32 kişinin hayatına mal olan Suruç katliamında yaşamını yitiren Alican Vural'ın Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) sosyal medya hesabından paylaşılan fotoğrafı hakkında bir yazı kaleme alan Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya, "Son derece lüks bir restoran. Alican Vural yemek masasında. Önünde de bir şarap kadehi. Söyleyin Allah aşkına; parka alacak parası bile bulunmayan bir genç, o 'lüks restoran'a girebilir mi? O restoranda 'pahalı bir şarap' içebilir mi? Markası neydi acaba? 'Petrus' muydu?" dedi.
Karakaya'nın Yeni Akit'te "Bu, nasıl iş... Hem DAEŞ’çi, hem Kürt, hem de Alevi!" başlığıyla yayımlanan (25 Temmuz 2015) tarihli yazısı şöyle:
Şimdi de, aynı “Yahudi zihniyeti”nden bir başka örnek vermek istiyorum...
Müslümanları “öcü” ve “tu kaka” gösterebilmek için, adeta kıçlarını yırtan Yahudi zihniyeti; ölenler “kendi yoldaşları” olunca; her türlü“pudralama”yı, olanca “makyajlama”yı ve olanca “cicileştirme”yi yapmaktan geri kalmıyor!..
Malûm; Suruç’taki “katliam”da ölen gençlerden biri de, Alican Vural’dı!..
Ordulu bir genç olan Alican Vural, öyle bir allanıp-pullandı ki; arkasından“ağıt”lar yakılırken denildi ki;
“Sırtına bir parka alacak parası bile yoktu!.. Çok istediği parkayla, sadece hatıra fotoğrafı çektirebildi!”
Yani, “fakir”di, “yoksul”du, “parka alacak parası bile yok”tu!..
Yalan!.. Kuyruklu yalan!..
Alican Vural adlı gencin; “Ezilenlerin yanındayız!” diyerek “sol yumruğunu” havaya kaldıran “CHP’li Gamze İlgezdi” ablası gibi, belki“rezidans koleksiyonu” yapacak kadar parası yoktur ama, bir “Deniz Gezmiş parkası” alacak kadar parası herhalde vardır!..
Zira, “SGDF Sayfası”nda, sırtında “Deniz Gezmiş parkası” olduğu halde fotoğrafı yayınlanan Alican Vural’ın, yine aynı sayfada, bir de “önünde şarap kadehi” bulunan bir fotoğrafı paylaşıldı!..
“Son derece lüks bir restoran!..
Alican Vural yemek masasında!..
Önünde de bir şarap kadehi!”
Söyleyin Allah aşkına;
“Parka alacak parası bile bulunmayan” bir genç, o “lüks restoran”a girebilir mi?.. O restoranda “pahalı bir şarap” içebilir mi?.. Markası neydi acaba?.. “Petrus” muydu?.. Onu, Ertuğrul Özkök’e sormak lazım!..
Şu “ajitasyon”a bakın!..
Alican’ın; “parka alacak parası” yok ama, “lüks restorandan yemek yiyip, pahalı şarap içecek” parası var!..
Madem Deniz Gezmiş’e özendi, o da Deniz Gezmiş abisinin yaptığı gibi;“beğendiği parkayı çalsaydı” ya!..
Gençlerin beynini işte böyle yıkıyorlar, onları böyle kandırıyorlar,“gençlerimizi böyle çalıyorlar!”
Ve de;
“Ölüme böyle götürüyorlar!”
Amacım, Alican Vural’ın yaşam biçimini sorgulamak değil!.. Ben, Alican üzerinden “ölü seviciliği” yapan ve bir ölüden “kahraman” çıkarıp, “diğer gençleri kandırmak” isteyen zihniyete dikkat çekmek istiyorum...
Zaten Alican’ın acılı babası Cumhur Vural da; “Çocuğumu yediniz Allah’sızlar” diyerek, “HDP’ye isyan” etmiş ve demiş ki;
“Oğlumun Suruç’a gittiğinden haberim yoktu... Orada öldüğünü de telefonla öğrendim!..
Oğlum bir yıldır çok değişti. Bu, HDP’lilerle tanışmasından sonra oldu. Defalarca ‘Onlarla görüşme’ dedik... 4 aydır hiç eve gelmedi... Sürekli onlarla birlikte takılıyordu... Ben kendisine ‘Bunlar terör örgütü, siyasetçi değil’ diye tepki gösteriyordum... Çocuğumu bir türlü kurtaramadım. Oğlumun idam fermanını bunlar imzaladı, çocuğumu HDP’liler kandırdı.
Bir de bana cenazeyi vermek istemediler!.. Neymiş, miting düzenleyip propaganda yapacaklarmış. ‘Eğer oğlumun cenazesini bana vermezseniz beni burada öldürün’ dedim ve çocuğumun cenazesini ellerinden zor aldım!”
“Alican olayı” da; bir yandan “gençleri ölüme götüren” ve bir yandan da“Suruç’un katili devlet” diye böğüren “Yahudi zihniyeti”ne kapak olsun!..
Merak edenler için söyleyeyim:
Dün, “Türkiye’nin 16 vilayeti”nde, binlerce polisin katıldığı bir“operasyon” yapıldı!..
Bu operasyonda;
“DAEŞ, PKK, DHKP-C ve Paralel İhanet Çetesi’ne mensup yüzlerce insan gözaltına alındı!”
Bu operasyonla birlikte; “Twitleri ikiye katlayan Paralelciler” hemen kampanya başlattılar:
“Sıkıyönetim gibi!.. Cadı avı!”
Ne derlerse desinler;
Dünkü operasyonlarda;
Hz. Musa’ya “Amcamın katilini bul!” diyen ve böylece kendi “cani”liğini gizlemek isteyen “Yahudi zihniyetinin günümüz temsilcileri” yani“katillerle işbirliği yapan, onlara yardım ve yataklık eden azmettiriciler”yakalanmıştır!..
Operasyonlar bunlarla da sınırlı kalmamalı; “gazete ve televizyonlarında PKK propagandası” yapanlardan da hesap sorulmalıdır!..
Yetti artık!..
Yazının tamamına ulaşmak için tıklayın