Akit yazarı: Hollanda konusunda sağduyulu hareket etmek gerek; Kemal Bey'in gazına gelmeyin!

Akit yazarı: Hollanda konusunda sağduyulu hareket etmek gerek; Kemal Bey'in gazına gelmeyin!

Yeni Akit yazarı Sinan Burhan, Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan "ziyaret" kriziyle ilgili olarak "Evet, Hollanda hatalıdır, bir bakana saygısızlık yapılmıştır. Gurbetçilerimiz şiddete maruz kalmıştır. Ancak sağduyulu hareket etmek gerekir. Kemal Bey’in gazına gelmemek gerekir. Hem gurbetçilerin selameti hem de ülkemizin selameti açısından bu elzemdir" görüşünü dile getirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "ziyaret" krizi sonrası hükümete yaptığı çağrıda "Hollanda ile ilişkilerimizi askıya alalım", "Yaptırım uygulayalım" ifadelerini kullanmıştı. Söz konusu talepler, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından da yinelenmişti. 

Sinan Burhan'ın "Kılıçdaroğlu’nun aklıevvel projesi ve Hollanda" başlığıyla yayımlanan (13 Mart 2017) yazısı şöyle:

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Hollanda’nın Bakan Fatma Betül Sayan Kaya’yı Başkonsolosluğumuza sokmaması nedeniyle Hollanda’yla ilişkilerimizi askıya alalım önerisi getirdi. Bu öneri kesmemiş olacak ki “İncirlik’teki Almanya askerlerini de çıkartalım” dedi. Dışardan bakınca ne milli bir duruş diyebilirsiniz. Oysa bu önerinin akılla, izanla, sağduyu ile uzaktan yakından alakası bile yok. Bu öneri Türkiye’yi yalnızlaştırma projesidir.

Yaşananları biliyorsunuz. Hollanda Devleti, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’yı ülkemize ait başkonsolosluğa sokmadı. Öyle ki bakan Kaya’yı tutuklamakla bile tehdit ettiler. Bakana destek olmak için gelen gurbetçilerimize köpeklerle saldırdılar. Atlarlar üzerine yürüdüler. Maalesef kanlı bir şiddet uyguladılar. Vahşi bir köpeğin bir gurbetçiyi ısırma sahnesi gözümün önünden gitmiyor. O nedenle Hollanda’yı bir defa değil bin defa kınıyorum.

Öte yandan; bu konuya farklı bir noktadan yaklaşmak gerektiği kanaatini de taşıyorum. Realist olmak gerektiğini düşünüyorum. Tepkimizi koyduk. Eleştirimizi yaptık. Ancak hayat durmuyor. Hollanda neden bu kötü kararı aldı. Bundan sonra ülke olarak ne yapmamız gerekir bu konuya odaklanmamız lazım.

İngiltere yaptığı bir referandumla Avrupa Birliğinden ayrıldı. Avrupa Birliği şu an için parçalanmanın eşiğinde. Yaşlanan nüfus, artan işsizlik, ekonomilerinin daralması nedeniyle Avrupa Birliği gücünü yitiriyor. Avrupa’yı bir arada tutacak bir düşmana ihtiyaç var. Bu düşman şu an için Türkiye olarak seçilmiş durumda. Avrupa’da İslamofobi, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, göçmen düşmanlığı arttı. Başta Hollanda olmak üzere, Almanya, Avusturya ve Fransa’da ırkçı partiler seçim kazanma noktasına geldi.

Dünyada kartlar yeniden karılıyor. Çok kutuplu bir dünyaya doğru hızla yol alıyoruz. Burada şu önemli noktanın altını çizmek gerekir. Avrupa’daki Türkiye aleyhtarlığı sadece seçim nedeniyle değildir. Seçimler bitince dostluk başlar tezi meseleyi kavramamaktır. Mesele çok daha derin ve yaralayıcıdır. Avrupa Birliğini kuran akıl bu birliğin dağılmaması için Türkiye’yi düşman ilan etmiştir. Bir dönem Avrupalılar, çocuklarını korkutmak için barbar Türkler geliyor derlerdi. Şimdilerde ise Türkiye üzerinden kendi toplumlarına korku salıyorlar.

Burada biz ülke olarak dikkatli olmak zorundayız. Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin bozulması ekonomik olarak ciddi yara almamıza neden olur. Ayrıca gurbetçi vatandaşlarımız huzurlarını kaybedebilirler. Şu an için olayların başındayız. Yarın Avrupa ülkelerinde ırkçılık arttıkça, faşist partiler iktidar geldikçe gurbetçi vatandaşlarımıza dünyayı zindan ederler. O nedenle ben hükümetimize sağduyu tavsiye ediyorum. Dün Başbakanımız Binali Yıldırım Bey aman sağduyulu olalım diyor. Hem hükümetimizin hem gurbetçilerin sağduyulu olmasına ihtiyacımız var.

 Ülke olarak en büyük ihracatı Avrupa Birliği ülkeleriyle yapıyoruz. İhracatımızın yarısı bu ülkelerle. Hollanda Türkiye’ye en çok yatırım yapan beş ülkeden birisidir. Bu gerçekleri de görmemiz lazım. Bakın yanı başımızda Münbiç’te PYD devlet ilan etti. Suriye meselesi başımızı çok ağrıtıyor. Rusya ile ilişkilerimiz henüz istenen noktada değil. ABD Başkanı Trump’un ne yapacağı belli değil. Böyle bir denklem içerisinde yeni kriz alanları üretmek çok maliyetli olacaktır. Bu konuda Hollanda devleti yüzde yüz hatalıdır. Peki, hatalı olması bize ne sağlar. Reel politiği değiştirir mi?

İlk gün Hollanda Başkonsolosluğunda Hollanda bayrağı indirildi yerine Türk Bayrağı çekildi. Hemen herkes bu girişimi Türkler yaptı şeklinde haber yaptılar. Konuyla ilgili olarak Sayın Erdoğan’ın danışmanı Lütfullah Göktaş o gece hemen basın mensuplarını bilgilendirdi. Biz yapmadık Hollanda kendi yaptı diye. Bu sağduyulu tavır önemli.

Evet, Hollanda hatalıdır, bir bakana saygısızlık yapılmıştır. Gurbetçilerimiz şiddete maruz kalmıştır. Ancak sağduyulu hareket etmek gerekir. Kemal Bey’in gazına gelmemek gerekir. Hem gurbetçilerin selameti hem de ülkemizin selameti açısından bu elzemdir.