Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde yaşanan radyasyon ve hurda (HEK) cihazla ışın tedavisi skandalının ortaya çıkmasından sonra kurulan tıbbi komisyona 2014-2015 yıllarında ışın tedavisi alan kanser hastalarının başvuruları devam ediyor. O hastalardan biri de 13 yaşındaki Ece Dilara Sapmaz. Ece’nin tedavi sürecini annesi anlattı.
Beyincik tümörü (medulloblastom) nedeniyle 2014 yılında ameliyat olan ve AÜ Radyasyon Onkolojisi Kliniği’nde 42 gün boyunca radyoterapi tedavisi gören Ece ve annesi Duygu Sapmaz, o dönemde yürütülen tedavi sürecinin mercek altına alınmasını istiyor. Tedavi sürecinde yaşadıklarını anlatan anne Sapmaz, “Radyasyon skandalı’ haberini okuyunca tedavi sürecinde yaşadığımız cihaz arızaları, verilerdeki karışıklıklar bir anda gözlerimin önüne geldi. Şimdi her şeyi daha iyi anlıyorum” diye konuştu. Hürriyet'te yer alan habere göre, kızına hurda (HEK) cihazla ışın tedavisi uygulanıp uygulanmadığını öğrenmek için resmi başvuru yapacağını söyleyen Sapmaz, şunları söyledi: “Tedavi sürecinde cihazların sürekli bozulduğunu hatırlıyorum. Hatta bir dönem bazı hastalar başka hastanelere yönlendirildi. Ece’ye uygulanan toplam doz miktarı ile ilgili bir takım gariplikler yaşandı. Hatta ben o dönemki rektör İsrafil Kurtcebe ile görüşmek için büyük mücadeleler verdim ancak sadece rektör yardımcısıyla görüşebildim. Şimdi ise kızıma yanlış tedavi uygulanıp uygulanmadığını öğrenmek istiyorum.” Aynı dönemde ışın tedavisi alan birçok kanser hastasıyla iletişim içinde olduklarını kaydeden Sapmaz, “Tüm hastalar ve yakınları panik içinde. Özellikle Linak 1 cihazında tedavi olduğunu bilenler büyük bir buhran yaşıyor. Eğer ortada yanlış bir tedavi varsa hukuki yönden hakkımızı arayacağız” dedi.
Eğitimine evde devam eden Ece ise, şunları anlattı: “Umarım doktorlar tedavimi doğru yapmıştır. Çünkü ben büyüyüp onkoloji profesörü olmak istiyorum. Yaşananları televizyondan öğrendim. Aslında korkmuyorum. Umarım her şey yolunda gitmiştir. Bir yanlışlık yapıldıysa da düzeltilmesini istiyorum.”
Disiplin soruşturması raporunda, HEK’e ayrılan cihazlarla Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) izni olmadan nükleer deney yaparak radyasyon güvenliğini ihlal ettiği vurgulanarak ‘Devlet Memurları Kanunu’ kapsamında kademe ilerlemesinin durdurulmasına yönelik ceza verilen AÜ Fen Fakültesi Nükleer Fizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Boztosun, yazılı açıklama yaptı. İddiaların doğru olmadığını savunan Boztosun, şöyle dedi: “Alanında uzman ve kurum yetkilisi profesörler tarafından verilen resmi belgelere göre klinik elektron hızlandırıcılarının araştırma amaçlı deney yapmak için kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur. Bu konuda yasal bir engel bulunmadığı gibi sağlık açısından tehlikeli bir durum da söz konusu değildir.” Eski Nükleer Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İsmail Boztosun’un Radyasyon Onkoloji Anabilim Dalı’nda hurdaya ayrılan Linak 1 cihazıyla ilgili Anadolu Ajansı’na verdiği röportaj ortaya çıktı. Boztosun, EXPO 2016 sergi alanında da tanıtımı yapılan cihazla ilgili şu bilgileri aktarmış: “Hurda cihaz, nükleer deneyler için yeniden geliştirildi ve uranyum, toryum gibi ağır çekirdeklerin yerel imkânlarla ülkenin ilk fotofisyon deneyini gerçekleştirdik.”
Deney yapmakta kullanılan elektron hızlandırıcı cihazıyla ilgili tek radyasyon sızıntısı raporlanmadığını iddia eden Boztosun, “Disiplin soruşturmasında aldırılan karar aleyhine Antalya İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştır ve bu dava halen devam etmektedir. Rektör Mustafa Ünal, idare mahkemesinin kararını beklemeden savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur” dedi.