Gezi sürecinde 14 yaşındayken polisin attığı gaz kapsulüyle başından yaralandıktan 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın hastanede üzerinde çıktığı belirtilen torpillere ilişkin tutanak Yeni Akit'in manşetine "Hani misket oynuyordu" başlığıyla çıkarıldı. Piyasada satılan torpiller için "patlayıcı" ifadesini de kullanan Akit'in başlığı, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Ne ekmek alması, terör örgütleri içinde, yüzü poşolu bir çocuk. O demir bilyeleri neden mezarına attınız" sözlerine ailesinin "Berkin misket oynayan bir çocuktu" cevabına gönderme içeriyor.
Akit'in ilgili haberi şöyle:
Hükümet karşıtı çevreler, Gezi darbesinde yaralanıp, tedavi gördüğü hastanede ölen Berkin Elvan üzerinden halkı kışkırtıp bir polisimiz ve birg encimizin ölümüne sebeb olmakla yetinmeyip, yeni tahriklerde bulunurken, Emniyet ve hastane yetkililerinin, Berkin’in üzerinden ‘patlayıcı’ çıktığını ifşa eden belgeleri, “Ekmek almaya çıkmıştı” şeklindeki iddiaları çürütüyor
Paralel devlet yapılanması; Gezi kalkışmasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan üzerinden halkı kışkırtmaya devam ediyor. Berkin’in toprağa verildiği gün, bir polis ve bir gencimizin, tahrikler sebebi ile öldürülmesi ile yetinmeyen gezi isyancıları, halkı kışkırtmayı sürdürüyor. Gazetemiz, fırına ekmek almak için sokağa çıktığı iddia edilen Berkin Elvan’la ilgili raporlara ulaştı.
Berkin Elvan’ın, Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi’ne getirildiğinde cebinden 11 adet maytap çıktığı, maytapların birbirine bağlı olduğu ortaya çıktı. Berkin Elvan’ın, DHKP/C Terör Örgütü Okmeydanı mahalli alan yapılanmasında yer aldığı, DHKP/C Terör Örgütü tarafından düzenlenen eylemlere katıldığı istihbarat raporlarına yansıdı.
Berkin Elvan; 16 Haziran 2013 tarihinde Gezi kalkışması sırasında Şişli Okmeydanı semtinde gece saatlerinden sabah kadar devam eden yasadışı gösteri sırasında Mahmut Şevket Paşa Mahallesi Gaziler Sokak’ta yaralanmış.
Şişli Çocuk Büro amiri Komiser Yardımcısı Yusuf Ermiş tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen tutanakta, Berkin Elvan’ın Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi’nde getirildiğinde üzerinden çıkan patlayıcılar yer aldı.
Tutanakta; Berkin Elvan’ın hastaneye getirildiği, cebinden 3-4 tane birbirine bağlı maytapların olduğunun bildirildiğine dikkat çekildi. Tutanakta, Berkin Elvan’ın hastanede tedavi sırasında üzerinden hastane yetkililerince alınan sarı ve kırmızı renkli mavi ve beyaz FEZA TORPİL yazılı şeffaf bantla 4 adeti bantla bir araya sarılmış, 3 adet bir araya bantla sarılmış, 3 adet bir araya sarılmış ve 1 adet tek olmak üzere 11 adet torpilin hastane görevlileri tarafından Çocuk Büro Amirliği’ne teslim edildiği ifade edildi.
Tutanakta, Çocuk Suçları Nöbet Savcısı Serdar Baker’e bildirildiği, Berkin Elvan üzerinden çıkan torpillerle ilgili yapılan araştırmada, torpillerin piyasada satılan torpiller ile görünüş olarak benzerlik gösterdiğinin tespit edildiğine bildirildi.
Berkin Elvan, Şişli’de 7 Nisan 2013 tarihinde saat 15.35 sıralarında Mahmut Şevket Paşa Mahallesi Mithatpaşa Caddesi üzerinde bulunan) Okmeydanı Sağlık Ocağı civarında toplanan DHKP/C terör Örgütü mensubu yaklaşık (30) kişilik grup tarafından yapılan molotoflu korsan gösteri eylemine katılan şahıslar arasında bulunmuş.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yetkililerinin, Berkin Elvan’ın, DHKP/C terör örgütü Okmeydanı mahalli alan yapılanması ile irtibatı sebebiyle 5 Haziran 2013 tarihinde babası Sami Elvan’la “Bilgilendirme-Önleme Faaliyetleri” kapsamında görüştüğü ifade ediliyor.
