Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde danışmanlığını yapan Hürriyet yazarı Akif Beki, HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda Meclis'e çağrıda bulunan Erdoğan'ın açıklamalarını değerlendirdi. "Plana göre; birkaç HDP’liye dokunularak milletvekilliklerinin düşmesi sağlanacakmış" diyen Beki, "Kalan HDP’liler de ayağa kalkacak, protesto ve dayanışma için Meclis’ten çekilecek. Bir hamlede HDP’ye Meclis terk ettirilecek. 28’den fazla koltuk tek seferde boşaltılmış olacak" iddiasını gündeme getirdi. Beki, "Buyurun size cillop gibi müsaitleştirilmiş bir Meclis, önü sonuna kadar açılmış bir zorunlu erken seçim fırsatı. Seçim sonucunda da HDP’den arındırılmış, AK Parti’nin başkanlığı geçirebilecek sayıya tek başına ulaştığı, uzlaşma aramaktan kurtulduğu, kimsenin oyuna muhtaç olmadığı, 3 partili bir Meclis banko güya" ifadesini kullandı.
Beki'nin Hürriyet'te "Ara seçim senaryosuymuş" başlığıyla yayımlanan (9 Ocak 2015) yazısından bazı bölümler şöyle:
TBMM üye tam sayasının yüzde 5'inin boşalması halinde ara seçime gidiliyor.
Anayasa uyarınca. 3 ay sonra.
Üye tam sayısının yüzde 5’inin boşalması, 28 milletvekilliğinin düşmesi demek. İşte bu hükümden hareketle deniyor ki Beştepe’nin çılgın bir gizli planı var. HDP’lilerin dokunulmazlıklarını kaldırtma tazyiki, bir ilk adım. Meclis’e kaldırsın diye yüklenilmesi, AK Parti’ye harekete geçmesi için pres uygulanması boşuna değil vesair...
* * *
Parlak plan şöyle işleyecekmiş: Birkaç HDP’liye dokunularak milletvekilliklerinin düşmesi sağlanacak. Ve arkası çorap söküğü gibi gelecek. Zincirleme reaksiyon şeklinde. Kalan HDP’liler de ayağa kalkacak, protesto ve dayanışma için Meclis’ten çekilecek. Bir hamlede HDP’ye Meclis terk ettirilecek. 28’den fazla koltuk tek seferde boşaltılmış olacak.
* * *
Buyurun size cillop gibi müsaitleştirilmiş bir Meclis, önü sonuna kadar açılmış bir zorunlu erken seçim fırsatı. Seçim sonucunda da HDP’den arındırılmış, AK Parti’nin başkanlığı geçirebilecek sayıya tek başına ulaştığı, uzlaşma aramaktan kurtulduğu, kimsenin oyuna muhtaç olmadığı, 3 partili bir Meclis banko güya.
* * *
Kâğıt üstünde mevzuata aykırılığı, eksiği gediği var mı? Kitabına harfi harfine uydurulmuş görünüyor mu? O tartışmayı ehline bırakıyorum. Beni alakadar eden kısmına gelince... ‘Bak böyle de bir çıkış yolu var o açmazın’ denilerek dikkatime getirilmiş bir cinlik. Açmaz neydi? Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Başbakan Davutoğlu var güçleriyle bastırıyor sistem değişikliği için. Fakat Meclis’te oluru yok bunun, göz görüyor. CHP ile MHP, dünyaları verseniz de başkanlığa karşılar. Parlamenter sisteme ve üniter yapıya baş koymuş vaziyetteler. Bu hususta herhangi bir pazarlığa kapalı ikisi de. Anlaşmaya yanaşmaları imkânsız. Geriye HDP kalıyor. Onların da başkanlığa itirazları var. Sureta parlamenter rejime taraftarlar. Fakat vazgeçilmezleri değil, ikisinden de dönmeye açıklar, ikna edilmeye çok yakın duruyorlar. Tek olmazsa olmazları özerklik, yani federe bir yapı. Söylemlerine bakılırsa, şiddetle karşı çıktıkları şey ‘üniter başkanlık’. ‘Federe başkanlık’ değil. ‘Özyönetimi veren HDP’den güle oynaya federe başkanlığı alır’ pozisyonunda bekliyorlar. Ama bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ters. Onun da vazgeçilmezi üniter yapı. Olacaksa, üniter başkanlık olsun istiyor. Federasyonun en gevşek modeline bile ‘Evet’diyeceğine başkanlığı unutmayı tercih edecek kadar katı gibi...
Yazının tamamı için tıklayın