Akit yazarı: Okullar ıslah kabul etmez serserilerle, terbiyeli öğrencileri eşitlemek istiyor

Akit yazarı: Okullar ıslah kabul etmez serserilerle, terbiyeli öğrencileri eşitlemek istiyor

Akit yazarı Ali Osman Aydın Türkiye'nin Dünya Ekonomik Forumu’nun Eğitimde Kalite Endeksi'nde 99'uncu olduğunu hatırlattı. Bazı öğrencilerin davranışlarından bahseden, "Herkes okulda eğitilmez" diyen Aydın, "Islah kabul etmez serserilerle, terbiyeli öğrencileri aynı sıraya oturtan Prokrustes Yatağı gibi bir sistem, bütün ülke çocuklarını serserilikte eşitlemek istiyordur bana göre" ifadesini kullandı.

Aydın'ın "Bira içilen sınıflarda eğitim yapmak mümkün mü?" baişlığıyla (11 Aralık 2018) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:

 

...Yunan mitolojisinin en ünlü haydutlarından biri vardır, adı Prokrustes’dir. Kurbanlarını zorla yatırdığı demirden bir yatağı vardır bu haydutun. Mitolojide bunun adı: Prokrustes yatağıdır. Rivayete göre, Prokrustes uzun boylu kurbanlarını yatağı yatırır ve taşan uzuvlarını keser. Kısa boyluları yatırdığında da bacaklarını mengeneyle yatak boyunca uzatır. Böylece tüm kurbanlarını eşitlemiş olur. Prokrustes Yatağı, tarih boyunca hep tek tipleştirmenin bir sembolü olarak kullanılmıştır. 

Okulları Prokrustes Yatağı olmaktan çıkarmamız gerekiyor.

Islah kabul etmez serserilerle, terbiyeli öğrencileri aynı sıraya oturtan Prokrustes Yatağı gibi bir sistem, bütün ülke çocuklarını serserilikte eşitlemek istiyordur bana göre.

Fakat ne ebeveynler, ne de eğitim sistemini kurgulayanlar; yanlarında sigara veya bira içilen çocukların bu önemli problemini yeterli düzeyde algılamıyorlar.

Bir örnek vereyim. 

Bağırıp çağıran, hiçbir şeye saygı duymayan, orada neden bulunduğunu bile bilmeyen, ana babasının kurtulmak için başından attığı, nefret uyandıran davranışlar sergileyen kişilerle aynı sınıfta, aynı sırada oturmak zorunda olduğunuzu düşünün… Hem de haftanın her günü ve günde sekiz saat…

Dayanamazsınız değil mi?

Gücünüz yeterse müdahale etmek istersiniz. Olmadı, öğretmene şikayet edersiniz ya da idareye gidersiniz… Ya onlar da baş edemezlerse bu terbiyesizlerle… Sınıfta kalmaları da mümkün değilse… Senelerinizi bu tip iflah olmazlarla aynı sınıflarda, aynı sıralarda nasıl geçireceksiniz? Onları izleyerek, görerek, dinleyerek terbiyenizi nasıl muhafaza edeceksiniz?

O sınıfta nasıl bir şey öğreneceksiniz?

Öğretmen olsanız, o sınıfta nasıl ders işleyeceksiniz?

Derste bira içmemesi gerektiğini ailesinden öğrenememiş, en temel terbiye kaidelerinden habersiz bir çocuğa bunu nasıl öğreteceksiniz?    

Hem de karşınızdaki öğrenci, sudan sebeplerle sinirlenebilecek, cep telefonunu satıp size pusu kurabilecek ve gözünü kırpmadan tetiği çekebilecek türde biriyse… 

Boğucu, delirtici, içinden çıkılmaz bir cehennem gibi değil mi?

Ama aklı başında, öğrenmek için yanıp tutuşan, terbiyeli, yetenekli, idealist ve zeki çocuklarımız ve de öğretmenlerimiz her gün bu cehennemi yaşıyorlar…

Neymiş ? Herkes okulda öğrenecek ve eğitilecekmiş…

Bu kesinlikle sakat bir kabul… Bu sakatlığın üzerine bir sistem inşa edilemez.

Çünkü herkes okulda eğitilemez…

Böyle bir eğitim sistemi olamaz. Bu, bütün eğitilebilir, öğretilebilir, yetiştirilebilir çocukları, eğitilemezler pahasına harcamaktır…