Akit: Amerika düşmanımızdır!

Akit: Amerika düşmanımızdır!

Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner'ın "ABD hükümeti, YPG veya PKK’ya silah ya da patlayıcı sağlamamıştır, nokta. Bizler, PKK’nın terör saldırılarını ve Türkiye’de gerçekleştirdiği menfur şiddet eylemlerini tekrar tekrar kınadık" açıklamasıyla ilgili olarak "Türkiye’ye yönelik terörist saldırılara askeri malzeme desteği veren bir devlete, 'Düşmanımızdır' demeyeceğiz de, ne diyeceğiz?" görüşünü savundu.

Ali Karahasanoğlu'nun "Amerika düşmanımızdır!" başlığıyla yayımlanan (30 Aralık 2016) yazısı şöyle:

Türkiye’ye yönelik terörist saldırılara askeri malzeme desteği veren bir devlete, “Düşmanımızdır” demeyeceğiz de, ne diyeceğiz?

Süslü sözcükleri boşverelim.

Doğruları, gerçekleri konuşalım..

“Stratejik müttefik”, “Derinlikli ortak” hikayelerini es geçelim.

11 Eylül eyleminde ikiz kuleler yıkıldıktan sonra, ABD Başkanı Bush şöyle söylüyordu: “Ya bizimle berabersiniz ya da teröristlerle.”

11 Eylül eyleminde ABD’nin 4 bin civarında insanı öldüğünde bu sözler sarfedilmişti.

21 Temmuz 2015’ten bu yana..

Büyük çoğunluğu güvenlik güçlerinden olmak üzere bizim de 1000’i aşkın insanımız can verdi..

11 Eylül sonrasında ABD Başkanı Bush’un dediğinin aynısını şimdi bizim söylememiz gerekmez mi?

Özellikle de ABD’ye..

“Ya bizimle berabersiniz ya da teröristlerle!”

Gerçekten de..

Türkiye’nin mücadele ettiği üç ana başlık altında, üç terör örgütü var.

Bunlardan birisinin liderini, ABD kendi ülkesinde saklıyor..

İddia falan değil bu..

Ayan beyan ortada olan bir gerçek.

F. Gülen, Pensilvanya’da koruma altına alınmış, 3 yıldır ona toz kondurtulmuyor..

Öncesindeki 14 yıllık serüveni hiç tartışmıyorum bile..

Ama 17 Aralık sonrası itibari ile.. 2013’den 2016’ya kadar.. Son 3 yıldır..

Türkiye’de hemen her gün gözaltılar, tutuklamalara muhatap olan bir terör örgütünün lideri..

Pensilvanya’da rahat içinde yaşıyor..

Resmen korunuyor..

Türkiye’de savcılıklar terör örgütü lideri için harekete geçmiş..

Yargı organları yakalama kararları vermiş.

İddianameler düzenlenmiş..

Terör örgütü liderliği suçlaması ile açılan davaların duruşmaları başlamış..

ABD’den tık yok..

17 Aralık darbe girişimi bir kenara..

246 şehidin olduğu 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden de, 5,5 ay geçti..

Hâlâ ABD’nin attığı tek adım yok..

İlk aylarda, “Bizde yargısal bir prosedür var. Tamamlanması gerekiyor” diyorlardı..

Üzerinden aylar, yıllar geçti..

Tamamlanmasını bir kenara bırakın, tamamlanacağına dair bir küçük işaret bile yok.

Onun için diyorum ki; Türkiye’de insanların ölümüne.. Yüzlerce, binlerce insanın tutuklanmasına sebep olan bir terör örgütü liderini koruyan ABD, Türkiye’nin düşmanıdır!

Onların başkanlarının dediği gibi:

“Ya bizimle berabersiniz ya da teröristlerle!”

Ama ABD, bizimle beraber olmayı boşverin..

Açıktan teröristlerle birlik oluyor..

İşte somut örneği: FETÖ lideri Pensilvanya’da..