Kartel medyası, Berkin Elvan olayını yalan yanlış bilgilerle saptırarak, halkı galeyana getirme gayretini sürdürüyor.
Hürriyet önceki gün sözde “tanık” bulup, konuşturdu. Ve ağızlarından “Ekmek almaya gidiyorum dedi vurdular” diye yazarak, polislerin Berkin’i kasıtlı olarak öldürdüklerini ileri sürdü. Hürriyet’in “tanığı” S.Y.’nin anlattıkları Savcılık ifadesiyle çelişti. Hürriyet’te “Çocuk yere yığıldı ve hemen hastaneye kaldırıldı” diyen S.Y., Savcılık ifadesinde ise “Berkin, vurulması üzerine ‘anne’ diye bağırdı, geldiğimiz yöne eve doğru koştu. Ben de peşinde koştum. Kendisini yakaladım. Başından hafif kan geldiğini gördüm” demişti.
Yine olay esnasında Berkin Elvan’ın yanında bulunan arkadaşı Muhammed Akkaya da ifadesinde, fişeğin duvara çarptıktan sonra Berkin’in kafasına isabet ettiğini söyleyerek, bunun bir kaza olduğunu ortaya koymuştu.
Radikal gazetesi geçen hafta Akit'in yayımladığı belgeyi içeren bir haber yayımladı. İsmail Saymaz imzalı haber şöyleydi:
'Berkin Elvan'ın üzerindeki patlayıcılar' iddiasının esrarı çözüldü. Emniyet'in raporunda Berkin Elvan'ın üzerinden 'torpil' çıktığı belirtilerek piyasadan rahatlıkla satın alınan torpiller 'küçük çaplı bomba' diye nitelendirilmiş. Berkin'in 'üzerinde bulunan' o torpiller de nedense savcılığa 2 gün sonra teslim edilebilmiş.
İstanbul ’daki Gezi Parkı gösterileri sırasında başına gaz fişeğinin isabet etmesi üzerine ağır yaralanan ve 269 gün sonra hayata veda eden 15 yaşındaki Berkin Elvan’la ilgili soruşturmada Emniyet’in skandal bir rapora imza attığı ortaya çıktı. Elvan’ın hastaneye getirildiği gün üzerinden torpil çıktığı iddia edildi. Bu torpiller nedense 2 gün sonra savcılığa iletildi ve uzmanlık alanına bile girmediği halde Terörle Mücadele Şubesi’nden (TEM) ‘torpil raporu’ alındı. TEM, tarihleri yanlış aktararak, Elvan’ın 15 Haziran’da 4 polisin yaralandığı korsan gösteriye katıldığını iddia etti. Oysaki Elvan, ertesi gün yaralanmıştı. Bu yetmezmiş gibi, piyasadan rahatlıkla satılan torpilin ‘küçük çaplı bomba’ olduğunu iddia eden polis, 2004 yılında bir gösteride yakılan bir torpili ‘delil’ gösterdi. Elvan’ın ‘korsan gösteriye hazırlıklı şekilde katılarak yaralanmış olabileceğini’ savunan polisin raporu sonrası, Berkin’in şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınması kararlaştırıldı. Elvan’ın zan altında bırakılmasına yönelik dosyada 2 ay gibi bir sürede raporlar hazırlanırken, aradan geçen 7 aya rağmen Berkin’in vurulduğu sokağa ait kamera görüntülerine de görevli polislerin ismine de ulaşılamadı. Tanıkların ifadesi ise aylar sonra alındı. Onlar da “Biz Berkin’in elinde torpil görmedik” dedi.
Berkin Elvan, başından gaz fişeğiyle vurulduğu gün Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Bilincini yitirmiş Elvan’ın ameliyata alındığı saatlerde, polisler de ‘delil’ arayışına girdi. Dosyadaki ‘Hasta Eşyaları ve İlaçları Teslim Formu’ adlı ilk tutanağa göre, acil servisteki üst aramasında Elvan’ın üzerinden ‘11 torpil’ çıktı. Fakat bu tutanağın altında, hasta yakını olarak belirtilen kişinin adının yazılıp sonradan üzerinin karalanması dikkat çekti. Ardından ikinci bir form daha düzenlendi. Bu kez de eşyalar arasında; Elvan’ın pantolonu, ayakkabısı, kemeri, çorapları ve kemeri de yazıldı. Eşyalar dayıya teslim edildi. Bu tutanaklardan aynı gün haberi olan Şişli Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Büro, gariptir, savcılığa 2 gün sonra torpilleri bildirdi.
Bunun üzerine savcılık, Emniyet’e “Malzemelerin fotoğrafının çekilmesi, malzemelerin satışının yapıldığı yerden benzerliği ile ilgili olarak araştırmasının yapılarak, suç teşkil edip etmediğinin tespit edilmesi, Berkin Elvan isimli çocuğun ve ailesinin ifadesinin alınması” talimatı verdi. Çocuk Büro Amirliği’nce hazırlanan fezlekeye göre, ‘Yapılan araştırmada, piyasada satılan torpillerle görünüş olarak benzerlik gösterdiği’ ifade edildi ve tedavisi devam ettiği için Elvan’ın ifadesinin alınamadığı kaydedildi. Çocuk Şube, daha sonra TEM’e başvurarak, ‘torpil raporu’ düzenlemesini istedi. TEM de 2 Ağustos 2013’te hazırladığı raporu gönderdi.
TEM’in hazırladığı 2 sayfalık raporda, Elvan’ın “Bazı basın ve yayın organlarında bakkala ekmek almaya giderken polisle göstericiler arasında kaldığı ve gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu yaralandığı yönünde haberler yapıldığı” kaydedildi. Ve 15 yaşındaki Elvan hakkında ‘adı geçen şahıs’ ifadesinin kullanıldığı raporda, “Adı geçen şahsın yaralandığı iddia edilen olay hakkındaki araştırmada, Gezi Parkı olaylarını protesto etmek amacıyla 15.06.2013 günü saat 20.50 sıralarında Şişli’de korsan gösteri düzenlendiği ve eyleme yapılan müdahale neticesinde dört güvenlik görevlisinin yaralandığı” iddia edildi. Oysaki TEM’in zan altında bırakmak istediği Elvan, iddia edildiği gibi 15 Haziran akşamı değil, 16 Haziran saat 07.00 sularında yaralanmıştı.Raporda, Elvan’ın üzerinde çıktığı iddia edilen malzemelerin “yakılarak atıldığında daha fazla ses ve basınç oluşturarak bir nevi küçük çaplı bomba etkisi oluşturmak üzere birbirine üçerli ve dörderli bağlandığı” savunuldu. Torpillerin, ‘marjinal gruplarca düzenlenen birçok toplumsal olayda polislere karşı kullanıldığı’ ileri sürüldü. Örnek olarak 2004’te Kadıköy’deki bir gösteride yakılan torpil gösterildi. Ayrıca 2010, 2012 ve 2013’te dört ayrı adreste torpil ‘ele geçirildiği’ bilgisi verildi. Torpillerden birinin, Elvan’da çıktığı iddia edilenle aynı marka olduğu ileri sürüldü. Raporun sonunda, “Gaz fişeğinin kafasına çarpması sonucu yaralandığı iddia edilen Berkin Elvan’ın, üzerinde 11 adet torpil bulunması göz önüne alındığında, bahse konu korsan gösteriye hazırlıklı bir şekilde katılarak yaralanmış olabileceği” savunuldu. Elvan hakkında, şüpheli olduğu iddiasıyla açılan bu soruşturma, daha sonra mağdur olduğu dosyayla birleştirildi. Berkin Elvan’ın ayrıca komada bulunduğu 27 Temmuz 2013’te de ‘mağdur’ sıfatıyla ifadeye çağrıldığı ortaya çıktı.
Polisler maytapla ilgili jet hızda işlem yaparken, şüpheli polisler hakkında ise 7 ayda hiçbir ilerleme sağlanamadı. Berkin’in vurulduğu sokağa ait hiçbir görüntüye ulaşamadığını açıklayan polis ve savcılık, avukatların bulduğu iki tanığı da 5 ay sonra dinledi. O sokakta polis görevlendirilmediğini ileri süren Emniyet, yanlış bir saate ait polis listesini savcılığa gönderdi. İfadesi alınan 14 polis ya o gün gaz tüfeği kullanmadığını ya Okmeydanı’nda olmadığını ya da hiçbir şey ‘hatırlamadığını’ söyledi.