest hava göğüs kafesinin içinde toplanarak akciğerlerimizi baskı altına alır ve sönmesine neden olur. Buna akciğer sönmesi (tıp dilinde pnömotoraks) diyoruz. Akciğerden dışarıya hava kaçması birçok farklı nedenle olabilir. Bunlar arasında genç ve ince yapılı kişilerde çoğunlukla akciğerin tepe noktalarında ve zarın hemen altında doğuştan olan küçük hava keseciklerinin açılması sayılabileceği gibi, akciğerin harabiyetine ve yırtılmasına yol açan travma, enfeksiyon, iyi ve kötü huylu tümörler, ve akciğerin diğer birçok hastalığı da bulunmaktadır. Belirtileri nelerdir? Böyle bir problem olduğunda akciğerin etrafında toplanan serbest havanın miktarı arttıkça akciğerimiz daha da söneceğinden hasta gitgide artan bir nefes darlığı ve göğüs ağrısı hissedecektir. Ayrıca öksürük de buna eşlik edebilir. Hava miktarı çok artıp akciğer tamamen sönerse hastanın tansiyonu düşüp kalp atışları hızlanıp morarma ve bayılmaya kadar gidebilir. Teşhis nasıl konur? Teşhis çoğunlukla hastanın yakınmalarının şekli, nasıl geliştiği ve fizik muayene bulguları ile tahmin edilir ve bir akciğer filmi yardımı ile de doğrulanır. Başka hastalıkların akciğer sönmesinin oluşumunda rol oynadığı daha kompleks olgularda daha detaylı bir teşhis ve tedavi planlaması için bilgisayarlı göğüs tomografisine de başvurulabilir. Genetik midir? Doğuştan olabilir mi? Akciğer sönmesine neden olan asıl probleme bağlı olarak akciğer sönmesinin daha sık görüldüğü aileler vardır. Diğer taraftan yenidoğanlarda görülebilen akciğer sönmeleri genetik bir hastalıktan çok doğum travmasına bağlı ya da doğum sonrası mekanik solunum desteği gerekmesi durumlarında ortaya çıkmaktadır. Kimler risk altındadır? Kendi kendine gelişen akciğer sönmelerinde kimin risk altında olduğunu bilmeye imkan yoktur. Daha çok genç ve ince yapılı insanlarda görülmekle birlikte her zayıf ince yapılı genci risk altında kabul edip yaşamını sınırlamanın haklı bir gerekçesi olamaz. Ne zaman ki hasta ilk atağını geçirir, ondan sonra yukarıda belirtilen noktalarda daha dikkatli olması sağlanır. Travmalar konusunda da genel emniyet tedbirleri dışında yapacak başka bir şey yoktur. Başka bir hastalığa bağlı gelişen akciğer sönmelerinde ise hastalar çoğunlukla doktorlarının da uyarısıyla durumun farkındadırlar ve böyle bir problem çıktığında hemen doktora başvurmaları gerektiğini bilirler. Gerekli tedavileri de yapılmaktadır. Akciğer sönmesinin tedavi seçenekleri nelerdir? Akciğer sönmesinin nedeni akciğerle göğüs kafesi arasında toplanan serbest havanın, hastanın akciğerini baskı altına alması olduğuna göre, tedavide de bu serbest havanın boşaltılarak akciğere tekrar genişleyecek yer açılması ve hava kaçağına neden olan problemin de ortadan kaldırılması esasına dayanır. Bu amaçla yapılan tedavilere değinecek olursak; sadece gözlemek, serbest havanın emilimini arttırmak amacıyla hastaya konsantre oksijen solutmak, iğne ile serbest havayı çekmek, ince ya da çökme miktarı yüzde 30’u geçen olgularda biraz daha kalın kateterlerle göğüs kafesi içindeki serbest havayı boşaltmak ilk seçenekler arasında sayılabilir. Akciğerin yüzeyinden hava kaçağının devam etmesi durumlarında akciğer zarının üzerine yapıştırıcı ilaçlar verilebileceği gibi video yardımlı endoskopik cerrahi ya da daha ileri durumlarda açık cerrahi ile hava kaçağına neden olan problemin tedavisi gerekebilir. Tekrarlamaması için yapılması, dikkat edilmesi gereken şeyler var mıdır? Akciğerden özellikle de travma gibi direk dış etkenler bulunmadan gelişen hava kaçaklarının tekrarlama riski bu problemle hiç karşılaşmamış bireylere göre daha fazladır. Her tekrarlamayla da bu ihtimal biraz daha yükselir. Ayrıca akciğer sönmesine neden olan problemin her iki akciğeri de ilgilendirdiği durumlarda aynı problem diğer akciğerde de ortaya çıkabilir. Bu problemle tekrar yüz yüze gelmemek için buna sebep olan hastalığın etkin tedavisinin yapılması esastır. Diğer taraftan çoğunlukla akciğer zarındaki hava keselerinin açılmasına bağlı ortaya çıkan akciğer sönmesi gelişmiş kişilerde spontan olarak aynı taraf ya da karşı tarafta tekrar görülme riski vardır. Bu nedenle bu hastalara erken dönemde uçak yolculuğu, skuba dalışı (derin su altı dalışı), aşırı fiziksel zorlanma ve egzersizler gibi basınç farklılığı ve akciğerlerde zorlanmaya yol açacak şeylerden kaçınmaları önerilir. Ayrıca bu kişilerin aynı problemi ne zaman, nerede ve ne şiddette geçirecekleri bilinmediği için trekking, dağda kamp yapma, doğa sporları gibi şehir hayatından ve hastanelerden uzak yerlerde fazla vakit geçirmeleri önerilmez.