Atatürk’ün ölüm yıldönümünde ‘Zulüm 1938’de son buldu’ başlığıyla video yayınlayan Akit TV’ye verilen duruşma saati dikkat çekti. Mahkeme, duruşmayı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm saati olan 09.05’te yapmaya karar verdi.
Akit TV’de geçen yıl Atatürk’ün ölüm yıldönümünde, ‘Zulüm 1938’de son buldu’ başlığı bir video yayınlandı. Videonun ardından İstanbul, Muğla, Mersin, Sakarya, Hatay, Manisa, Denizli, İzmir, Aydın, Gaziantep, Bartın, Kocaeli, Çanakkale, Burdur, Ordu, Çorum, Antalya, Adana, Ankara ve Giresun baroları, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Bakırköy, Akhisar, Gümüşhacıköy, Marmara Ereğlisi, İzmir, Tokat, Alanya, Kozan, İnegöl, Giresun şubeleri, Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu, Eğitim ve Bilişim İşgörenleri Sendikası, Türkiye Emekli Subaylar Derneği, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nün yanı sıra ikisi cezaevinden olmak üzere 391 bireysel şikâyet dilekçesi alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve CHP de suç duyurusunda bulundu.
Hürriyet'ten Eyüp Serbest'in haberine göre, Türkiye’nin dört bir yanındaki savcılıklara yapılan başvurular, gazetenin binası İstanbul’da olduğu için Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nda birleştirildi. Başsavcılık, Akit TV Sorumlu Müdürü Ali Özken hakkında, “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret, Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veya kabrini kırma veya bozma” suçlarından 4.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Davayı kabul eden Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi, davanın ilk duruşması için 22 Şubat 2017’ye gün veren mahkeme, saat olarak da 09.05’i seçti. Ali Özken ise savcılığa verdiği ifadesinde, Atatürk’ün saltanat rejimini kaldırarak kurduğu Cumhuriyet’le, onun demokrasiye olan inancına uygun biçimde farklı görüş ve düşünceleri çarpıcı tarzda biraz da sert bir üslupla dile getirilen bir haber yaptıklarını söylemişti. Yayınlanan haberde olaya eleştirel olarak yaklaşıldığını belirten Özken, “Objektif bir değerlendirme yapılmıştır. Söz konusu haber yapılmasından maksat olayın farklı boyutları olduğunu da kamuoyunun bilgisine sunmaktı” demişti. Atatürk’e hakaret kastı olmadığını söyleyen Özken, haberin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek hakkında takipsizlik kararı verilmesini istemişti.