Korunuyor.. Kollanıyor..

Olay FETÖ ile de bitmiyor..

DAEŞ ile ilgili de, çok ciddi iddialar var..

Toyota pikaplar, seri halde dizildiğinde..

Bu araçları DAEŞ’e verenin, ABD olduğu açıklanmıştı..

Bugün itibari ile Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren bu terör örgütünün de altyapısını ABD’nin hazırladığından kimsenin kuşkusu kalmadı..

Araçlar verildi.. Silahlar temin edildi..

Halen mühimmat desteği veriliyor..

Ve DAEŞ, bu destekler sayesinde ayakta kalarak, Türkiye aleyhine terörist faaliyetlerini sürdürüyor..

DAEŞ açısından da, ABD’ye aynı ihtarı yapıyoruz:

“Ya bizimle berabersiniz ya da teröristlerle.”

Ve ne yazık ki..

Son gelişmeler ışığında da.. Yani; Irak’ta, Suriye’de DAEŞ’e karşı sonuç getirecek adıma ramak kala, ABD’nin ortalıktan toz olduğu ve Türkiye’yi yalnız bıraktığı gerçeği karşısında da..

Lafı eğip bükmeden söylüyoruz: “ABD düşmanımızdır!”

İster “PYD” deyin.. 

İster “YPG” deyin..

Bizim lugatımızda bunların hepsine, “PKK” deniyor..

Ve bu terör örgütü açısından da, ABD’nin tavrı Türkiye’den yana değil, terör örgütünden yana..

Bu örgütlere de, ABD tarafından silah yardımı yapılıyor.. Cephane yardımı yapılıyor..

O silah ve cephanelerin bir kısmı, Türkiye aleyhine kullanılıyor..

“Türkiye’deki patlamaları kınıyoruz” açıklaması ile geçiştirilecek bir teferruattan bahsetmiyoruz..

Türkiye’nin mesaisinin önemli bir bölümünü ayırmak zorunda kaldığı hain bir örgütten bahsediyoruz.

30 yıllık geçmişi olan, vahşi katliamlara imza atmış bir örgütten bahsediyoruz.

Dolayısı ile, PKK’ya yaptıkları yardımlar açısından da, ABD düşmanımızdır..

PKK’ya, PYD’ye, YPG’ye karşı mücadelede; Türkiye ile birlikte hareket etmediklerine göre..

ABD’liler teröristlerle beraberdirler..

Ve Türkiye’nin düşmanıdırlar..

NATO çatısı altında ABD ile berabermişiz.

Aramızda köklü bağlar varmış.

Birçok askeri anlaşma ile, ticari ilişkilerimizi düzenleyen sözleşmelerle çok sıkı ittifaklarımız varmış!

Boşversinler hikayeyi..

Kendileri için büyük bir yıkım olan 11 Eylül’de ne kadar net konuşuyorlardı..

Terör örgütü olarak lanse ettikleri yapıya yardım edenleri, lojistik destek verenleri zaten terör örgütü ile birlikte yargısız infaza tabi tutuyorlardı..

Hiç ilgisi olmadığı halde, Irak’ın altını üstüne geçiriyorlardı.

Afganistan’ı hakeza..

Pakistan’da bile binlerce ölüme sebep oldular..

Fazladan..

Sırf ABD’nin yanında duruyor görüntüsünü net alamadıkları için.

Arap işadamlarının milyarlarca dolarlık hesaplarını bloke ettiler..

Yargısız infazlarla, eşkıyalığa soyundular..

Şimdi biz ise..

Onların yaptıkları gibi, “Niye bizimle beraber değilsiniz” diyerek değil..

“Niye teröristlerle berabersiniz?” diyerek..

“Niye teröristlerin gözü, kulağı oluyorsunuz? Niye eli-kolu oluyorsunuz?” diyerek..

“ABD, düşmanımızdır” tespitimizi yapıyoruz.