Akit yazarı Ersoy Dede'den Doğan Medya'ya: Sizin korkacak bir şeyiniz yok, Cumhuriyet'in de, Sözcü’nün de

Akit yazarı Ersoy Dede'den Doğan Medya'ya: Sizin korkacak bir şeyiniz yok, Cumhuriyet'in de, Sözcü’nün de

Akit yazarı Ersoy Dede,  İpek Medya Grubu'na kayyum atanarak el konulmasına sonrası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eski metin yazarı AKP'li Aydın Ünal'ın "Sıra Hürriyet, Sözcü ve Cumhuriyet'e de gelecek" açıklamasıyla gündeme gelen muhalif medyaya el koyma iddialarına ilişkin olarak, Doğan Medya Grubu'na seslenerek, "Sizin korkacak bir şeyiniz yok, Cumhuriyet Gazetesi’nin de, Sözcü’nün de, diğer hangi kendini muhalefette gören varsa kimsenin korkmasına, çekinmesine gerek yok” dedi.

"Bu grubun başına bunlar Fethullahçı örgütün propagandasını yaptıkları için gelmedi" diyen Dede, "Bana sorarsanız bundan dolayı el konmalıydı.. Ama öyle olmadı.. Tamamen para-pul meselesiyle ilgili işler.." iddiasında bulundu.

Dede’nin Akit’te “İpek Medya işinin perde gerisi” başlığıyla yayımlanan (30 Ekim 2015) yazısı şöyle:

Koza-İpek Grubu şirketlerine kayyum atandı ve görevine başladı.. Bu şirketler arasında Akın İpek’in medya yatırımları da var.. Bugün Tv, Kanaltürk, Bugün Gazetesi, Millet Gazetesi ve bunların dijitalleri.. Toplam 22 firma arasında olduğu için bunlara da profesyonel yönetim atandı kuşkusuz.. O atama kararlarının uygulandığı anlara dair dünkü manşetimiz muazzamdı.. Tam anlamıyla bir FETÖ ŞOV yaşandı Mecidiyeköy’de.. Sanki muhalif medyaya dönük bir susturma harekatı varmış gibi bir feryat koptu İpek Medya Grubu’ndan.. ‘… Tek adam, diktatör, hiçbir farklı söze, muhalefete tahammülü yok…’ .. Neler söylenmedi ki.. Bu verilen gazla elbette hükümetin politikaları bakımından daha eleştirel tarafta duran herkes bir ürperdi.. Halk Tv ortak yayına geçti, Sözcü Gazetesi yapılanı kınadı, kendi patronlarının medya yatırımları İngiltere tarafından müsadere edilen Fox Tv’nin kadrosu bile ‘yanınızdayız’ falan demeye başladılar.. Herkesin dilinden düşürmediği bir de ‘zamanlama manidar’ tekerlemesi.. Gelin hepsine tek tek bakalım…

Evvela muhalif medya ya da eleştiri meselesini gelin açalım..

Akın İpek’in annesini dinlediniz..

Hayatımda duyduğum en yapıcı sözleri söylüyordu Melek Hanım..

Değil muhalefet yapmak adeta ‘bütün hıncınızı bizden çıkarın da başka kimsenin canını yakmayın’ modundaydı.. Akın İpek telefona bağlandı.. ‘Kendim için ağlamıyorum, bana bunu yapanların sonraki hallerini düşünüp dertleniyorum’ falan dedi.. 

Düşünün, Gazinocu babanın mirasyedi fotomodel oğlu Mehmet Aslan kadar bile kimseye yüklenmediler yani..  Ama bu dizi yıldızı fotomodel, kanal kanal gezip Cumhurbaşkanımıza en ağır sözleri söylemeye devam ediyor.. Kim kimi susturmuş?.. 

Gelelim zamanlama hadisesine..

Çok açık soruyorum..

Özellikle 28 Ekim günü Mecidiyeköy’de yaşananlardan sonra, hükümetin hangi yetkilisi, ‘iyi yaptık vallahi seçimlere üç gün kala bu garip manzara beni inanılmaz keyiflendirdi’ demiş olabilir?.. Soruyorum size..

Kimi mutlu etmiştir bu garip direniş ve zorlama?..

Öyleyse bu işin zamanlamayla ilgisi falan yok..

Bilakis, zamanlaması hükümetin aleyhine dahi olsa bir dakika tereddüt edilmeden yerine getirilmiş olmasıyla, hukukiliğini de tescillemiyor mu?..

Bir de hukuksuz karar meselesi var değil mi?.. Ya hu siz değil miydiniz 75 tahliye meselesinde, yetkisi dahi olmayan bir kararı ‘neden uygulamıyorsunuz?’ diye ortalığı yangın yerine çeviren?..

Sizin yayınlarınızdı işte..

Sizin şu anda tutuklu olan yazarınız Gültekin Avcı bizzat savcının odasına dalıp, tehdit etmedi mi?.. Şimdi ise hem savcılığın yazısı var, hem de hakim kararı.. Hem patronunuz aynı suçtan firari.. E daha ne olsun istiyorsunuz ki işin hukuki olması için.. Ayrıca ortada bir hukuksuzluk varsa o da kayyum heyetine işini yaptırmayanlardır.. Bir de, diyorlar ki; “biz gazeteciyiz, ekmeğimizin derdinde üç kuruşa çalışan emekçileriz”.. Soruyorum peki size… Kayyum heyeti de işini yapmaya çalışan memurlar değil mi?..

Son söz… Tüm bu yaşananlar nedeniyle Doğan Grubu paniğe kapıldı.. Doğan Grubu’na söyleyelim. Sizin korkacak bir şeyiniz yok. Bu grubun başına bunlar Fethullahçı örgütün propagandasını yaptıkları için gelmedi.. Bana sorarsanız bundan dolayı el konmalıydı.. Ama öyle olmadı.. Tamamen para-pul meselesiyle ilgili işler.. Dolayısıyla sizin de, Cumhuriyet Gazetesi’nin de, Sözcü’nün de, diğer hangi kendini muhalefette gören varsa kimsenin korkmasına, çekinmesine gerek yok.. Kalın sağlıcakla.