Eski Başbakanlık Danışmanı, Hürriyet yazarı Akif Beki, Avrupa Parlamentosu'nun (AP), Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulması çağrısı yapan karar taslağını kabul etmesiyle ilgili olarak "İki dakika şunu düşünelim; AB ile restleşirken tam da FETÖ'nün istediği tepkileri veriyor olabilir miyiz?" diye sordu. Beki, "Tahrikle, provokasyonla FETÖ’cülerin kara propagandasını besleyecek bir pozisyona itiliyor olabilir miyiz? Vereceği tepkileri hesaplayarak Ankara’yı kasten kışkırtıyor, bile bile damara basıyor olabilirler mi? Tarlayı önden sürmüşler. Açtıkları tezgâhta halı dokutuyor, kurdukları kovanlara bal yaptırıyor olmasınlar bize. Bir düşünelim" ifadesini kullandı.
Akif Beki'nin "FETÖ'nün kovanına bal yapıyor olmayalım" başlığıyla yayımlanan (26 Kasım 2016) yazısı şöyle:
İki dakika şunu düşünelim; AB ile restleşirken tam da FETÖ'nün istediği tepkileri veriyor olabilir miyiz?
Altı boş bir paranoyayı kaşımıyorum, komplo teorisi de geliştirmiyorum.
Adamlar, 15 Temmuz darbe girişimini Trump’ın ulusal güvenlik danışmanına hangi argümanla satmış, ona bakıyorum.
Abdülkadir Selvi başka bir açıdan yazdı.
Emekli general Mike Flynn o gece darbecileri alkışlayan konuşmasını nasıl yaptı?
Flynn’le irtibatı olan bir kaynaktan hikâyesini ben de dinlemiştim.
Darbeciler, ABD Genelkurmay Başkanı’na ulaşamıyor.
Ama Trump’ın ekibindeki Flynn’e ulaşıyor ve NATO’ya bağlı subayların tırpanlanacağı bilgisi üzerine harekete geçtiklerini söylüyorlar.
Zaten birkaç gündür ABD’de etkili çevrelerde bu senaryo işlendiği, kulaklara su kaçırıldığı için sürpriz gelmiyor Flynn’e.
Önden üfürülmüş; Erdoğan’ın Türkiye’yi NATO’dan çıkaracağı, Batı ittifakından koparacağı tezviratı fısıldanmış.
Darbeye hazırlıklı yakalanan Flynn, beklediği bir şeymiş gibi o şok sözleri sarf ediyor.
Diyor ki “Belki hiçbirinizin haberi yok ama şu an Türkiye’de bir darbe var, ben de bizde eğitim almış Türk ordusundaki bir arkadaşımla temas halindeyim...”
Ve ekliyor: “Erdoğan yönetiminde Türkiye İslami bir rejime doğru dönüşmeye başladı... Türk ordusu NATO’ya ve BM’ye bağlı kalacağını, seküler rejimi koruyacağını taahhüt ediyor...”
Salondan alkış kopunca da “Evet, bu alkışlanacak bir şey” diyerek açıkça darbecilere sempati ve desteğini ilan ediyor.
Skandalın video kayıtları deşifre olunca bizdeki Trump hayranlarında hayal kırıklığı oluştu.
Halbuki Flynn’in kafa yapısını bilenleri şaşırtmamıştı.
Kendisini şahsen tanıyan kaynağım, yine de Flynn’in FETÖ’cüler tarafından kandırıldığını söylüyor.
Maksatlı bir dezefenformasyonla aldatıldığı için faka basmış.
Beni alarme eden de işte bu savunma.
Trump gibi, başa geçtiğinde NATO’yu dağıtmasından korkulan bir başkanın ulusal güvenlik danışmanı neyle kandırılıyor?
Kulağına “NATO’cu subaylar sabaha tırpanla biçilecek, toptan tasfiye edilecekti”denmesi yetiyor.
“Erdoğan, Türkiye’yi NATO’dan çıkarıp İslami bir rejim kurmaya hazırlanıyor” denmesi yetiyor.
“Mecbur kaldık darbeye giriştik” deniyor, askeri istihbaratın tepesine kadar yükselmiş bu eski general de anında inanıyor.
* * *
Eğer doğruysa sonucu açık.
Erdoğan’ın NATO’dan ayrılmaya, Batı ittifakından kopmaya dönük bir gizli ajandasının olduğu propagandası acayip iyi çalışıyor...
NATO’ya, AB’ye iyi gözle bakmayan Trump ekibi üzerinde bile etkili oluyor, işe yarıyor...
Türkiye’nin Şanghay Beşlisi’ne kayma ihtimali, Rusya’yla yakınlaşmayı hedefleyen Putin dostu Trump yönetimini bile ürkütüyor demektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Şanghay Beşlisi kartını da masaya sürdü, kapıları açıp mültecileri Avrupa’nın üstüne salma kartını da.
AB ile karşılıklı el yükseltiyoruz.
Bir yandan da veryansın, NATO’daki müttefiklerimizin terör örgütlerine silah sağladığını haykırıyoruz.
Yerden göğe haklı bile olsak, gizli bir tehlike yok mu burada?
İlişkiler, FETÖ’cülerin ‘Biz dememiş miydik’ diyeceği bir noktaya, inceldiği yerden kopmaya doğru sürükleniyor.
Tahrikle, provokasyonla FETÖ’cülerin kara propagandasını besleyecek bir pozisyona itiliyor olabilir miyiz?
Vereceği tepkileri hesaplayarak Ankara’yı kasten kışkırtıyor, bile bile damara basıyor olabilirler mi?
Tarlayı önden sürmüşler...
Açtıkları tezgâhta halı dokutuyor, kurdukları kovanlara bal yaptırıyor olmasınlar bize. Bir düşünelim.