AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığı, Suriye'nin Kuzeybatısında bulunan Afrin'e yönelik başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı'nda Türk Silahlı Kuvvetleri'yle (TSK) birlikte hareket eden Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) hakkında merak edilenler için bir bilgi dosyası hazırladı. Dosyada, ÖSO'nun kim olduğu, kimlerden oluştuğu, neden hedef alındığı, gibi pek çok sorunun cevabı yer alırken, CHP'nin ÖSO hakkındaki düşüncesi, Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'ın, ‘‘ÖSO’nun kaynağı El Kaide’dir. Benden iyi kimse bunu bilemez" sözlerine de yer verilerek analatıldı.
"Özgür Suriye Ordusu Kimdir" sorusuna verilen yanıtlarda, "son günlerde bazı kesimler tarafından bir takım art niyetlerle dillendirilen ÖSO’nun El Kaide ile bağlantısı olduğuna dair iddiaların gerçeği yansıtmadığı" belirtilerek, şunalr kaydedildi:
“Çünkü; ÖSO ile sonraları Nusra’ya dönüşen Suriye’deki El Kaide unsuru arasında şiddetli çatışmalar yaşanmış ve ideolojik farklılaşma noktasında bu iki yapı zıt kutuplarda konumlanmıştır."
Bilgi dosyasında, “Özgür Suriye Ordusu’na El Kaide İftirası Nasıl Atıldı?” başlıklı bölümde, 2011 yılındaki Şam eylemine dikkat çekildi ve “Suriye muhalefetini El Kaide yaftasıyla karalamak isteyen rejim tarafından kullanıldı. Rejim böylece meşru muhalefeti El kaide denen terör örgütü ile ilişkilendirerek kendisi için uluslararası arenada bir çıkış yolu olarak kullanmayı amaçladı” denildi.
CHP Genel Bakan Yardımcısı Öztürk Yılmaz ve Grup Başkanvekili Engin Altay’ın ÖSO açıklamalarına da yer verilen bilgi dosyasında, şu ifade yer aldı:
“Devlet iradesinin aslında milletin seçtiği hükümetin iradesi olduğunu kabul etmeyen, millet iradesi dışında devletin içinde farklı iradeler olması gerektiğine inanan CHP kafası hala demokratikleşmedi. Bir kez daha söyleyelim; Fırat Kalkanı Harekâtı da Zeytin Dalı Harekâtı da milletin iktidar yaptığı AK Parti’nin iradesi ile yapılmaktadır."
AKP tarafından hazırlanan 5 sayfalık bilgi dosyasında yer alan başlıklar şöyle:
ÖSO rejimin şiddet kullanımına karşı Suriyeli muhalifler tarafından kurulmuş olan ve kuruluşunda Albay Hüseyin Harmuş ile Albay Riyad Esad gibi rejim ordusundan ayrılmış subayların ön plana çıktığı bir askeri yapıdır.
Başlangıçta rejim ordusundan ayrılan askerlerce oluşturulsa da daha sonra Suriyeli muhalif sivillerinde dâhil edildiği ÖSO, bizzat Suriye’nin Dostları Grubu tarafından eğitildi. Mevcut durum itibarıyla ÖSO çatısı altında irili ufaklı birçok Arap, Türkmen ve Kürt grup bulunmaktadır.
Bu gruplar, El Kaide ideolojisinin Suriye’deki karşılığı olan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile son olarak İdlib’de büyük sorunlar ve yoğun çatışmalar yaşadılar.
ÖSO, Temmuz 2011’de kuruldu ve faaliyetlerine başladı. Aralık 2012’de ise ÖSO’nun Genel Kurmayı Başkanlığı görevini ifa etmek ve uluslararası destek için tek kanal oluşturma adına Yüksek Askeri Konsey kurularak; General Selim İdris genelkurmay başkanı olarak atandı.
ABD de dâhil olmak üzere Batı ve Körfez ülkelerinin Suriyeli muhaliflere verdiği askeri desteğin meşru alıcısı olan ÖSO, uluslararası toplum tarafından Suriye halkının meşru temsilcisi olarak tanınan Suriye Ulusal Konseyi ve Suriye Ulusal Koalisyonu ile de tandem bir çalışma ortaya koydu.
ÖSO hakkında tartışma götürmeyecek hususlardan biri olan bu konuda ABD’den Rusya’ya; Suudi Arabistan’dan İran’a Suriye’de yaşanan olayların ortaya çıkmasından itibaren Suriye konusuyla ilgilenen tüm devletlerin ÖSO’yu tanıyıp, muhatap aldığını gördük. Hatta söz konusu ülkelerin ÖSO’nun müzakere süreçlerinde yer alması gerektiğine dair bir tutum sergilediğine de şahit olduk. Bu doğrultuda son olarak Saad Fahd Al Şveyş, Halid Eba ve Yasir Al Haci gibi isimlerden oluşan bir ÖSO heyeti, ABD’de Trump yönetimi tarafından başkent Washington D.C’de kabul edildi.
