Akit'ten: Bu nasıl çarpıtma Abdullah Gül, algı yollarını Fehmigül, Haşimgül yosunu tutmuş

Akit'ten: Bu nasıl çarpıtma Abdullah Gül, algı yollarını Fehmigül, Haşimgül yosunu tutmuş

Yeni Akit'te Mehtap Yılmaz mahlaslı yazar, Ankara katliamının ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı arayıp taziyelerini iletmesine tepki gösterilmesine "Ölülerimize başsağlığı dilediğimizde bunu bile garipseyen bir ortam ortaya çıkıyor" sözleriyle yanıt veren 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü eleştirdi. Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç ve Habertürk yazarı Fehmi Koru'yu ima eden Yeni Akit yazarı "Şimdi yazdıklarımızdan bu sonucu mu çıkardın Abdullah Gül? Algı yolların Fehmigül yosunu tutmuş belli ki... Haşimgül yosunu tutmuş" dedi.

Mehtap Yılmaz, "Bu nasıl çarpıtma böyle Abdullah Gül? Biz seni ne için eleştirdik?" başlıklı yazısında "Soruyorum Abdullah Gül! HDP-PKK’ya başsağlığı dileyen sen, PKK tarafından katledilenlerin ardından HÜDA-PAR’a da başsağlığı diledin mi? Soruyorum Abdullah Gül! Her memleket meselesinde açıklama yapma gereği duyan sen, Hz. Muhammed’e çirkefçe hakaret eden HDP’li Diyarbakır B. Belediyesi için tek cümlelik bir kınama mesajı yayınladın mı?" ifadelerine yer verdi.

Mehtap Yılmaz'ın Yeni Akit gazetesinin bugünkü (24 Ekim 2015) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Abdullah Gül eleştirilerimize “alakasız” bir yanıt vermiş... EH Fetullahçı Taraf’ın bizi “hedef” göstermesi sonrası böyle bir açıklama gelince, bize de cevap hakkı doğuyor haliyle...

Abdullah Gül demiş ki, “Bugün öyle ki ölülerimize başsağlığı dilediğimizde bunu bile garipseyen bir ortam ortaya çıkıyor. Bu ortam içinde nasıl beraber yaşayacaksınız? Nasıl uzun süre herkes birbiriyle beraber olacak? Ölülerin olduğu bir ortamda bile başsağlığı dileyemezseniz, dilediğinizde ‘ya ne oluyor’ diye sorular ortaya çıkarsa sorunun ne kadar derin olduğunu bir kez daha kavramamız gerekiyor. “ 

Vallahi pes doğrusu...

Şimdi yazdıklarımızdan bu sonucu mu çıkardın Abdullah Gül?

Algı yolların Fehmigül yosunu tutmuş belli ki...

Haşimgül yosunu tutmuş...

O halde daha açık yazayım...

Yahu Abdullah Gül! Biz senin HDP’ye karşı tutumunu “ölülere başsağlığı dilediğin için” mi garipsedik?

“Ölülerin olduğu bir ortamda, başsağlığı dilediğin için mi” eleştirdik?

Elbette hayır!

Kesinlikle hayır!

Biz seni niye eleştirdik söyleyeyim mi?

Evet, biz seni Ankara’daki bombalı saldırı sonrasında, “katillere”, “teröristlerin suç ortaklarına” başsağlığı dilediğin için eleştirdik Abdullah Gül!

“O keleşleri size çevirmesini iyi biliriz” diyen HDP’ye başsağlığı dilediğin için...

“O PKK var ya PKK, sizi tükürüğüyle boğar” diyen HDP’ye başsağlığı dilediğin için...

“Sırtımızı Biz sırtımızı YPJ’ye, YPG’ye ve PYD’ye yasladık!” diyen terör örgütü destekçilerine baş sağlığı dilediğin için...

“Özerklik ilan ettik” diyenlere başsağlığı dilediğin için...

PKK’ya terör örgütü demeyenlere başsağlığı dilediğin için...

