Akıncı Üssü'nde darbeciler tarafından öldürüldüğü belirtilen yüzbaşının itibarı iade edilmedi: OHAL Komisyonu, ailesinin yaptığı başvuruyu reddetti

Akıncı Üssü'nde darbeciler tarafından öldürüldüğü belirtilen yüzbaşının itibarı iade edilmedi: OHAL Komisyonu, ailesinin yaptığı başvuruyu reddetti

Akıncı Üssü önüne gelen siviller ile darbeciler arasına giren ve halka roket atılmasını engellediği belirtilen Yüzbaşı Özkan Hekin, üsten ayrılmaya çalıştığı sırada vurularak öldürüldü. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Hekin'in ailesi, haklarından faydalanamıyor. 

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin merkezi, Akıncı Üssü'ydü.

Üsten kalkan uçaklar, darbeye direnen 68 kişiyi şehit etti.

Ankara'nın o zamanki adı Kazan, 15 Temmuz 2016'dan sonra Kahramankazan olan ilçesinde bulunan üssün, darbenin merkezi olduğu anlaşıldıktan sonra, bölgeye giden sivillerden 9'u, içerideki darbeciler tarafından vurularak öldürüldü.

Üstünün emriyle görevlendirildi

Darbe girişimi sırasında içeride bulunanlardan biri de yüzbaşı Özkan Hekin'di.

Hekin, bağlı olduğu eski İnsani Yardım Tugayı Komutanı Albay Ali Eraslan'ın emriyle Akıncı Üssü'nün Yenikent nizamiyesinde görevlendirildi.

Sivil kayıpların önüne geçti

Tanıkların anlatımlarına ve Kazan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Genelkurmay Başkanlığı'na gönderdiği yazıya göre Hekin, nizamiyede elinde silah olan askerlerle, hedef aldıkları sivillerin arasına girerek ve halkın üzerine roket atmak üzere olan bir askeri engelleyerek daha fazla sivilin şehit olmasını engelledi.

"Silahla arama girdi"

Independent Türkçe'den Can Bursalı'nın haberine göre, üzerine ateş açılan sivillerden Mustafa Ataseven, mahkemeye gönderdiği ifadesinde, Özkan Hekin'le ilgili şunları söyledi:

"1,90 boylarında çok agresif davranan bir kişi bana yumruk atıp yere düşürdü. Daha sonra elinde lazerli silahla bana nişan aldı. Bu kişiyi, daha sonra ismini öğrendiğim Özkan Hekin engelledi. Özkan Hekin bizi, 'Ben de sizin gibi düşünüyorum ancak burada çok tehlikeli kişiler var' diyerek uyardı. Bana yumruk vuran kişiyi daha sonra yayınlanan görüntülerden tespit ettim. İsmi Halil Burak Balcı'ymış."

"Sakın bunlara roket vermeyin, halka roket atacaklar" dedi

Kazan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 11 Ağustos 2016 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı'na yolladığı yazıda ise, Hekin hakkında şu ifadeler kullanıldı:

"Yapılan soruşturma kapsamında yüzbaşı Özkan Hekin'in, İnsani Yardım Tugay Komutanı Ali Eraslan'ın emriyle 4. Ana Jet Üssü 2 Nolu nizamiyesine geldiği fakat geldikten bir süre sonra nizamiyede bulunan bir askerin, vatandaşın tepkisi üzerine roket istediğini görerek nizamiyede o gün nöbetçi bulunan üs personellerine 'Sakın bunlara roket vermeyin, bunlar halka roket atacaklar' diyerek engel olmaya çalıştığı, (16 Temmuz) sabah saatlerinde ise durumu görerek nizamiyeden ayrılmak istediğinde diğer askerler tarafından kendisine engel olunmaya çalışıldığı yürüyerek nizamiye dışına çıktığında ise vurulduğu, bu haliyle yüzbaşı Özkan Hekin'in darbeci olan askerlerle birlikte hareket etmediği değerlendirilmiştir. Alınan tanık beyanları, şüpheli savunması ve teşhis tutanakları yazımız ekinde gönderilmiş olup, Özkan Hekin'in durumunun değerlendirilmesi hususunda gereğinin yapılması rica olunur."

