Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle 10 ilde olağanüstü hal ilan edilmesinin ardından, seçimlerin normal takvimi yerine ileri bir tarihe ertelenip ertelenmeyeceği tartışılıyor.
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın seçimlerin “ivedilikle” ileri bir tarihe ertelenmesi çağrısı yapıp, üç seçenekli tarih önermesinin ardından gözlerin çevrildiği AKP’de alınmış yeni bir karar yok.
Muhalefet partilerine göre anayasaya göre savaş hali dışında seçimlerin ertelenmesi mümkün değil.
İktidar partisi kulislerinde de seçimler konusunda henüz bir tutum değişikliği olmadığı belirtilirken “Bir erteleme olacaksa da bu ancak Meclis’teki tüm siyasi partilerin uzlaşmasıyla olur” görüşü dile getiriliyor.
Deprem öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ittifak ortağı MHP, 18 Haziran’da yapılması gereken cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin 14 Mayıs’a çekilmesi konusunda uzlaşmıştı.
Muhalefet partileri destek vermediği için de seçim kararını Erdoğan’ın alması bekleniyordu.
Ancak 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında, depremden etkilenen 10 ilde seçimlerin zamanında veya 14 Mayıs’ta yapılıp yapılamayacağı tartışılmaya başlandı.
İktidar ve ittifak ortağı MHP’den bu konuda resmi bir açıklama gelmedi.
Ancak eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, yazılı açıklama yaparak, 85 milletvekili ile temsil edilen 10 ilde seçimlerin yapılamayacağını ve “ivedilikle” de ertelenmesi gerektiğini savundu.
Arınç, seçim tarihi olarak da Kasım 2023, 2024’teki yerel seçimlerle birleştirilmesi veya parlamentoda uzlaşmayla bir tarih belirlenmesini önerdi.
Siyasi kulislerde, iktidarın “YSK üzerinden seçimi erteletme” kararı aldırabileceği iddiaları da dile getiriliyor.
Gerek iktidar gerekse muhalefet partilerinde geçmiş yıllardaki uygulamalar, YSK kararları ve seçim kararlarının nasıl alındığı inceleniyor.
Ancak yakın siyasi tarihte YSK tarafından ertelenen bir seçim kararı olmadığı da biliniyor.
Seçimin normal takvimi dışında ileriye atılmasına ilişkin tek örnek ise 2007 seçimleri için çıkarılan ancak erken seçime gidilmesi nedeniyle uygulanamayan yasa gösteriliyor.
Normalde 28 Ekim 2000’de yapılması gereken seçimlerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın arifesine denk gelmesi yüzünden, YSK’nın tavsiyesiyle o dönem parlamentodaki siyasi partilerin uzlaşması ile 1 hafta sonraya, yani 4 Kasım 2007’ye ertelenmesi için seçim yasası değişikliği yapılmıştı.
Dönemin ana muhalefet partisi CHP’nin de onay vermesi sonucu yasaya yönelik Anayasa Mahkemesi’ne de dava açılmadı.
Ancak iktidar ve muhalefet arasında, cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan anlaşmazlık nedeniyle, parlamentoda 22 Temmuz için seçim kararı alındı.
Erken seçime gidilmesiyle de bu yasa değişikliği uygulanamadı.
AKP kulislerinde ise şu ana kadar partinin seçim tarihine ilişkin bir karar değişikliği olmadığı vurgulanıyor.
Ancak parti içinde seçimlerin ertelenmesi olasılığının olup olmadığı da tartışılıyor.
Bazı parti yöneticileri ise muhalefetle uzlaşma sağlanmadan seçim erteleme kararının yaşama geçme olasılığını düşük görüyor.
BBC Türkçe’ye konuşan bir AKP milletvekili “Bir yola çıktık, artık dönüşü olmaz” görüşünü dile getirirken, partisinin tutumuna ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Seçim tarihi olarak 14 Mayıs açıklandı. Şu anda aynı yerdeyiz, gündemimizde seçim erteleme yok.
“Ama eğer deprem nedeniyle bu kararda bir değişiklik olursa da Meclis’teki partilerle uzlaşma aranması şart.
“Başka türlü bir yol şu anda çok mümkün görünmüyor”
Bazı AKP kurmayları Erdoğan’ın meşruiyetini şimdiye kadar hem sandıktan aldığını ve bu nedenle de seçimi tartışmalı hale getirecek bir adım atmayacağını savunuyorlar.
