Akif Beki: Binali Yıldırım ve Davutoğlu arasında mertçe bir çekişme olsaydı AK Parti güçlenirdi

Akif Beki: Binali Yıldırım ve Davutoğlu arasında mertçe bir çekişme olsaydı AK Parti güçlenirdi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanlarından Hürriyet yazarı Akif Beki, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tek aday olarak kazandığı AKP kongresine ilişkin olarak, "Binali Yıldırım, Davutoğlu'nun karşısına harbiden çıksa ve iki aday arasında kıyasıya ama seviyeli, temiz, mertçe bir çekişme yaşansa bundan kötü olmazdı. AK Parti'yi de zayıflatmaz, aksine güçlendirirdi" dedi.

Binali Yıldırım'ın adaylık için AKP içinde temayül yoklaması yapması kongre öncesi tartışma konusu olmuştu. AKP kulislerine göre Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devreye girmesiyle AKP'nin 50 kişilik MKYK listesine girmişti. Ancak Yıldırım, partinin MYK listesinde yer almadı.

Beki'nin "AK Parti: Bir yıl önce bir yıl sonra" başlığıyla yayımlanan (15 Eylül 2015) yazısından bazı bölümler şöyle:

3 gündür AK Parti kongresi için konuşulanlara bakıyorum; yok reis el koydu, yok dizginleri ele aldı, yok hakimiyetini pekiştirdi, yok MKYK listesini silme kendi eliyle yazdı, yok her şeyi tek başına belirledi, yok Davutoğlu'na yakın isimleri tek tek çizdi, yok tulum çıkardı, yok Binali Yıldırım'ın adaylığını caydırıcı bir unsur olarak kullandı, yok ustalığını bir kez daha gösterdi, yok bilmem ne... Bu minvalde sürüp gidiyor tezahüratlar.

Birileri Erdoğan'a yaranmak nam ve hesabına bu havayı yayınca, lider sultasının tahkiminden giriliyor vesayetten çıkılıyor, emanetçilikten giriliyor vekaletçilikten çıkılıyor haklı olarak.

* * *

Binali Yıldırım, Davutoğlu'nun karşısına harbiden çıksa ve iki aday arasında kıyasıya ama seviyeli, temiz, mertçe bir çekişme yaşansa bundan kötü olmazdı. AK Parti'yi de zayıflatmaz, aksine güçlendirirdi. 

Fakat kulislerde dönen ayak oyunlarından, kongre öncesi kaynatılmaya başlayan kazanlardan belliydi olayın gerçek bir demokratik yarış gibi gelişmeyeceği. Parti içi gerilim siyaseti yürütüldü, yıpratma ve havlu attırma yöntemleri uygulandı, çileden çıkarmaktan canından bezdirmeye yıldırma ve pes ettirme taktikleri izlendi, hele bir el altından imza toplama sakilliği var ki hizipler ve kurultaylar partisi CHP'de bile eşine az rastlanır.  Kongre sırasında kopan çıngar ve sonrasındaki yaygara, şöyle bir AK Parti manzarası yansıtıyor: Seçime giderken partide çatlak görüntüsü vermemek için maruz kaldığı ayıpları sineye çekmiş, dişini sıkıp MKYK listesinde ortayı bulmuş, MYK'da kimle çalışacağına ise kendi karar vermiş, arabayı devirmemek için vaziyeti idare etmeye mecbur kalmış bir Davutoğlu profili var... Sanki laf dinlemeyenleri hizaya getirmek üzere  aday adaylığı araçsallaştırılmış, adı sanki Demokles'in kılıcı gibi istimal edilmiş bir Binali Yıldırım söylentisi var... Kongresinde toz kaldıracak kadar AK Parti'nin iç işlerine nüfuz etmeyi başarmış bir 'müteahhit lobisi' var... Ve cumhurbaşkanı seçtirdikten sonra 'kurucu lideri'yle ilişkilerini yeniden tanzim edememiş bir AK Parti var. İlişkilerini yeni duruma uygun olarak tekrar düzenlemek, sağlıklı bir zemine oturtmak şöyle dursun son bir yıldaki 'geçiş' döneminden bile geriye götürmüş bir AK Parti...

Yazının tamamı için tıklayın