Akit gazetesi İsmailağa Cami’sinde cemaate vaaz verirken Mustafa Erdal tarafından öldürülen İmam Bayram Ali Öztürk’ün cinayetinde Gülen cemaatinin parmağı olduğunu ima etti.
Akit’in bugünkü nüshasında (26.08.2014) “Son vaazı sonu oldu” başlığıyla yayınlanan habere göre, İmam Öztürk’ün son vaazlarında “Türkiye’de Gülen cemaati lideri Fetullah Gülen tarafından gündeme getirilen dinlerarası diyalog çalışmalarına ve hoşgörü kavramını eleştiren konuşmalar yaptığı” öne sürüldü. Haberde Öztürk’ün öldürülmesiyle ilgili yürütülen soruşturmanın, özel yetkili savcılara devredilmesiyle 17 Aralık sonrası Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından “paralel yapı” olarak nitelenen “cemaate yakın grubun soruşturmanın davaya dönüşmesini engellediği” iddia edildi.
Kenan Kıran’ın Akit’te yer alan haberi şöyle:
İsmailağa Camii’nde sabah namazının ardından cemaate vaaz ederken Mustafa Erdal tarafından bıçaklanarak katledilen Bayram Ali Öztürk Hocaefendi’nin, şehid edilmeden önceki son vaazlarına ulaşıldı. İsmailağa Cemaati’nin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi’nin yerine geçeceği ifade edilen, hayatını ilme vakfeden ve 5 yabancı dil bilen Bayram Ali Öztürk Hocaefendi’nin son vaazlarında; Türkiye’de Fetullah Gülen tarafından gündeme getirilen dinlerarası diyalog çalışmalarına ve hoşgörü kavramına karşı konuşmalar yaptığı ortaya çıktı.
Bayram Ali Öztürk, şehid edilmeden önceki vaazlarından birinde; “Batıda diyalog miyalog, dinlerarası diyalog konuşuluyor. Bana bak, benimle dalga geçme. Önce tarihte haksız yere döktüğün kanların hesabını ver, ondan sonra gel benimle konuş” ifadelerini kullanmış.
Bayram Ali Öztürk başka bir vaazında ise Hıristiyan ve Yahudilerle diyaloğun çirkin şeyler olduğunu hatırlatarak, “Peygamber Efendimizin alternatifi yoktur. Getirmiş olduğu sistemin alternatifi yoktur” demiş.
Bayram Ali Öztürk Hocaefendi’nin, 3 Eylül 2006 tarihinde İsmailağa Camii’nde bıçaklanarak şehid edilmesinin ardından başlatılan, daha sonra özel yetkili savcılara devredilen soruşturmanın paralel devlet yapılanması tarafından 7 yıldır davaya dönüştürülmediği ifade ediliyor.
Cinayet soruşturması; 2011/431 sayılı dosya numarasıyla Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan’a devredildi. Pehlivan’ın Yargıtay üyeliğine seçilmesinin ardından dosya, Ergenekon’a da bakan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız’a verildi. Kansız’dan da, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Salim Duran’a devredildi.
Soruşturmayı örtbas ettiği iddia edilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cihan Kansız veSalim Duran, kirli 17 Aralık ve 25 Aralık soruşturmalarının ardından görevlerinden alınmıştı.
Bayram Ali Öztürk Hocaefendi, şehid edilmeden önceki son vaazlarında şunları söylüyor:
“Cabir İbni Hamid, Hasan Hanefi, Arakon. Bu adamlar modernist tipler. Sempozyumda; İslam’a yeni izahlar getirmek ve hatta biraz da İslam’dan taviz vermek suretiyle Batıyla uzlaşma ve paralellik olan insanlar konuşturuldu. Çok iyi yetişmek lazım. Bu adamlar karşısında tutunmak için temel hakikatlere çok iyi vakıf olmak lazım.”
“Dün bir kitap aldım Cizvitler isminde. Bu Hıristiyanlıkta bir tarikat. Cizvit tarikatı. Çok eski bir Hıristiyan cemaati. Kitabı yayımlanan ve doktora tezi yapan adam, dinler arası diyaloğun temsilcisidir. Nedir bu Hıristiyan tarikatı? Bugün Batı’nın kafasını, anlayışını ve düşüncesini yönlendiren bir cemaat bu. Bu cemaatin başı İgnatius. Yüzyıllar önce dinler arası diyalog tezini ilk defa geliştiren de gavur İgnatius.”