Arınç’ın seçimin ertelenmesi önerisi siyasi kulislerde, özellikle muhalefet partilerinde AKP’nin “erteleme” için nabız yoklaması olduğu yorumlarına da yol açtı.
Ancak AKP kurmayları, Arınç’ın görüşlerinin “kişisel” olduğu ve partiyle uzun süredir yakın ilişkisi kalmadığına işaret ediyorlar.
Seçimlerin ertelenip ertelenmeyeceği konusunda MHP’nin tutumu da önem taşıyor.
MHP kurmayları böyle bir konunun henüz AKP ile görüşülmediğini belirtirken, bu tür kararlar için biraz sürecin görülmesi gerektiğine işaret ediyorlar.
Bazı MHP yöneticileri seçim ertelemenin siyasi sonuçlarının çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Eğer seçim ertelenirse muhalefet, ‘seçimden kaçmak için depremi kullandılar’ diye bir algı oluşturabilir, o nedenle çok iyi ölçüp biçmek lazım” görüşünü dile getiriyor.
Kimi üst düzey MHP’liler, depremin çok büyük bir yıkım getirmesine karşın devletin “yaraları sarma gücü” olduğunu belirterek, “Seçimi, deprem nedeniyle ertelemek, ‘devlette acizlik’ olarak da algılanabilir. Bu tür kararlar alınırken, her türlü ihtimal değerlendirilir” ifadelerini kullanıyor.
CHP ise seçimin ileri bir tarihe ertelenmesin anayasal olarak mümkün olmadığı görüşünde.
Anayasa’nın 78. maddesinde sadece “savaş nedeniyle” seçimlerin ertelenebilmesi hükmü olduğuna işaret eden parti yöneticileri, “deprem veya başka bir doğal afet” yüzünden ertelenebileceğine ilişkin hüküm bulunmadığına dikkat çekiyorlar.
Bir erteleme olacaksa da bunun ancak parlamentodaki siyasi partilerin uzlaşması ve anayasaya geçici madde koyarak mümkün olabileceği ifade ediliyor.
İktidarın, böyle bir ortamda seçime gitmemek için erteleme yollarını arayacağı ve Yüksek Seçim Kurulu üzerinden seçimi erteleme kararı alınmasını zorlayabileceğine dikkat çeken CHP kurmayları, bunun anayasal değil, siyasi bir karar olacağını ve seçimlerin meşruiyetine gölge düşüreceğini ifade ediyorlar.
YSK’nın geçmişte “48 günde seçim yapmakla” övündüğüne işaret eden bir CHP yöneticisi, “Ayrıca bu ülkede 81 ilde OHAL varken seçimler yapılabildi. 10 ilde OHAL var diye seçimlerin yapılamaması gibi bir durum olmaz. Türkiye, bunun altından kalkar” görüşünü dile getiriyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da gazeteci Murat Yetkin’e yaptığı açıklamada, seçimlerin ileri tarihe ertelenmesinin anayasal olarak mümkün olmadığını belirterek, “Savaş olmadığına göre seçim ertelenemez. Hiç kimse Anayasanın, yasaların dışında gerekçeler uydurarak kendisine özgü bir hukuk normu oluşturamaz. Anayasa var. ‘Türkiye hukuk devletidir’ diyorsak yapılamaz” görüşünü dile getirdi.
Kılıçdaroğlu aksi bir kararın iktidarın seçimden kaçması anlamına geleceğini ifade etti.
İYİ Parti’de de beklenti seçimlerin zamanında yapılması yönünde. İktidarın YSK kararıyla seçimi erteletme gibi bir girişimde bulunması halinde bunun çok “zorlama” bir karar olacağı belirtilirken, Meclis’te uzlaşma olmadan da bir karar alınmasının mümkün olmadığı ifade ediliyor.
Bazı parti yöneticileri 14 Mayıs’ta bile seçimin yapılabileceğine işaret ederek, “Milletin hayrına olan seçimin zamanında veya 14 Mayıs’ta yapılmasıdır. Türkiye bu süreci ancak yeni bir milli irade ile aşabilir” yorumunu yapıyor.
TIKLAYIN | Bülent Arınç: Seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım