Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki koalisyon görüşmesini değerlendiren Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan, “Dün gece görüşmeden sonra aldığım bilgiler çok yüksek bir umut pompalamasının da yanlış olduğunu ancak bugüne kadar Ak Parti - CHP koalisyonu konusunda en çok umutlanılan noktada bulunulduğunu gösteriyor” dedi.
Serpil Çevikcan, “Konuştuğum kaynaklar, eğer CHP ile bir koalisyon kurulması mümkün olacaksa, 1 yıldan az süreli bir hükümet olmasının beklenmemesi gerektiğini kaydetti.Bu süreçte, uzlaşılamayan noktaların dondurucuya konularak, seçim barajını da içeren bir yeni anayasa yapımı ve bazı temel reformların yaşama geçirilmesinin hedeflenebileceği konuşuldu. Bu nedenle reform amaçlı bir hükümet için biraraya gelinebileceği noktasında bir anlayış zemini oluştu” görüşünü dile getirdi.
Serpil Çevikcan'ın Milliyet gazetesinin bugünkü (11 Ağustos 2015) nüshasında yayımlanan, "Sınırlı süreli reform hükümeti" reform hükümeti başlıklı yazısı şöyle:
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün gerçekleştirdiği 4,5 saati bulan görüşmesi birçok açıdan yakın dönem siyasi tarihimize önemli notlar bıraktı.
Ak Parti ve CHP gibi siyasi varlıklarını birbirlerine sert muhalefette yaşatan iki partinin ülkenin içinden geçtiği bu sıcak dönemde koalisyon masasını devirmemek için gösterdikleri çaba kuşkusuz kamuoyu tarafından dikkatle gözleniyor.
Dün, uzun görüşmenin hemen ardından yapılan açıklamalardaki temkinli üslup ve dikkatle seçilen kelimeler de iki parti arasında vazoyu kırmadan yol alma isteğinin önemli işaretleri.
Seçenekler çoğaldı
Dünkü görüşmeden hemen sonra Davutoğlu’na yakın kaynaklarla sohbet olanağı buldum.
Başbakan Davutoğlu’nun Kılıçdaroğlu ile görüşmeye omuzlarında ülkeyi yönetme sorumluluğu olan partinin lideri anlayışıyla gittiğine kuşku yok.
Ayrıca Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu’nun görüşmesinin 6 şehit verilen bir günün akşamında gerçekleştiğini de unutmayalım.
Dün gece görüşmeden sonra aldığım bilgiler çok yüksek bir umut pompalamasının da yanlış olduğunu ancak bugüne kadar Ak Parti - CHP koalisyonu konusunda en çok umutlanılan noktada bulunulduğunu gösteriyor.
Hatta dün konuştuğum Davutoğlu’na yakın bir kaynak, iddialı bir ifade kullanarak, “Sonuç getirecek gibi görünüyor” demekten kendini alamadı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun anayasa başta olmak üzere önemli düzenlemeleri gündemine alan çözüm sürecini de kapsayan, kapsamlı bir programla en az 4 yıl çalışacak yüksek profilli bir koalisyondan yana olduğu biliniyordu.
Buna karşılık, Davutoğlu cephesinin bir koalisyon kurulacaksa bunun daha sınırlı bir programı üstlenecek, daha kısa bir ortaklıkla yürütülmesinden yana olduğu kamuoyuna yansımıştı.
Dünkü görüşmede, geniş yelpazede bütün seçeneklerin ele alındığı belirtildi.
Bu çerçevede, iki liderin yaptığı değerlendirmenin sonunda kapsamı, içeriği, öncelikleri detaylandırılacak sınırlı süreli bir hükümet formülünün öne çıktığını söyleyebiliriz.
Konuştuğum kaynaklar, eğer CHP ile bir koalisyon kurulması mümkün olacaksa, 1 yıldan az süreli bir hükümet olmasının beklenmemesi gerektiğini kaydetti.
Bu süreçte, uzlaşılamayan noktaların dondurucuya konularak, seçim barajını da içeren bir yeni anayasa yapımı ve bazı temel reformların yaşama geçirilmesinin hedeflenebileceği konuşuldu.
Bu nedenle reform amaçlı bir hükümet için biraraya gelinebileceği noktasında bir anlayış zemini oluştu.
Barometre artıda
İki lider büyük olasılıkla cuma günü tekrar biraraya gelecek. Bu görüşme öncesi her iki lider partisinin yetkili kurullarında bu tabloyu değerlendirerek, son görüşleri alacaklar.
Ardından cuma günü yapılması beklenen görüşmede önce bir uzlaşı olup olmadığını değerlendirecekler, uzlaşının yakalandığı görüşüne varırlarsa hükümetin öncelikleri ve süresi konusunda başka görüşmelere kapı aralayacaklar.
Tabi bu noktaya gelinmesi her şeyden önce cuma gününe kadar bu zeminin korunabilmesine bağlı.
Dün gece görüşmeden çıkan havayı aktaran kaynaklar, “7 Haziran gecesinden bu yana geçen süreyi gözönüne aldığımızda, bugün itibariyle ilk kez CHP ile koalisyon için verdiğimiz yüzde 51 olasılığının üstüne çıktığımızı söyleyebiliriz. Barometre yüzde 55’in üzerini gösteriyor. Bugüne kadar siyasi mecburiyetlerin üzerine kurulan istikşafi görüşmelerden gönüllülüğün de devreye girdiği bir aşamaya çıkmış durumda” ifadelerini kullandılar.
İki liderin dünkü görüşmesinde sorumluluğun ağır bastığını rahatlıkla söyleyebiliriz.