Akit: Hodri meydan; savcı Bharara Türkiye'de seçimlere girsin, boyunun ölçüsünü alsın!

Akit: Hodri meydan; savcı Bharara Türkiye'de seçimlere girsin, boyunun ölçüsünü alsın!

İktidara yakın Akit gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu, Reza Zarrab’ı tutuklatan ABD’li savcı Preet Bharara’ya çağrı yaparak, “Türkiye’ye gel, seçimlere gir, boyunun ölçüsünü al” dedi. Karahasanoğlu, önceki gün (1 Nisan 2016) tweet atan Bharara’nın “Kirli politikacıların cezaevine atılması bir gereklilik olabilir ama bu yeterli değil.” sözlerine değinerek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye gidip Bharara’ya da Bharara’nın arkasındakilere de meydan okuduğunu ileri sürdü.

Karahasanoğlu’nun yazısında “Ne yaparsanız yapın, Reza’yı serbest bırakacaksınız” ifadelerini kullanması dikkat çekti.

Karahasanoğlu’nun bugün (3 Nisan 2016) yayımlanan “Bütün oylar savcı Bharara’ya!” başlıklı yazısı şöyle:

ABD’nin ambargosunu deldiği için hedef yapılan Reza’yı tutuklatan savcı Bharara tivit atmış: 

“Kirli politikacıların cezaevine atılması bir gereklilik olabilir ama bu yeterli değil.”

Tivit sonrasında..

Türkiye’de sosyal medyada yer yerinden oynamış.

Cevap veren verene..

Geziciler bir sevindirik olmuşlar, bir sevindirik olmuşlar ki..

Sormayın gitsin..

Hani Gezi isyanında..

“Birkaç ölü haberi daha gelsin.. Birleşmiş Milletler olaya el koyacak.. Hükümet istifa etmek zorunda kalacak” diye tivit atıyorlardı ya..

İşte onun benzeri bir sevinç ile, tivitleri ikiye katlamışlar..

Ne diyorlar özet olarak?

Savcı Bharara’ya çağrı yapıyorlar:

“Türkiye’den aday ol, bütün oylar şelale!”

Vay canına sayın seyirciler…

“Bütün oylar” ha!

İşte tam burada araya girmek zorundayım.

Savcı Bharara buraları bilmez..

Buradaki Geziciler, “Bütün oylar” deyince..

ABD’li savcı da zanneder ki, “halkın bütün oyları..”

Yok savcı bey..

Onların “bütün oylar” dediği..

Solcuların bütün oyları..

Sen burdaki solcuları tanımazsın.

Onlar..

Zorlasalar zorlasalar..

Topu topu.. % 25 oy oranını, yarım puan bile geçemezler..

Ama her seçimde.

Hiç utanmadan..

“Bütün oylar şuna.. Bütün oylar buna” derler.

Bütün oyları verirler de..

Onların bütün oylarının toplamı, zaten % 25’tir..

Bir bilgi daha verelim savcı Bharara’ya..

“Savcı bey..  Senin laf atmaya çalıştığın Tayyip Erdoğan’ın oyu ise, % 52’dir..”

Yani o solcuların oyunun iki misli..

Hatta iki mislinden yüzde iki de fazlası var..

Haydi bakalım..

Hodri meydan..

Gelsin savcı Bharara Türkiye’ye..

Seçimlere girsin..

Alsın boyunun ölçüsünü..

Savcı Bharara sorabilir: “Sizin oradaki solcular, emperyalizm karşıtı değiller miydi? ABD’yi de, emperyalist bir devlet olarak görmüyorlar mıydı? Solcular, bana oy verirler mi?”

Orasını, sen hiç düşünme savcı bey..

Tayyip Erdoğan’ın kılına zarar gelebileceğine % 1 ihtimalle de olsa inansalar..

Değil ABD’li bir savcıyı..

Suud kralını bile desteklerler..

Tek hedefleri var onların..