Suriye’ye dair uluslararası düzlemdeki en üst müzakere masası olan Cenevre sürecinde Yüksek Müzakere Heyeti altında ÖSO’dan Güney Cephe Temsilcisi BeşşarZuabi, İdlib ÖSO’dan Hasan Hac Ali, Feylak eş Şam’dan da Yasir Abdurrahim gibi isimler yer aldı.
Suriye’de çözüm amaçlı siyasi müzakere sürecinin bir diğer kritik ayağı olan, Türkiye, Rusya ve İran’ın inisiyatifiyle başlatılan Astana sürecinde de ÖSO çatısı altındaki Ceyşu'l İslam’dan Muhammed Alluş, Cephe Şamiyye’den Hüsam Yasin, Sultan Murad’dan Ahmet Sultan ve Feylak eş Şam’dan Yasir Abdurrahim gibi isimler yer aldı.
Özgür Suriye Ordusu’na El Kaide İftirası Nasıl Atıldı? Nusra’ya dönüşmeden önce Suriye’deki El kaide unsurunun Aralık 2011’de Şam’da ilk eylemini gerçekleştirmesi, Suriye muhalefetini El Kaide yaftasıyla karalamak isteyen rejim tarafından kullanıldı. Rejim böylece meşru muhalefeti El kaide denen terör örgütü ile ilişkilendirerek kendisi için uluslararası arenada bir çıkış yolu olarak kullanmayı amaçladı.
Son günlerde bir kez daha bazı kesimler tarafından bir takım art niyetlerle dillendirilen ÖSO’nun El Kaide ile bağlantısı olduğuna dair iddiaların gerçeği yansıtmadığı açık ve nettir. Çünkü; ÖSO ile sonraları Nusra’ya dönüşen Suriye’deki El Kaide unsuru arasında şiddetli çatışmalar yaşanmış ve ideolojik farklılaşma noktasında bu iki yapı zıt kutuplarda konumlanmıştır.
ÖSO, içerisinde sekülerden, ılımlı İslami hareketlere kadar çok farklı ve çok çeşitli görüşleri ve ideolojileri barındırmasına rağmen El Kaide ideolojisine bünyesinde yer vermemiştir. ÖSO’nun kuruluşunda ön plana çıkan ve yukarıda da isimlerine yer verilen kişilerin rejimin merkez diye tabir edilebilecek Hava Kuvvetleri gibi yapıları içerisinden gelmesi bu isimlerin öncülüğünde oluşturulan ve dizayn edilen bir yapıda El kaide ideolojisi aramayı boşa çıkarmakta ve abes kılmaktadır.
Fırat Kalkanı Harekâtı ÖSO ile birlikte gerçekleştirilmiş ve DEAŞ terör örgütünün 2.015 km2’likalandan temizlenmesine ÖSO büyük katkılar yapmıştır. ÖSO’nun bu Harekât’ta yüzlerce şehit ve bini aşkın gazi verdiği bilgisi de basına ve kamuoyuna açıkça yansımıştır.
Mevcut durumda Zeytin Dalı Harekatı çerçevesinde de ÖSO, Suriye topraklarının teröristlerden temizlenmesine yardımcı olmaktadır.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz: ‘‘ÖSO’nun kaynağı El Kaide’dir. Benden iyi kimse bunu bilemez.’’
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: ‘‘ÖSO, ağırlıklı olarak El Kaide uzantılı cihatçı örgütlerden toparlanan bir birliktir. ÖSO budur. ÖSO ile iş tutuyorsunuz, dikkat edin, siyasi, stratejik hata yapmayın. Yarın yeni terör örgütleriyle uğraşmak zorunda kalmayalım.’’
Başarılı bir şekilde yürütülen Zeytin Dalı Harekatı’na, bu harekatı gerçekleştiren kahraman ordumuza ve harekatın arkasındaki millet iradesine yönelik karalama kampanyaları yapamayanların; Mehmetçik le omuz omuza çarpışan ÖSO üzerinden Harekatı, kahraman ordumuzu ve harekatın arkasındaki milli iradeyi itibarsızlaştırmak amacıyla böylesine bir hamleye teşebbüs ettiği görülmektedir.
Bugün ÖSO’yu algılarda DEAŞ’laştırma çabası içinde olanların asıl amacı Zeytin Dalı Harekatı’nın meşruiyetine gölge düşürmektir.
Devlet iradesinin aslında milletin seçtiği hükümetin iradesi olduğunu kabul etmeyen, millet iradesi dışında devletin içinde farklı iradeler olması gerektiğine inanan CHP kafası hala demokratikleşmedi. Bir kez daha söyleyelim; Fırat Kalkanı Harekâtı da Zeytin Dalı Harekâtı da milletin iktidar yaptığı AK Parti’nin iradesi ile yapılmaktadır.