Akit yazarından Cumhurbaşkanı'na: "Artık adil düzeni benimsedim" demelisiniz

 Akit yazarından Cumhurbaşkanı'na: "Artık adil düzeni benimsedim" demelisiniz

Akevlerin kurucularından Akit yazarı Süleyman Karagülle, Milli Görüş hareketinin kurucu lideri Necmettin Erbakan'ın fikir babalığını üstlendiği 'adil düzen' yönetimine atıfta bulunarak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulundu. "Artık İslâm düzeninin yeryüzüne gelme zamanı gelmiştir" diyen Karagülle, “Artık Adil Düzen’i benimsedim, demelisiniz. Bunu söyleme zamanınız gelmiştir. Bu hem insanlık âlemi için gereklidir, hem sizin kendiniz için gereklidir" görüşünü savundu. "14 senedir yanındaki danışmanların ve yakınların seni Adil Düzen’den, Kur’an düzeninden uzak tuttular" diyen Karagülle, "Bu arada zaman kazandık. Onların seni çıkmaz sokaklara götürdüklerini göreceksin. Adil düzen sayesinde yeniden hamle yapacaksınız" ifadesini kullandı.

Süleyman Karagülle, 7 Haziran seçiminin ardından AKP'nin hata yaptığını belirterek, "Şimdiden ilan ediyoruz; Adil Düzen’i resmen kabul etmeniz şartı ile yanınızda olacağız ve yüzde 50’den fazla oy alacaksınız, değilseniz artık birinci parti bile olamayabilirsiniz" demişti.

Karagülle'nin Akit'te "Muhterem Cumhurbaşkanımıza; başarı ve öneri" başlığıyla yayımlanan (5 Eylül 2016) yazısı şöyle:

Muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bugünkü dünyanın en güçlü adamıdır, en güçlü lideridir. Artık Türkiye’de muhalifler bile onun yanında yer almışlardır. Ordu onun bir numaralı koruyucusudur. Büyük bir saldırıyı en ucuz bir şekilde püskürtmüştür. Putin ve Obama onun yanındadırlar. Hiçbir devlet Türkiye aleyhinde değildir. Bu Allah’ın nimetidir. Bu nimeti değerlendirmesi gerekir. 

Artık İslâm düzeninin yeryüzüne gelme zamanı gelmiştir. 

Hıristiyanlık Roma’nın Hıristiyan olması ile dünyaya yayılmıştır. 

İslâmiyet, Medine Devleti’nin kurulması ve başarı kazanılması ile yayılmıştır. 

*

MUHTEREM CUMHURBAŞKANIM; 

“Artık Adil Düzen’i benimsedim” demelisiniz. Bunu söyleme zamanınız gelmiştir. Bu hem insanlık âlemi için gereklidir, hem sizin kendiniz için gereklidir. 

14 senedir yanındaki danışmanların ve yakınların seni Adil Düzen’den, Kur’an düzeninden uzak tuttular. Bu arada zaman kazandık. Onların seni çıkmaz sokaklara götürdüklerini göreceksin. ADİL DÜZEN sayesinde yeniden hamle yapacaksınız. 

ADİL DÜZEN’E DÖNMEK NE DEMEKTİR? 

HALKINLA İSTİŞAREYE GİRMEN DEMEKTİR. 

Yirmi kadar danışmanın olacak. Bu danışmanlarını siyasi partiler atayacak; aldıkları oya göre danışman seçecekler. Sen bunlarla günde en az bir saat görüşeceksin ve bunları dinledikten sonra kararını vereceksin.

DEVLET BAŞKANI DANIŞMANLARI’nın Türkiye’nin her bölgesinde birer temsilcisi olacak, onlar da onlara danışacak. Onların da her ilde birer temsilcileri olacak. İl temsilcileri ilçelerde birer temsilci bulunduracaklar. İlçeler bucaklarda, bucaklar da semtlerde.

GEREKTİĞİNDE BİR KONU TÜM ÜLKE HALKINA DANIŞILACAKTIR. Görüşler toplana toplana en sonunda yirmi kadar danışmana gelecek, danışmanlar size görüşlerini arz edeceklerdir. Sonra sen karar vereceksin ve kararı kendin alacaksın. Aldığın kararları devlet kurumlarına buyuracaksın ve uygulatacaksın.

Bu öneri benim önerim değil, KUR’AN’IN EMRİDİR; 

Kur’an, “VEŞAVİRHÜM Fİ’L-EMRİ” (Âli İmrân,159) diyor. 

Buradaki “HÜM” yani müşavere edeceğin kimseler tüm halktır, ilgili olan herkestir. Emir sigası/kipi vücubu ifade eder. Seksen milyon insanla doğrudan görüşmeniz mümkün değildir. Dolayısıyla elçilerle/danışmanlarla görüşmeniz söz konusudur. 

Bütün görüşler ve istekler size ulaşmalıdır. ‘Herkesin görüşü size ulaşmalıdır’ demiyorum, ‘her görüş size ulaşmalıdır’. Siz o görüşler üzerinde düşünüp karar vereceksiniz; daha sonra kimseye danışmadan karar vereceksiniz. Danışmanlarınıza danıştıktan sonra kimse ile görüşmeyecek, hemen orada karar vereceksiniz. Bunu da ben söylemiyorum, Kur’an diyor. “FE İZÂ AZEMTE FE TEVEKKEL ALÂLLÂHİ” (Âli İmrân,159) diyor; istişarenin arkasından zaman kaybetmeden azmedeceksin.

*

MUHTEREM CUMHURBAŞKANIM; 

ADİL DÜZEN kafadan uydurulan hayal senaryoları değildir. 

ADİL DÜZEN Kur’an’dan yapılan istidlallerle oluşmuştur. 

Doğrular Kur’an’a aittir, yanlışlar bizimdir. 

Bizim yanlışlarımızı bahane edip Kur’an’ı atamazsınız. 

İstişare ile yanlışlarımızı ayıklarsınız. 

İstişare müessesesi de budur. 

AKEVLER projelerini bedelsiz devletimizin emrine sunmaya hazırdır...

Önemli Not: “DURUM TESBİTİ”, “15 Temmuz’un NEDENİ”,  “ŞERİAT VE SURİYE”, “TEHLİKE! / 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ SONA ERDİ Mİ?”makalelerimi de tavsiye ederim; www.akevler.org sitemizin “MAKALELER” bölümünden okuyabilir ve gereğini yapabilirsiniz.