Tayyip Erdoğan’ı devirmek..

80 yılda yapılmamış.. Tayyip Erdoğan’ın ilk 10 yıllık iktidarında yaptığı bölünmüş yollardan geçerler.

“Yol yapmak onun vazifesi değil mi? Tabii yapacak.. Vazifesi kardeşim..” der, ardından da küfür ederler..

90 yıllık cumhuriyet tarihinde hayata geçirilmemiş olan.. Tayyip Erdoğan iktidarında tıkır tıkır işleyen “hızlı tren”e binerler..

Uçakla gidiyormuş gibi, Ankara’dan İstanbul’a.. İstanbul’dan Ankara’ya “vın” diye giderler.. 

“Bu hızlı trende içki niye yok” diye salyalarını akıtırlar..

Her ile yapılan havaalanları sayesinde, dolmuşa biner gibi uçağa binerler.. 

“Bu uçakta, Erdoğan’a küfür eden Cumhuriyet gazetesi niye az veriliyor” diye maraza çıkarırlar.

Yüzyılın hayali Marmaray’a binerler..

Karayolu ile 2 saatte gidecekleri mesafeye, 5 dakikada giderler.. 

“Bu Marmaray’da cep telefonları niye çalışmıyor” diye sümüklerini silerler..

Yakında hizmete girecek olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden de en çok onlar geçecektir ama..

“Bu köprünün ismi niye Yavuz” diye yine nankörlük edeceklerdir..

Tamam mı savcı Bharara..

Burdaki solcular, böyledir..

Birileri seni gaza getirmiş.

“Reza’yı tutuklarsan, Tayyip Erdoğan ABD’ye gelmekten korkar” demiş ama..

Gördüğün gibi..

Kasımpaşalı Tayyip Erdoğan..

ABD’ye de geldi..

Anladıysan eğer..

Sana da..

Seni kukla gibi oynatanlara da postasını koydu..

Şimdi sen, düştüğün kuyudan çıkmak için debelenip duracaksın..

“Reza benimle anlaşmak için,kefaret duruşmasından vazgeçti” deyip, aklın sıra yeni bir atak yapacaksın.

Hepsi boş, Bharara.

Reza, ister kefaret yatırmaktan vazgeçsin..

İsterse seninle anlaşsın..

Hepiniz, Kasımpaşalı Tayyip Erdoğan’a..

Vız gelir, tırıs gidersiniz..

Şunu da hatırlatayım..

ABD’li savcı..

Gerçekten o tiviti kendisi atmış ise..

Kendi kalesine gol atıyor..

Kendi güçsüzlüğünü ispatlıyor.

Eğer savcı Bharara, tivitteki “politikacı” ile Tayyip Erdoğan’ı kastediyorsa..

Buyursun işte..

Tayyip Erdoğan, savcıya da.. 

Savcının arkasındakilere de..

Meydan okuya okuya..

ABD’ye geldi..

5 gündür ABD’de.

Dönüş yoluna bile girdi..

Dokunsana, onun kılına..

Dokun da görelim boyunun ölçüsünü..

Bu işler öyle, Paralelin fiştakları ile olmaz, savcı bey..

75 yıl ceza alacağını söylediğin şarkıcının kocasına..

“Tayyip Erdoğan’ı suçla, cezanı, 1-2 yıla çevirelim” demekle de olmaz bu işler..

Ne yaparsanız yapın.. Sonuçta Reza’yı serbest bırakacaksınız..

İki kere ikinin dört ettiği kadar kesin bu..

Ama arada..

“Kimlere ne çakarız”ın hesabını yapıyorsunuz..

Ama yemezler..

Hem eşkıyalık yapıp, BM kararları dışında, üçüncü ülkelere ambargo koyacaksınız.

Hem de, bir eşkıyalık daha yapıp..

“Ambargoyu niye deldin” diye.. İşadamlarına ayar çekeceksin..

Nerde bu yoğurdun bolluğu, savcı Bharara!