Donald Trump'ın başkanlığı devralmasının ardından ABD'nin Suriye politikasında değişikliğe gideceğini söyleyen Hürriyet yazarı Akif Beki, "Düne kadar Esad’la IŞİD’i bir tutan, eşit tehdit sayan ABD, önceliğini değiştirecek. Trump, ‘radikal İslamcı’ bildiği IŞİD ve benzeri terör örgütlerinden başka düşman tanımayacak" dedi. Beki, yazısında "Esad düşmanken bir anda IŞİD’le savaşta ABD’nin dost ve müttefikleri safına katılacak. Yola dize gelmekse ABD, sonunda Rusya ve İran’ın yoluna gelmiş... Hizaya sokulmaksa ABD hizaya sokulmuş olacak. Bizim de kervana katılmamızda bir sakınca kalmayacak" ifadelerine yer verdi.
Akif Beki, "Komşum Özkök boşa heyecan yapmış, karşı mahallede bir ‘Atlantikçiler-Avrasyacılar’ kavgası da çıkmayacak bu durumda. Atlantik ayağı iptal olunca, zıt ‘üst akıl’lar arasındaki çatışma ortadan kalkacak. Taraftarlarını vuruşturacak, zıt ‘üst akıl’cıları çarpıştıracak bir ikilik ortamı kalmayacak" görüşünü dile getirdi.
Akif Beki'nin Hürriyet'te yayımlanan yazısı şöyle:
TRUMP’ın yemin törenindeki konuşmasından ne anladın, vaat ettiği dış politikayı bir cümleyle özetle derseniz...
Onun başkanlığında Amerika, ‘üst akıl’ olmaktan çekilecek diye anladım.
Yeni başkan, ülkesini içe kapatacak.
Amerikalı vergi mükelleflerinin paralarını, denizaşırı ülkelerde çarçur ettirmeyeceğini söylüyor.
Onun döneminde trilyonlarla dolar, okyanus ötesi diyarları dizayn etmek için harcanmayacak.
Bizi ilgilendiren yanı şu; ‘üst akıl’lar cemiyetinin kıdemli üyeleri bir eksiliyor.
Artık ‘okyanus ötesi’ndeki ‘üst akıl’ için kaygılanmaya gerek kalmadı.
ABD’den yana kafamız rahat olsun.
En azından önümüzdeki dört yıl, diğer ‘üst akıl’larla rekabete veda ediyor.
Kimine göre ‘üst akıl’lar içinde en tehlikelisi, en sinsisiydi. Kendiliğinden bertaraf oluyor. İpini bizzat Beyaz Saray’ın yeni sakini çekecek.
Rahat bir nefes alabiliriz diyeceğim ama o kadar değil.
Trump’ın ‘dünyaya nizamat verme’ yarışında boşalttığı alanı, diğerleri dolduracak.
En heveskârları kim olabilir diye kafanızı çok yormayın.
Kendi dağınıklığını dahi toplamaya mecali kalmamış bir AB değil o...
En agresif dış politikayı kim yürütüyorsa en çok o palazlanacak, yani Rusya.
Mıntıkamızdaki oyun ve düzen kurucular kadrosundan tecrübeli bir ‘patron’ düşecek diye... Kaos ve terör saldırılarının arkasında varsaydığımız ‘üst akıl’lar kulübü, kendini feshetmeyecek.
Kaos planları bitmeyecek, diz çöktürme projeleri rafa kalkmayacak, örtülü operasyonlar askıya alınmayacak. Sadece Trump’ın ABD’sine mal edilemeyecek.
Meydan, yanı başımızda at koşturan irili ufaklı aktörlere kalacak.
ABD’nin ‘üst akıl’ rolünden Trump’la emekliye ayrılıp içine dönmesi, bizden fazla kimi sevindirebilir, ona da bakın.
Başı Esad çekecek, göreceksiniz.
Davos’ta konuşurken “Türkiye artık Esad’sız bir çözümde ısrar edemez. Gerçekçi değil” dedi mi demedi mi tartışılıyor.
Bakan Şimşek’in ağzından çıktığı yalanlansa da içerik olarak gerçekçi. Öngörüsü doğru.
Trump’ın yeni Amerika’sı, Esad’ın kurtuluş bileti olacak.
Ölümü gösterip sıtmaya razı etme politikası güden rakip ‘üst akl’ın başarısı bu.
Paris katliamı, Fransa’nın Esad karşıtı politikasını yumuşatmamış mıydı?
IŞİD’i gösterip Esad’ı ikna etme stratejisi, sonuç vermeye devam edecek.
Düne kadar Esad’la IŞİD’i bir tutan, eşit tehdit sayan ABD, önceliğini değiştirecek.
Trump, ‘radikal İslamcı’ bildiği IŞİD ve benzeri terör örgütlerinden başka düşman tanımayacak.
Esad düşmanken bir anda IŞİD’le savaşta ABD’nin dost ve müttefikleri safına katılacak.
Yola dize gelmekse ABD, sonunda Rusya ve İran’ın yoluna gelmiş... Hizaya sokulmaksa ABD hizaya sokulmuş olacak.
Bizim de kervana katılmamızda bir sakınca kalmayacak.
‘O SADIK BU HAİN’ DİYE BÖLENİN TAKKESİ DÜŞECEK
Komşum Özkök boşa heyecan yapmış, karşı mahallede bir ‘Atlantikçiler-Avrasyacılar’ kavgası da çıkmayacak bu durumda.
Atlantik ayağı iptal olunca, zıt ‘üst akıl’lar arasındaki çatışma ortadan kalkacak.
Taraftarlarını vuruşturacak, zıt ‘üst akıl’cıları çarpıştıracak bir ikilik ortamı kalmayacak.
Kamplaştırmadan ekmek yiyen troller yanacaksa yansın, siz üzülmeyin.
‘Başkanlığa Trump mı daha karşı, Putin mi, yoksa birleştiler mi’ münakaşası, açılmamak üzere kapanıyor.
Başkanlığa karşı birleşmediler; biri devre dışı sadece, oyunu bırakıyor...
‘Bize kim diz çöktürmeye çalışıyor’ sorgulaması, artık iktidar mahallesini karıştıramayacak.
‘Üst akıl’ların ağababası aradan çekiliyor...
‘Hangi üst akla hizmet’ şüpheciliği kadük oluyor...
Mahalleyi bölen ‘hain’ avcılarının ‘hangi’sine sadık çalıştığı, kafaları daha fazla meşgul etmeyecek. Kelleri görünecek.
İlla Avrasya dışından şeytan arayan isterse hâlâ yalnızlaşmış bir AB’yi taşlayabilir taşlamasına ama onun da kendine hayrı yok, bize mi güç yetirecek?