Yeni Akit gazetesi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) yapılan bağımsızlık referandumu sonrası Musul ile Kerkük'ün II. Abdülhamid'in 'tapulu malı' olduğunu öne süren bir haberi sürmanşetine taşıdı.
Harun Sekmen imzalı haberde, "Gayrimeşru referandum sonrası IKBY tarafından işgal edilmek istenen Musul ve Kerkük vilayetlerinin Sultan Abdülhamid Han’ın tapulu malı olduğu ortaya çıktı" ifadeleri yer aldı.
Akit'in haberi şöyle:
Tarih arşivleri Osmanlı’nın en kudretli padişahlarından cennetmekan Abdülhamid Han’ın siyasi dehasının ortaya koyan vesikalarla dolu. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin başındaki zat Barzani tarafından gerçekleştirilen sözde bağımsızlık referandumuyla emperyalistlerin kirli ağızlarına meze edilmek istenen Musul ve Kerkük’ün kritik noktalarının Abdülhamid Han tarafından şahsi malı haline getirilerek, olası bir işgali önlemeye çalışmış. Bölge üzerinden oynanmak istenen oyunu yüzyıl öGayrimeşru referandum sonrası IKBY tarafından işgal edilmek istenen Musul ve Kerkük vilayetlerinin Sultan Abdülhamid Han’ın tapulu malı olduğu ortaya çıktı.nceden görerek buna göre tedbir alan Ulu Hakan, özellikle yer altı kaynakları bakımından zengin olan bölgeleri şahsi hazinesi haline getirmiş. Şu an bir oldu bittiye getirilerek peşmerge bayrağı dikilmek istenen Musul’un merkezinde 611, 458 hektar, Zima bölgesinde 87,742, Azra’da 2.280, Duhum’da 14.950, İmadiye’de 2.200, Zaho’da 40.192, Sincar’da ise 5.750 hektarlık alanı parasını ödeyerek tapulu mali haline getirmiş. Kerkük Sancağı’nda ise Kerkük merkezde 1.875 hektar, Erbil’de 125.906, Selahiye’de 18.177 hektarlık alanı mülkü yapmış.
K.Irak’ın önemli yerleşim birimlerinden olan Süleymaniye’nin Kalebend bölgesinde 23.467, Pazpan bölgesinde ise 5.225 hektarlık alanın tapusunu üzerine almış. Basra vilayetinin Amare ve Necid bölgelerinde ise 162.076 hektarlık bir tarım ve yerleşim bölgesinin ücretini ödeyerek şahsi malı haline getirmiş. Bağdat’ta da birçok kritik noktayı şahsileştiren Abdülhamid, Hile bölgesinde 104.807 hektar, Kerbela’da 131.917, Kazımiye ve Samarra’da ise 489.557 hektarı üzerine almış. Bu tarz kritik hamleleriyle bölgedeki olası işgaller sonrasında elini kuvvetlendirmek isteyen Ulu Hakan, böylece toplamda 1.827.849 hektarlık bir alanda söz sahibi olmamızın önünü açmış.
Derin Tarih Dergisi’nden Mustafa Armağan’a konuşan eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, son zamanlarda iyice alevlenen Musul-Kerkük krizine yönelik çarpıcı bilgiler verdi. Hülagü, Armağan’ın, “Musul ve Kerkük Sultan 2. Abdülhamid’in tapulu malı iddiası doğru mudur?” sorusuna, şu cevabı vermişti: “Bütün yurt içi ve yurt dışı kayıtlarda Sultan Abdülhamid’in ciddi mal varlığı olduğunu biliyoruz. Hem İngiliz hem Osmanlı evrakı bunun delilidir. Lakin bu çok bahtsız bir mesele. Bizim devletimiz konuyu ne yazık ki ihmal etti. Mesela bugün baktığımızda Musul, Kerkük ve Bağdat’ın da içerisinde olduğu 16 milyon dönümlük bir arazi söz konusu. Bilhassa petrol bulunan yerlerin olduğunu görebiliyoruz. Ortadoğu’da stratejik ve iktisadi manada var olma mücadelesi verdiğimiz bir hengamda bunun devlet tarafından kullanılması lazım.”