"Kışlanıza dönün" emrine uydu, darbeciler tarafından vuruldu

Tanık anlatımları ve savcılığın gönderdiği yazıya göre, Hekin darbe girişimine üstlerinin emriyle katıldı ancak darbecilerle hareket etmedi. Sabah saat 08.55'te gelen "Kışlalarınıza dönün" mesajından sonra Hekin, Akıncı Üssü'nden uzaklaşmaya çalışırken, saat 09.21'de, tanık Mustafa Ataseven'in ifadesinde de ismi geçen Halil Burak Balcı tarafından vuruldu.

KHK ile ihraç edilmişti

15 Temmuz darbe girişiminden 5 gün sonra 20 Temmuz 2016'da ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında ilan edilen Kanun Hükmünde Kararnameler ile darbe girişimine katılan askerler ve FETÖ'yle irtibatlı veya iltisaklı olduğu belirlenen kamu görevlileri ihraç edilmeye başlandı. Bu KHK'lardan biri de 17 Ağustos 2016'da yayınlanan 670 sayılı KHK'ydı.

Savcılık "Darbeci değil" dedi, KHK ile ihraç edildi

8 Ağustos 2016'da Kazan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Genelkurmay Başkanlığı'na gönderdiği ve "Darbecilerle birlikte hareket etmediği anlaşılmıştır" dediği yazıya rağmen Hekin, 670 sayılı KHK ile ihraç edildi.

Aradan geçen 5 yıl içinde ailesi, Hekin'e şehitlik unvanının verilmesi ve itibarının iade edilmesi için mücadele etti.

"Terörist" yaftası yiyen Hekin'in ailesi ayrıca Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu'na da başvuruda bulundu.

5 yıl sonra gelen kararla, itibarı iade edilmedi

O başvuruyla ilgili karar, 7 Temmuz 2021'de verildi. OHAL Komisyonu, Hekin'in ailesinin yaptığı başvuruyu reddetti.

Hekin'in ailesi, inceleme sürecinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarının yakınlarına uygulanan haklardan yararlanamadı.

Ayrıca ihraç edildiği tarihten bu yana kadar olan maaş ve özlük haklarından da yararlanamayan ailenin pasaportları da iptal edildi.

OHAL Komisyonu'nun ret kararı, Hekin'in çocuklarının geleceği üzerinde de etkili olacak.

Hekin'in çocukları, kamu görevine atanamayacaklar çünkü babaları KHK'lı olduğu için güvenlik soruşturmasını geçemeyecek.

Ailesinin avukatları: Ailesi büyük zarara uğramaktadır

Hekin'in ailesinin avukatları Nazım Belen ve Fatih Alkan, konuyla ilgili Independent Türkçe'ye şu değerlendirmeyi yaptı:

Yapılan bütün adli tespitler, Özkan Hekin’in darbecilerce şehit edildiği yönünde olmasına rağmen OHAL Komisyonu'nun kararı şehit yüzbaşının ailesini de büyük bir zarara uğratmaktadır.

Komisyon kararında 'Başvurunun Değerlendirilmesi' kısmında Özkan Hekin hakkında birtakım hususlar ortaya atılmış olsa da bu hususlar hakkında bağımsız ve tarafsız Türk yargı mercilerince adli yargılama yapılmış ve yüzbaşı Özkan Hekin'in darbecilerce şehit edildiği saptanmıştır. Masumiyet karinesi uyarınca Özkan Hekin suçsuzdur. Suçsuzken kamu görevinden çıkarılması da hem pozitif hukuk normlarına hem de hakkaniyete aykırıdır. Bu durum idari işlemin sebep unsuruna da aykırıdır. Zira görevden çıkarılması için kanunun aramış olduğu şartlardan hiçbirisi mevcut değildir.