Akif Beki: Büyük bir savrulma olduğu muhakkak ama enseyi hemen karartmayın siz

Akif Beki: Büyük bir savrulma olduğu muhakkak ama enseyi hemen karartmayın siz

Karar yazarı Akif Beki, Yeni Şafak yazarı Rasim Özdenören’in genel yayın yönetmenliğindeki Hece Yayınları'nın dergisinde eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Seher" isimli kitabından bir bölüme de yer verilmesine tepki gösterenleri eleştirdi. Köşe komşusu Mehmet Ocaktan'ın dünkü "Dindarların fanatizmle imtihanı” başlığıyla yayımlanan yazısına değinen Beki, "Fanatizm cereyanlarının kesin zaferinden Ocaktan kadar emin değilim" dedi. "Edebiyat bahsinde bile özgürlükçü yorumlara tahammül edemeyenlerin savruluşu bu" diyen Beki, "Büyük bir savrulma olduğu muhakkak ama kaybedenle kazananı ilan etmek için bence henüz erken. Bakmayın Ocaktan’a, enseyi hemen karartmayın siz" diye yazdı.

Beki, Hece dergisinde Demirtaş'ın kitabından bir bölümün yer verilmesi sonucu lince uğranmasına tepki göstererek, "Dergiciliği ‘hür fikrin sarsılmaz kalesi, korunaklı son sığınağı’ yapan ‘özgüven’ de taarruz altında" dedi.

Beki'nin, "Bir paragrafta Demirtaş fırtınası" başlığıyla (8 Mart 2018) yayımlanan yazısı şöyle:

Mehmet Ocaktan, “Dindarların fanatizmle imtihanı” başlığı atlında karamsar bir yazı kaleme aldı dün.

“Galiba milliyetçi fanatizm kazanıyor, dindarlar olarak kaybediyoruz bu sınavı” diyor.

Konu, Hece dergisinde Selahattin Demirtaş’ın öykü kitabı Seher’in de anılmasına gösterilen infial.

Yeni Şafak yazarı Rasim Özdenören’in genel yayın yönetmenliğindeki Hece Yayınları, dergisinde böyle bir değerlendirmeyi nasıl basar yaygarası...

Son sayısında yer almış. Kemal Gündüzalp imzasıyla çıkan 33 sayfalık bir dosya. ‘2017 Yılında Yayınlanan Öykü Kitapları’nı ele alıyor. Bir bölümde de Demirtaş’ın kitabından bahsediliyor.

Şu kadarcık geçiyor:

“Kısa bir ayraç da Selahattin Demirtaş’ın yayımlanan ilk öykü kitabı Seher için açmalı. Türkiye ve benzeri ülkelerde hapishanelerin yazar yarattığı, daha doğrusu ortaya çıkardığı bilinen bir gerçektir. Bunun geçmişte kaldığı, belki bir daha yaşanmayacağı sanılıyordu. Ne yazık ki, cezaevi bir kez daha, belki de ‘gizli’ bir yeteneği ortaya çıkardı...”

Mahalleden tepki, çığ gibi...

“Terörist güzellemesi edebiyata sığar mı” diye ayağa kalkanlar mı ararsınız...

“PKK’lıya ‘edep’ kökünden gelen sanatta başlık açmak akıl tutulmasından başka bir şey değil” diye, verip veriştiren mi...

Hece dergisinin kapatılmasını istemeye kadar vardı, kampanyaya bile dönüştü ucu.

***

Cemil Meriç’in “Dergi hür tefekkürün kalesidir” tanımını dilinden düşürmeyenler, baş ucu aforizmalarını bir çırpıda hadi unuttu diyelim...

Rasim Özdenören’in edebiyata ömürlük emeği ve hatırı... Necip Fazıl’ın Büyük Doğu’suyla Sezai Karakoç’un Diriliş çizgisini takip iddasındaki Hece’nin, edebiyat dergiciliği geleneğine katkısı ve hizmeti bir kalemde silindi diyelim hadi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşünce özgürlüğünü savunurken aşıladığı ‘özgüven’ de arada güme gitmedi mi peki?

“Fikrine güvenen fikir özgürlüğünden korkmaz” demiyor muydu Erdoğan’ın, eski Ankara’daki yasakçı kafayı eleştirirken koyduğu ölçü?

Ocaktan’ın ‘ilkel bir fanatizmin saldırısı’ dediği saldırılar altında tarumar oldu, yerle bir edildi hepsi.

Hücuma uğrayan sadece Hece değil. Terörle mücadele adına fikir hürriyetini kısıtlayan dar yorumlara, resmi ideolojilere, bağnazlık ve militanlıklara karşı...Dergiciliği ‘hür fikrin sarsılmaz kalesi, korunaklı son sığınağı’ yapan ‘özgüven’ de taarruz altında.

Yok saymadan ‘istenmeyen fikirler’e bile yaşam alanı açan bir barınaktı güya dergicilik.

Onun da ruhuna fatiha mı, sizlere mi ömür yani artık?

***

Önü alınamayan ‘baskın basanındır’ furyası oraya da el attı, o alanı da terörize etmeyi başardı belki, evet...

Fakat ben yine de fanatizm cereyanlarının kesin zaferinden Ocaktan kadar emin değilim.

Edebiyat bahsinde bile özgürlükçü yorumlara tahammül edemeyenlerin savruluşu bu.

Büyük bir savrulma olduğu muhakkak ama kaybedenle kazananı ilan etmek için bence henüz erken. Bakmayın Ocaktan’a, enseyi hemen karartmayın siz.