Akit yazarı: İdam yasasını çıkarmak için neyi bekliyoruz; darağacını Taksim'de kurun!

Akit yazarı: İdam yasasını çıkarmak için neyi bekliyoruz; darağacını Taksim'de kurun!

Yeni Akit yazarı Mehtap Yılmaz, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin ardından Gülen cemaatine yönelik başlatılan operasyonlar kapsamında tutuklananlarla ilgili olarak "İdam yasasını çıkarmak için neyi bekliyoruz? Bu hainleri azat etmeye hakkımız var mı? Bu mankurtlar için darağacını Taksim’de kurun, Taksim’de" dedi.

Mehtap Yılmaz'ın "Darağacını Taksim’de kurun, Taksim’de" başlığıyla yayımlanan (19 Ağustos 2016) yazısı şöyle:

 

Daha ne kadar üç maymunu oynayacaksınız? FETÖ ihanetlerine daha ne kadar göz yumacaksınız? Bu alçakları daha ne kadar alttan alacaksınız? 

Daha ne olmasını bekliyorsunuz? Başınıza daha ne gelmesi gerekiyor uyanmanız için?

Başka 17-25 Aralık’lar mı?

Başka Gezi Kalkışmaları mı?

Başka Kobani isyanları mı?

Başka FETÖ-PKK çukur eylemleri mi?

Başka FETÖ-DAEŞ canlı bombaları mı?

Başka 15 Temmuz’lar mı, ne?

Daha fazla ölüm...

Daha fazla terörist saldırı...

Bir gün gelip de vatan hainlerine “idam” isteyeceğimi söyleseler, hayatta inanmazdım!

Lakin... Eğer idam gelmezse, Feto’nun mankurtlaştırdığı bu sırtlan sürüsünün, ne kadar darbe alırsa alsın, topallayarak da olsa terörist faaliyetlerine devam edeceği kanaatindeyim. 

FETÖ, PKK’ya destek veriyor dediğimde inanamamıştınız! Buyurun işte... İdrak etmeniz yıllar sürdü... Siz mutmain oluncaya kadar, asker-sivil yüzlerce insan öldü! Ordudaki sızma vatan hainlerinin PKK’ya muhbirlik yapması yüzünden, savaş uçakları dağı taşı bombaladı. PKK hainleri her operasyonda FETÖ sayesinde yırttı!

FETÖ-DAEŞ ittifakından söz ettiğimde de inanamadınız! İdrak etmeniz aylar sürdü... Siz ikna oluncaya kadar, DAEŞ füzeleri Kilis’te hastanelere, okullara düştü... Yüzlerce insanımız öldü!

YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın Kilis’i ziyaretinde roket mermileri atılması tesadüf müydü? Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın Kilis’i ziyaretinde roket mermileri atılması tesadüf müydü?

DAEŞ istihbaratı kimden alıyordu? 

Tabii ki devletin kılcallarına sızmış FETÖ terör örgütünden!

Defalarca yazdım, anlamadınız...

Bunun için de Kilis’te bunca kan dökülmesini beklediniz.

Ensar, muhacir, yüzlerce insan öldü...

Ömer Halisdemir, o kurşunu FETÖ mankurtu Tuğgeneral Semih Terzi’nin alnının ortasına gömmeseydi, bu herifin aylardır devlet imkânlarıyla DAEŞ’e destek veren bir hain olduğunu belki de öğrenemeyecek, asla kabul etmeyecektiniz!

Herkese geçmiş olsun...

FETÖ sizi de, dünya kamuoyunu da fena kekledi...

FETÖ ve destekçileri dünya kamuoyuna, “Erdoğan, DAEŞ’e destek veriyor” diye algı operasyonu yaparken, diğer yandan DAEŞ’e istihbarat ve askeri destek verdi.

Yani gerçekte DAEŞ’i destekleyenler, bizzat FETÖ ve tasmasını elinde tutan CIA idi...

Yeri gelmişken söyleyeyim...

Bana göre AK Parti iktidarının, “terörle mücadele noktasındaki” en büyük zaafı bu! Cumhurbaşkanı Erdoğan ve üç beş inanmış insan dışında “saldırı” karşısında hemen “savunma pozisyonuna” çekilmesi! Bu geri çekilmeler, bana göre FETÖ’nün de, PKK’nın da, DAEŞ’in de elini güçlendiren süreçler oldu.

İktidar, üzerine FETÖ-HDP-CHP tarafından atılan “DAEŞ’e destek verdiği iftirasından” kurtulmaya çalışırken, Tuğgeneral Semih Terzi, DAEŞ’e koordinatları veriyordu. DAEŞ de Kilis’teki hastaneleri, okulları bombalıyor, insanlar ölüyordu...

Düşünüyorum da... Bunca canlı bomba eylemleri... Çukur savaşları...

15 Temmuz darbe girişimleri eğer Amerika’da yapılsaydı, darbeciler çoktan kurşuna dizilmişti! Fransa’da yapılsa, darbeciler Fransız usulü etkisiz hale getirilmişti. Almanya’da yapılsa, çoktan savaş moduna girilmişti!

Biz hâlâ “idam geri geliyooor, gelmiyooor” diye papatya falı bakıyoruz!

Fransa’da, devletin bir terörist saldırı sonucu nasıl travmatize olduğunu hep birlikte gözlemlemedik mi? Amerika’da Wall Street olaylarında polisin halkın canına nasıl okuduğunu görmedik mi?

İdam yasasını çıkarmak için neyi bekliyoruz?

Hadi amaaa...

Zaman geçsin, milletin öfkesi küllensin diye mi bekletiliyoruz?

İnfaz için neyi bekliyoruz?

Milleti tanklarla ezenlerin, üç-beş yıl yatıp, salıverilmelerini mi? İtirafçılık ayağına yatıp, kılcallarımıza yeniden sızmalarını mı?

Ömer Halisdemir ve onlarca insanımızı öldürenlerin “aldığı her nefes” şehitlerimize zulüm değil mi?

Tankın altında ezilen kadın...

Kafası gövdesinden kopup ta çatıya uçan kadın...

Diyarbakır’da oğluyla defnedilen şehit...

Tekrar soruyorum, bu hainleri azat etmeye hakkımız var mı?

Bu mankurtlar için darağacını Taksim’de kurun, Taksim’de...