Akit yazarından Hüseyin Çelik'e: Etrafa 'kardeş katili' diye tezek atmaya yüzün var mı, bu ne pişkinlik, sen kimsin!

Akit yazarından Hüseyin Çelik'e: Etrafa 'kardeş katili' diye tezek atmaya yüzün var mı, bu ne pişkinlik, sen kimsin!

Yeni Akit yazarı Mehtap Yılmaz, "İtibar cellatlığı yapılmasına devam edilirse, daha da mühimi buna müsaade ve müsamaha edilirse AK Parti’nin de küme düşen partilerin arasına karışması mukadder olur" diyen AKP'nin kurucu isimlerinden Hüseyin Çelik'e yönelik, "Daha konuşmaya yüzün var mı senin? Etrafa “kardeş katili” diye tezek atmaya yüzün var mı? İnsanda hiç mi utanma olmaz Hüseyin Çelik? Hiç mi sıkılma olmaz? Bu ne pişkinlik yahu?" ifadelerini kullandı.

Hüseyin Çelik, kişisel web sitesinde kaleme aldığı yazıda, 22 Mayıs'ta yapılacak AKP 2. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde görevi bırakacak olan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu hiçbir zaman genel başkan koltuğuna  aday olarak görmediğini söylemiş, "Biz, Sayın Davutoğlu‘na da, birçok değerli arkadaşımızın tasfiyesine en azından seyirci kalmasına rağmen, hürmette kusur etmedik. Hatta ülkemizin, partimizin ve hükümetimizin selameti ve başarısı için ‘nasıl yardımcı olabiliriz‘ diye gayret gösterdik" diye yazmıştı.

"Cumhurbaşkanı size rağmen aynı yolda, peki ya siz?" diye soran Yılmaz, "Melek İpek sermayesine eğilip el öpen Bülent Arınç? İrapta mahalli kalmamış Abdullatif Şener? AK Parti yolundan çıkınca cami yakan HDP-PKK’nın kötü yollarına düşen Mir Dengir? AK Partili köylüyü oynatan FETÖ Gaf-man’i İdris N. Şahin? Cumhurbaşkanı’nın İsrail’e Davos’ta çektiği “ayara” düzmece diyen Nevzat Yalçıntaş? Evet, Erdoğan hâlâ orada, milletinin yüreğinde ve de dimdik ayakta, peki ya siz? Siz hangi yollara döşendiniz? O, iki kişiden birinin oyunu alarak Cumhurbaşkanı oldu! Peki, siz neredesiniz? Hangi hendeğin dibinde? Hangi Hamamın Önünde?" diye yazdı.

Mehtap Yılmaz'ın, "Hüseyin Çelik Fetö’de Oksitlenince…" başlığıyla yayımlanan (17 Mayıs 2016) yazısı şöyle: 

Daha konuşmaya yüzün var mı senin?

Etrafa “kardeş katili” diye tezek atmaya yüzün var mı?

İnsanda hiç mi utanma olmaz Hüseyin Çelik?

Hiç mi sıkılma olmaz?

Bu ne pişkinlik yahu?

Bu ne hadsizlik?

Hani sesin sedan yoktu?

“Susam Sokağı” havası mı çarptı seni, söylesene ne oldu?

Bu mu Sümeyye Erdoğan’a düğün hediyen?

Babasına “kardeş katili” diye attığın bir topak çamur mu?

Ne oldu da böyle şaşırdın sahi?

Yahu kimsin, kim?

Onu de hele önce, kimsin?

İndir maskeni de bir yüzünü görelim!

AK Parti içerisindeki kripto FETÖ elemanı değil misin Hüseyin Çelik?

Gaziantep’teki FETÖ “kamikazelerinin” koruma kalkanı değil miydin?

17-25 Aralık sürecinde biz “hedef” olurken, GAÜN’deki FETÖ ajanı çakma akademisyen uğruna ortalığı ayağa kaldıran “sızma FETÖ bakanı” sen değil miydin?

Hani şu Gaziantep’in Zekeriya Öz’ü, “Lojman yolsuzluğu” iddialarıyla anılan FETÖ kamikazesi savcı Mustafa Peker’in, “yasa dışı dinleme yaptırdığı” o akademisyenin koruma kalkanı sen değil miydin? 

Hesap ver bakalım!

Ey AK Parti’deki Kabil!

Bizi kimlere ihbar ettin?

Kimsin sen?

AK Parti’de her fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı by-pass etmeye çalışan kim?

Yok, efendim, neymiş?

Cumhurbaşkanı “beraber yürüdük biz bu yollarda” demiş de, arkadaşlarını saf dışı etmişmiş...

Bakıyorum...

Erdoğan’ın her konuşmasını dikkatle dinliyorum...

Cumhurbaşkanı size rağmen aynı yolda...

Peki ya siz?

Melek İpek sermayesine eğilip el öpen Bülent Arınç?

İrapta mahalli kalmamış Abdullatif Şener?

AK Parti yolundan çıkınca cami yakan HDP-PKK’nın kötü yollarına düşen Mir Dengir?

AK Partili köylüyü oynatan FETÖ Gaf-man’i İdris N. Şahin?

