Türkiye'deki zengin işadamlarının servetlerini yurt dışına aktardığını söyleyen Akif Beki, "Parayı az çok bulanımız, ilk fırsatta iltica edecek güvenli bir ortam arıyorsa... Jet-set’imiz, dışarıya sermaye transferine başlamışsa... Zenginliğimiz, ufak ufak sığınacak huzurlu limanlar bulup firara yelteniyorsa... Sorunumuz, adil paylaşımdan daha büyük demektir" dedi. Akif Beki, yazısında "Sermaye biriktiren yeni zenginlerimiz de eski zenginlerimiz gibi kendilerini güvende hissetmiyor, ortak geleceğimize inançları zayıflıyor demektir. Sonunda anladım ki listedeki kayıp kaçağı biraz da burada, paranın ürkekliğinde ve yitip gitmeye yüz tutan umutlarda aramak gerek" ifadelerine yer verdi.
Akif Beki'nin Hürriyet'te yayımlanan yazısı şöyle:
Yıllardır o sorunun cevabını arıyordum.
Her iktidarın kendi zenginlerini ürettiği doğruyduysa bu devrin zenginleri neredeydi?
Bilenler bilir; yeni zenginlerin izini, Forbes dergisinin mart başlarında açıklayageldiği ‘en zengin 100 Türk’ listesinde sürmeyi alışkanlık haline getirmiştim.
Beklediğim liste yine açıklandı ama bu sene de yeni zenginlerden iz eser göremedim.
Fakat Anadolu Ajansı’nın ilgili haberinde başka bir ipucu yakaladım.
Meğer kaymak tabakamız, yatırımlarını yurtdışına kaydırmaya başlamış.
Bazı patronları ismen dahi zikrediyordu ajans.
‘Yandaşlık kontenjanından en zenginler ligine yükselenler hani nerede’ diye kaç kez sorduğumu hatırlamıyorum.
Her defasında sonuç aynıydı, yine ortalarda yoklardı. Büyük sermaye aynı ellerde dönüp dolaşmaya devam ediyordu.
Merak buyurmayın, bu yıl da durum değişmedi.
Listede 118 en variyetlimiz var, 109’u geçen yıldan kalma.
Toplam servetlerini biraz arttırmışlar, 100 milyar doları az geçmiş.
Bazılarının elindeki avucundaki deli para bir miktar azalsa da 43’ü parasına para katmış, servetini hatırı sayılır rakamlara katlamış.
İnenler çıkanlar derken sıralamada yer değiştirenler olmuş ama hep kendi içlerinde.
Aralarına katılan 9 yeni yüzden söz ediliyor...
Fakat onlar da sonradan görme değil, epeydir büyük patronlar cemiyetinin yedek kulübesinde bekleyenlerden.
Sürpriz bir sıçrama yaparak sınıf atlayan türedi zengine rastlamadım velhasıl.
Ne ki buna rağmen klasik final cümlelerimden birini kuramıyorum bu yıl.
‘Mal da mülk de yerli yerinde duruyor Forbes listesinde’ diyemiyorum.
Endişeye mahal yok, büyük sermaye el değiştiriyor diye uykusu kaçanlar yine müsterih olsun.
El değiştirmiyor fakat yer değiştiriyor, ülke değiştiriyor, çaktırmadan göç ediyor.
Servet transferi yaşanıyor ama babadan seçkin sınıfların korktuğu şekilde değil.
El koymalar, kayyum atamaları bile henüz yansımamış, listede depremvari bir altüst oluş gözlenmiyor.
Özetle; para babaları değişmiyor, keyfiyetli miktarda dünyalık yine aynı ellerde. Sadece ülke dışına transfer oluyor.
Zenginliğimizi dünyaya ihraç ediyorsak neden mi alttan gelenlere yer açılmıyor?
En üsttekilerimiz bir yere kaçmıyor, yine buradalar çünkü. Giden hesapları yalnızca.
Sahiplikleri aynı kaldığı için de listedeki mutena mevkilerini koruyorlar.
Gelgelelim en can alıcı soruya...
Son 15 yılda orta tabakanın ensesi kalınlaştı, bu bir realite.
Sınıflar arası geçişkenlik de hiç olmadığı kadar arttı, bu da bir realite. Gerçek şu ki yeni bir ‘jip sosyetesi’ bile doğdu.
Fakat nasıl oluyor da ‘jip sosyetesi’nden ‘jet sosyetesi’ne ‘yandaşlık kontenjanı’ndan atlayan kimse çıkmıyor?
Galiba sorunun cevabı, Güney Afrika merkezli araştırma şirketi New World Wealth’in verilerinde.
2015’te Türkiye’yi terk eden yerli milyoner sayımız bin civarındayken... 2016’da bu sayı 5 bine fırlamış.
Yani son 2 yılda 6 bin yerli milyonerimiz başka diyarlara yerleşmek üzere göçmüş.
En çok tercih edilen ülkelerse Kanada, Avustralya, ABD ve Yeni Zelanda.
Servetin adil dağıtımı, refahın tabana yayılması ve dürüst bir paylaşım düzeni konusunda sorunlar yaşadığımıza şüphe yok.
Ama dünyalıktan görece daha iyi pay alan jip-set’imizin bile gözü dışarıda bir hayat kurmaktaysa...
Parayı az çok bulanımız, ilk fırsatta iltica edecek güvenli bir ortam arıyorsa...
Jet-set’imiz, dışarıya sermaye transferine başlamışsa...
Zenginliğimiz, ufak ufak sığınacak huzurlu limanlar bulup firara yelteniyorsa...
Sorunumuz, adil paylaşımdan daha büyük demektir.
Sermaye biriktiren yeni zenginlerimiz de eski zenginlerimiz gibi kendilerini güvende hissetmiyor, ortak geleceğimize inançları zayıflıyor demektir.
Sonunda anladım ki listedeki kayıp kaçağı biraz da burada, paranın ürkekliğinde ve yitip gitmeye yüz tutan umutlarda aramak gerek.