Kur’an’ları yakan, camileri yakıp yıkan HDP-PKK’ya başsağlığı dilediğin için...

PKK’lı teröristlere silah ve mühimmat taşıyan HDP’ye başsağlığı dilediğin için...

Kobani isyanını kışkırtanlara, elli vatandaşımızın katledilmesine, Yasin Börü’nün katillerine başsağlığı dilediğin için...

Diyarbakır, Suruç, Ankara patlamalarında IŞİD’le ittifak eden PKK’nın güdümündeki HDP’ye başsağlığı dilediğin için...

Hz. Muhammed’i, çirkefçe eleştirenlere başsağlığı dilediğin için...

Seçim öncesi meydana gelen bu bombalı terör saldırılarının yegâne hedefinin AK Parti, Başbakan Ahmet Davutoğlu olduğunu adın gibi bildiğin halde, neden HDP’li proje Demirtaş’a başsağlığı diledin önce onu de hele...

Diyarbakır ve Suruç katliamının müsebbibi HDP-PKK olduğu halde neden?

Neden “Katil devlet, katil Erdoğan!” diye kanlı elleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, dava arkadaşın Başbakan Davutoğlu’nu işaret eden “terör yandaşlarına” prim vererek başsağlığı diledin?

Abdullah Gül, demişsin ki, “Onun için bu şekilde farklı farklı düşünceleri, hayat tarzları olabilir, insanların samimi olarak bir araya gelmesi çok değerli.”

İtirazımız HDP’lilerin farklı düşüncelerine mi?

Farklı hayat tarzlarına mı?

Elbette hayır! Elbette asla!

Hiç kusura bakmayın ama eğer itirazımız HDP’lilerin farklı düşüncelerine, farklı hayat tarzlarına olsaydı, “Çözüm Süreci”ni desteklemezdik.

Eğer AK Parti’nin “farklılıklara” itirazı olsaydı HDP tabanı, şu anda sahip oldukları demokratik hak ve özgürlüklerin hiçbirine sahip olamazdı!

HDP, AK Parti iktidarı öncesi hayalini dahi kuramadıkları mevcut özgürlük alanlarına, AK Parti sayesinde ulaştı!

“Hataları tekrarlamamak gerekiyor” sözünü de herhalde PKK-HDP’li teröristlere söyledin!

Herhalde hata derken, hataları tekrarlamamak derken eline silah alan... Devlete “terörle” racon kesen... Kobani isyanını kışkırtan... Seçim öncesi bombalı eylemleri planlayan... Okullara, hastanelere bomba koyan... Silah zoruyla oy toplayan HDP-PKK’lı teröristlerin geçmişteki hatalarını kastettin!

Sahi Gezi işgali sırasında hayatını kaybeden Berkin Elvan için İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yu arayarak seferberlik ilan ettiğin gibi, Kobani eylemlerinde vahşice katledilen Yasin Börü için de Diyarbakır Valisini aradın mı Abdullah Gül? Her türlü desteği vermesi emrini verdin mi?

Berkin Elvan’ın babasını aradığın gibi, Yasin Börü’nün acılı anne ve babasını da aradın mı?

Üstelik Berkin Elvan kazayla, Yasin Börü bıçaklanıp beşinci kattan aşağı atılarak, üzerinden arabayla geçildikten sonra, çiğnenmiş cesedine benzin dökülüp yakılarak hayatını kaybetmişti!

Soruyorum Abdullah Gül! HDP-PKK’ya başsağlığı dileyen sen, PKK tarafından katledilenlerin ardından HÜDA-PAR’a da başsağlığı diledin mi?

Soruyorum Abdullah Gül! Her memleket meselesinde açıklama yapma gereği duyan sen, Hz. Muhammed’e çirkefçe hakaret eden HDP’li Diyarbakır B. Belediyesi için tek cümlelik bir kınama mesajı yayınladın mı?

Evet, cevap bekliyorum!