Almanya’nın saygın gazetelerinden Süddeutsche Zeitung, Almanya’daki Deniz Feneri davası ve AKP’ye yönelik yolsuzluk iddialarını dün geniş bir şekilde ele aldı Gazetenin Türkiye temsilcisi Kai Strittmatter’in imzasını taşıyan, "Zaferden sonra ayılma" başlıklı yazıda, iki ay önce Anayasa Mahkemesi tarafından yasaklanmaktan korkan AKP’nin, şimdi yolsuzluk iddialarıyla sallandığı vurgulandı. Gazetenin sekizinci sayfasına manşet olan haber yorumda, AKP’nin bu skandalı başkalarına fatura etmesinin o kadar kolay olmayacağı belirtildi. Haberde, AKP’ye yakın kişi ve kuruluşların, skandalların ortaya çıkardığı olaylardan sonra uyandığı belirtilerek, AKP’nin büyüsünü ve cazibesini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu savunuldu.
AKP'yi yolsuzluk kirletti‘Şaşırtma manevrası’ AKP’nin köşeye sıkıştığı ifade edilen haberde, AKP'nin iktidara geldiği 2002’den bu yana ilk kez savunmaya geçtiğine dikkat çekildi. AKP’nin ağır yolsuzluk suçlamaları ile karşı karşı kaldığının, hatta önde gelen üyelerinin bile partinin temiz çalıştığına inanmadığının öne sürüldüğü haberde özetle şöyle denildi: "Erdoğan için Deniz Feneri davasının önemli yanı: Başsavcı, davanın elebaşlarının Türkiye’de, hem de AKP’ye yakın çevrelerde olduğunu açıkladı. AKP’ye yakın Kanal 7 ile kurye olarak görev yaptığı kaydedilen Zahid Akman da bu skandala karışmış. Akman, 2005’den bu yana Erdoğan’ın kendisine sağladığı RTÜK başkanlığı görevini yürütüyor. Alman Deniz Feneri Davası’nın iddianamesinde adı 30 kez geçen Akman, 'medya teröründen' bahsediyor ve görevde kalacağını söylüyor. Erdoğan bugüne kadar saldırıya uğrayanlara arka çıktı. Kendisi şaşırtma manevrası yaptı ve saldıran muhalefet ve basını 'onursuz' olarak nitelendirdi.“