Cumhurbaşkanı’nın İsrail’e Davos’ta çektiği “ayara” düzmece diyen Nevzat Yalçıntaş?

Evet, Erdoğan hâlâ orada, milletinin yüreğinde ve de dimdik ayakta, peki ya siz?

Siz hangi yollara döşendiniz?

O, iki kişiden birinin oyunu alarak Cumhurbaşkanı oldu!

Peki, siz neredesiniz?

Hangi hendeğin dibinde?

Hangi Hamamın Önünde?

Susam Sokağı’nın hangi kaldırımında, hangi köşesinde?

Kabul edin...

Alayınız şarampole yuvarlanıp siyaseten perte çıkmış kimselersiniz!

Cumhurbaşkanı iman kuvvetiyle “bize Allah yeter” derken siz, berrak suyun kıyıya vurduğu siyasi cesetler gibisiniz!

Zira o yoldan dönenler siz!

Davayı satanlar siz!

Şehzadeyi boğdurtmaya kalkanlar siz!

Brutüs’lük yapan siz!

Habil’i sırtından vuran Kabil’ler siz!

Yusuf(as)’u kuyuya atan kıskanç kardeşler siz!

Sponsorunun Soros olduğunu bile bile Gezi Kalkışması’nda “şehzadeyi boğmaya” kalkanlar siz!

En küçük bir fırtınada gemiden kaçanlar siz!

17-25 Aralık’ta Erdoğan’ı FETÖ tezgâhına getirenler siz!

Devlet maaşıyla FETÖ kuklası olanlar siz!

Kardeşinizi “akrebin kıskacında” terk edip koltuğuna göz dikenler siz!

Ha şimdi hali perişanlığınız bu iken, bir de çıkıp Ahmet Davutoğlu’nu sahipleniyor görüneceksiniz...

Biz de Susam Sokağı’nızı, “ayna tutarak” başınıza geçirmeyeceğiz...

Yahu Başbakan demedi mi Cumhurbaşkanı aleyhine tek söz duymayacaksınız benden diye?

Derdi sizi mi gerdi?

Neyin derdindesiniz?

Düne kadar Davutoğlu’nun ciğerini sökse doymayacak olan sizler değil miydiniz?

Davutoğlu Dışişleri Bakanı iken, alınması için binbir fırıldak çeviren siz değil miydiniz?

Başbakan olduğu gün yas tutanlar sizler değil miydiniz?

Başbakan koltuğunda “Abdullah Gül olmalıydı” diye sakınnn bize “lo, lo” yapma Hüseyin Çelik! Sakın milleti aptal yerine koyma!

Çünkü o sendin Hüseyin Çelik!

Başbakan olmak için ölüp biten sendin!

Aklınca bizi mi kandıracaksın Hüseyin Çelik?

Abdullah Gül için istemişmiş...

Buna kendin bile inanmadın değil mi?

Hımmmm... Yooook öyle üç kuruşa beş köfte!

Kaçarınız yok!

Her daim başbakanlık sürecinde Davutoğlu’nu nasıl da “iğneli beşiğe” koyup, tıngır mıngır salladığınızı dile getireceğiz!

Ha bu arada unutuyorsun galiba...

Ankara’da nerelerde gezersiiin, ne yer ne içersiiin, kimlerle ne işler çevirirsiiin...

Biliriz... 

Nizami gibi sille tokat cümleler kurarak, size kim olduğunuzu hatırlatacak cümleler dizmeyi çok iyi biliriz!

Şimdilik bu kadar...

Yalnız, ey Hüseyin Çelik!

Gaziantep milletvekiliydin ya hani...

Hiçbir şey gözümden kaçmadı demek istiyorum yani...

Cemaat sermayesini nasıl kolladığını biliriz.

Haddini bil...

Haddini bil, uğraşma ümmetin lideriyle!

Ayakkabısında taş olma!

Uğraşma FETÖ terörüyle mücadele edenlerle!

Asap bozma!

Devletin, milletin başında onca dert varken...

Senin de dahil olduğun FETÖ bizi davalarla susturmaya çalışırken, durduk yerde kaşınma!

Yoksa milletvekili maaşıyla FETÖ-vekilliği yaptığını bağıra bağıra söyleriz!

***

Hımmmm...

Demek ki bir yerlerden düğmeye basıldı.

Gemiyi azıya aldın...

Madem öyle...

İlk fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gidip, işte Kabil diye seni şikâyet etmezsem namerdim!

Merak etme...

Dersimi çok iyi çalıştım!

Burada “Her yaptığınızı, her yapmadığınızı, her söylediğinizi, her sustuğunuzu, her gördüğünüzü, her gözünüzü kapadığınızı, her oturuşunuzu, her kalkmayışınızı bir bir not aldım. Her şeyi anlatacağım.”

Hüseyin Çelik FETÖ içinde nasıl mı paslandı?

Yazacağız!

Eveeet, şimdi “top” Bülent Arınç’ta!

Hadi, hadi Hüseyin Çelik’i RT etsiiiin...

Külçe gibi paragraflarla kompozisyon yazıp, giriş-gelişme-sonuç düzeni içinde, sıkıcı lisanıyla yazsın söylensin...

Nasılsa Susam Sokağı’nda iş yoook, güç yok!

Vakit çok...